© Sporanki 2010

Cebeci Stadı için çabalar sürüyor

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Cebeci semtinin açık alan ve spor alanı olarak kullanılan Hamit'in tarlasına; 1963 yılında Ankaralıların artan ihtiyacına cevap verebilmek için inşa edilen ancak yıkım tehdidi ile karşı karşıya kalan Cebeci İnönü Stadyumu’nun yıkılmaması için emek ve meslek örgütleri basın açıklaması gerçekleştirdi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İç Anadolu Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği Ankara İl Koordinasyon Kurulu (TMMOB Ankara İKK), Ankara Tabip Odası ile Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın (ASMMMO) ortak açıklamasını TMMOB Ankara İKK Sözcüsü Özgür Topçu okudu.

Açıklamada, stadyumun 50 yılı aşkın geçmişi ile Ankara’nın belleğine işlendiğini, bir hafıza mekanı olarak sadece sporcuların yetişmesine imkan sağlamakla kalmadığını aynı zamanda şehrin kültürel yaşamının da önemli bir parçası halini aldığını ifade etti. Yıkıma konu edilen İnönü Stadyumu ve yanında bulunan hentbol salonunun zengin mekânsal niteliğinin sürdürülmesini sağlamak yerine kentlerde rant yaratılması için bilinçli bir tercih olarak kullanılan; uzun süreli bakımsız bırakma, köhneleştirme ve kentlinin kullanımına izin vermeyerek unutturma politikalarına maruz bırakıldığını belirten Topçu şunları söyledi:

“2012 yılından itibaren önce alışveriş merkezi, lüks konut, otopark gibi tehditlerle karşı karşıya bırakılması, sonra yurt planı yapılması ve şimdi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ‘Millet Bahçesi’ projesi ile anılması bu alandaki kamu varlıklarının talanına dair her türlü stratejinin uygulandığını göstermektedir. İktidarın, şehirlerin belleğini tutan, kültürel ve doğal varlıklarımıza yönelik bu girişimlerine Ankara halkı yabancı değildir. Bu projelerle Cumhuriyetin ilerici yaşam alanlarının yok edilerek hafızalardan silinmesi, kamusal alanlardaki özgürlüğümüzün kısıtlanması, yeşil alan adı altında betonlaştırma ve dini ögelerle yaşamımızın her hücresinde hâkimiyet kurulmak istenilmektedir.”

Kent merkezindeki tarihi 19 Mayıs Stadyumu'nun da yıkımı ile sonuçlanan ve hem bir yeşil alan hem de kültürel bir miras olarak büyük önem taşıyan, Atatürk Kültür Merkezi ve Ankara'nın en önemli doğal sit alanlarından İmrahor Vadisi’nin de millet bahçesi yapılacağı gerekçesiyle büyük tahribata ve yıkıma uğradığını hatırlatan Topçu, millet bahçelerinin neredeyse yapıldığı her kentin mevcut yeşil alanlarını, doğal ve kültürel varlıklarını, parklarını ve tarihi stadyumlarını "yeşil inşaatlara” dönüştüren ve kamusal yararı değil rantı odağına alan projeler olduğunu ifade etti.

Cebeci İnönü Stadyumu’nun yıkılmasıyla sonuçlanacak projenin, başlatılan hukuki süreç devam ederken yangından mal kaçırırcasına hukuksuzca sürdürüldüğünü belirten Topçu, söküm ve yıkım çalışmalarının bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi.

HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

“Millet bahçesi projesi, yarım asırlık kent belleğini, şehrin en önemli kültür ve spor alanlarından birini, yokluğu telafi edilemeyecek şekilde ortadan kaldıracaktır” diyen Topçu stadyumun yıkımının halk sağlığını tehdit edecek koşulları da oluşturacağına dikkat çekti. Stadyumun 1963’te yapıldığını hatırlatan Topçu, stadyumun asbest içerdiğini, kentin merkezinde böylesi büyük bir yapının yıkımının kanser ve diğer solunum yolu rahatsızlıkları başta olmak üzere çok sayıda risk taşıdığını belirtti.

Açıklamada son olarak “Bizler, rant için değil halk için; planlı, şehrin ihtiyaçlarını, kültürünü ve tarihini benimseyen politikalar üreten bir anlayış ve sağlıklı bir toplum için, Cebeci İnönü Stadyumu'nun yıkımının karşısında olduğumuzu bildiriyor ve tüm kamuoyunu kent merkezinde kalan tek spor alanına sahip çıkmak için dayanışmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER