Fevzi Çakmak: “En büyük hayalim Ankaragücü taraftarıyla dolu bir salon”
ANKARAGÜCÜMilli Takım antrenörü ve MKE Ankaragücü Güreş Takımı Teknik Direktörü Fevzi Çakmak, Ankaragücü Güreş takımının başlama hikayesini Ticari Hayat Gazetesi'nden Mert Dokuzoğlu'na anlattı.
Çakmak, “İlk kuruluşta Ankaragücü Amatör Branşlar Asbaşkanımız Durali Akpınar önderliğinde kulübe geldik. Boks, Halter ve Güreş yeni kuruldu. Geçmişte milli takım hocalığı yaptım, sporculuk dönemimde de uluslararası arenalarda almış olduğum başarılar var. Türkiye’de şu an ivme yakalamış ve uluslararası alanda madalyalar alan sporcular yetiştirdim. Babamız bizi yetiştirdi, ağabeyim de şu an a milli takımın teknik direktörlüğünü yapıyor. Bende milli takımda antrenörlük yapıyorum.
Bu takımın oluşmasındaki en büyük etkenlerden birisi Asbaşkanımız Durali Akpınar. ASKİ Spor Kulübü eski başkanı aynı zamanda federasyon başkanvekili Mehmet Genç ile bir diyaloğumuz vardı. Gençlerin milli takım hocalığını yaparken Mehmet Genç beni çağırdı, o zaman bazı şeyler tam olarak oturdu. Ekibimizi kurduk, sporcularda bizi milli takımdan tanıdığı için siz neredeyseniz bizde oradayız dediler. Başkanımız Faruk Koca’nın, Durali Akpınar başkanımızın hiçbir fedakarlıktan kaçmadığı bir ortam var. Teşekkür ediyoruz. Genel Koordinatörümüz Mehmet Genç’e teşekkür ediyoruz. Son olarak Türkiye’nin en büyük enerji firmalarından Astor Enerji kadın güreş takımımıza sponsor oldu. Başarılı olduğumuza inanmasalar sponsor olmazlardı.” açıklamalarını yaptı.
“Tek Kupa İstiyordum”
Teknik Direktör Fevzi Çakmak, Ankaragücü’nde ilk sezon için tek kupa istediğini ama 4 kupa zaferinin geldiğini belirterek, sporcular hakkında da bilgi verdi.
Çakmak, “Ankaragücü’nde başladığımızda tek kupa istiyordum, sporcularımla da konuştuğumda bu sezon için tek kupa kazanın Ankaragücü taraftarı ve camiasına hediye edelim bu benim için yeter diyordum ama çocuklarımızın azmi ve bizim de onlara yaptığımız hocalık ve ağabeylik sonucu 4 Türkiye Şampiyonasında 4 Türkiye Kupası kazandık. Türkiye’de kadınlarda bu şekilde tek ekibiz.
Gençlerde, yıldızlarda bu sezon milli takımda sporcularımız vardı. Elmira Yasin dünya üçüncüsü oldu yıldızlarda. Hedeflerimize göre 2028 Olimpiyatlarında kadınlarda ağır sıklette yarışacağını düşünüyoruz Elmira’nın. 76 kg’a monte etmeye çalışıyoruz. Henüz 17 yaşında kendisi. Dünya Güreş Birliği de aynı şeyleri söylüyor. Gençlerde Fatma, Ayşe, Elmira vardı. Nazar Kaya var Avrupa Şampiyonasında beşinci oldu. Ayşe Erkan kadın güreşinde ivme yakalamış bir sporcumuz. Hiçbir rakibine puan vermeden şampiyon olmuş bir sporcumuz. Kan değerleriyle ilgili bir sıkıntı var, tedavi yaptırdık şu an kendisini toparlıyor. Kan değerlerinde düşme olmasaydı eğer dünya şampiyonu olurdu bu sene diye düşünüyoruz zaten. Emine Çataloğlu, dünya plaj güreşinde dünya şampiyonu oldu. Plaj güreşinde olimpiyatları var önümüzdeki sene. Plaj güreşinin dünya şampiyonası da Muğla’da olacak Ekim ayında hazırlıkları devam ediyor. Romanya’ya gidecek orada da büyük ihtimalle şampiyon olacak ve dünya şampiyonasında da ilk 3’e gireceğini düşünüyoruz. İlk 3’e girenler olimpiyatlara direkt gidiyorlar.” diye konuştu.
Altyapıda 400, A takımda 20 sporcu
Çakmak, altyapıda 400 sporcu ile 4 ayrı bölgede çalışmaların devam ettiğini belirterek, A takımda sezonu 27 madalya ile kapattıklarını söyledi.
Çakmak, “Erkeklerde altyapıyla başlamıştık, 400 küsür sporcumuz vardı. 4 Türkiye Şampiyonluğu kazanmamızın yanında girdiğimiz tüm turnuvalarda şampiyonluklar elde ettik. Cumhuriyet Kupasında, Zafer Kupasında takım olarak şampiyon olduk. Erkeklerde Gazi Arı var, ağır sıklette Rıza Kayaalp’in yerine gelebilecek bir sporcu kendisi. Kadınlarda A takımda büyük başarı elde edince kadınlara yöneldik, erkeklerde de altyapımız devam ediyor 4 bölgede. Mamak, Keçiören, Kızılcahamam ve Tandoğan’da 4 ayrı hoca eşliğinde çalışmalarımız devam ediyor. Geleceği olan sporcuları görüyoruz, Ankaragücü çok büyük bir marka. Herkes Ankaragücü’nde olmak ve hizmet etmek istiyor. Bende doğduğumdan bu yana Ankaragüçlüyüm ve arma için yapamayacağımız şey yoktu. Bunlar bizim için hayaldi ve nasip oldu.
Altyapıda 350 erkek, 50 kız sporcumuz var. A takımda ise tamamı kadınlardan oluşuyor ve 20 sporcumuz var. Hepsi uluslararası arenalarda ülkemizi temsil eden ve madalya alan sporcular. Bu sene Türkiye Şampiyonalarında ilk 3’e giren takımlara uluslararası turnuvalarda birer kontenjan verildi, sporcularımız hep madalya aldığı için bu kontenjandan yararlanamadık. 27 tane madalya kazandık bu sezon. Şanssızlıklarda yaşadık, Nazar Kaya Avrupa Şampiyonasına gitmeden 15 gün önce sakatlık yaşadı. Başkanımız Nazar’ın tedavi olması için seferberlik ilan etti. Bağlarda sıkıntı yaşadı ve Avrupa beşinciliği ile sonuçlandı. Seda Başgöl, çarpraz bağlarından ameliyat oldu keza Songül Aydemir de öyle.” dedi.
Çakmak, kadın sporcuları kendi çocuklarından ayırt etmediğini ise şöyle anlattı:
Hocam sizin kaç çocuğunuz var diye sordular bana, ben ise ‘20 tane kız çocuğum var’ dedim, gelip sarıldılar, duygusallaştık. Kızlarımızı kendi çocuğumuzdan ayırt etmeyeceğiz.” dedi.
“Hedef takım halinde tüm kulvarlarda şampiyonluk”
Çakmak, kısa sürede kurulup büyük başarılar elde edilen sezonun ardından yeni sezonda da tüm kulvarlarda takım halinde şampiyonluk elde etmek amaçlarında olduklarını ifade etti.
Çakmak, “Sezonu önümüzdeki ay açacağız, Aralık ayından itibaren Türkiye Şampiyonaları başlayacak. Önümüzde olimpiyatlar var zaten, milli takımımızın en iyi şekilde hazırlanması için çalışacağız ve Türk güreşine hizmet etmeye devam edeceğiz. Geçen sene U23’te takım halinde şampiyon olduk, büyüklerde Türkiye ikincisi, gençlerde ikinci, yıldızlarda üçüncü olmuştuk. Yıldızlarda ki ekibimizi başka kulüplere gönderdik bu sene. Alttan gelen sporcularımız var zaten. Gençler, Büyükler ve U23’te bu sene ciddi olarak yarışacağız. Hedefimiz hepsinde takım şampiyonluğu. Başkanımız tüm imkanları bizlere sağladı. Yasemin Adar Avrupa ve Dünya şampiyonu, olimpiyat üçüncüsü ciddi bir sakatlık yaşadı o sakatlığı yaşamasaydı Ankaragücü bünyesine katacaktık kendisini.” dedi.
“Babamın çizmiş olduğu yolda ilerleseydik, efsane olurdum”
Milli antrenör ve eski şampiyon güreşçi Çakmak, ailesinin güreşten gelen bir aile olduğunu belirtti. Güreş kariyeri ile ilgili bilgiler aktaran başarılı antrenör en büyük pişmanlığının antrenör olan babasını tam dinlememek olduğunu kaydetti.
Çakmak, “1995 yılında 27 kg iken ilk Türkiye şampiyonluğumu yaşadım. Üst üste 3 kez Türkiye şampiyonu oldum, dünya şampiyonu oldum. Avrupa ve Olimpiyatlarda madalyam yok. Bir sporcunun en büyük hayali olimpiyatlardır, sakatlıklar oldu nasip olmadı. Babamız hocamız olunca bazı sıkıntılar yaşanıyordu. Babam bu işin ilmini biliyor. 13-14 sporcusu var babamın Avrupa ve dünyada madalya alan. Biz onu kavrayamadık tabii, çizmiş olduğu yolda ilerleseydik 2024 yılında 5. Olimpiyat şampiyonluğumu yaşar, efsane olurdum. Onu güreşi bıraktıktan sonra anladım. 2010 yılında sakatlıktan dolayı sporu bıraktım. Babam çalıştırıyordu bizi ben eve gelip ağlıyordum, anneme şikayet ediyordum. Güreşin koşuyla ne alakası var diyordum, dağ tepede arabayı boşa alıp ittiriyordu bize. Biz onu anlamıyorduk, babam 2000 yılında bıraktı antrenörlüğü ama biz hala onun antrenman çizelgesiyle yola devam ediyoruz. Keşke imkanlar olsa da 30 yıl geriye gidip, babam benim hocam olsun kırılmadık rekor bırakmam.
6 yaşında antrenmana gidiyordum. Ağabeyim Abdullah Çakmar güreş yapıyordu, akrabaların hepsi güreşçiydi. Minderde uyumuşum, gözümü açıyorum evdeyim. Ağabeyimin başarılı olması da beni teşvik etti, beni heveslendirdi hep. Dünya ve Avrupa’da madalyası var, onun yendiği sporcular olimpiyatlarda da madalya alan sporculardı. 1 sene önce dünya şampiyonu olan Japon sporcuyu yendiği bir maç var mesela.” ifadelerinde bulundu.
“En büyük hayalim Ankaragücü taraftarıyla dolu bir salon”
Ankaragücü Güreş Takımı Teknik Direktörü Fevzi Çakmak, güreşi bir savaş olarak gördüğünü belirterek en büyük hayalini de paylaştı.
Çakmak, “Güreşi bir savaş olarak görüyorum, bireysel olduğu için. Sonuçta bayrak mücadelesi veriyorsun. Türk milletiyiz, savaşçı ruha sahibiz. Sporcularıma da bunu aşıladım. Motivasyon çok önemlidir. Canımızı ortaya koyan bir milletiz, aynı şekilde güreşçilerde böyle. Maneviyat daha önemlidir, Peygamber sporu yapıyoruz sonuçta ve Peygamber efendimizin torunlarını güreştirdiği söylenir. Böyle bir sporun parçasıyız biz. Sporcularımız başarılı olacak ki devletimiz yücelsin.
Şu an en büyük hayalim, Ankaragücü taraftarının doldurmuş olduğu bir salonda bizim güreşçilerimiz çıksınlar armamızı temsil etsinler. Federasyon Başkanımız Şeref Eroğlu ve efsane milli haltercimiz Halil Mutlu bizi ziyarete geldiler. Ankara’da bir Türkiye Şampiyonası olsun isteğimizi ve armamızı sporcularımızın taraftarımızın önünde temsil etmesini arzuladığımızı ilettik.” diye konuştu.
Rıza Kayaalp, Taha Akgül ve Türk Güreşi
Voleybol ve okçuluk başta olmak üzere son yıllarda elde edilen zaferlerin önemine dikkati çeken Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kadın sporcularımız voleybolda Milletler Ligi’ni, Avrupa Şampiyonasını kazanıyorlar. Mete Gazoz, okçulukta olimpiyat şampiyonu oluyor. Güreş branşında bir de alışkanlığımız var. En çok madalya kazandığımız spor güreş. Taha Akgül yine olimpiyat şampiyonu olacak, Rıza Kayaalp yine olimpiyat şampiyonu olacağını düşünüyoruz. Kübalı sporcu Lopez’i de devireceğini düşünüyoruz. Her sporcunun hayali olimpiyat şampiyonu olmaktır. Taha Akgül, Rıza Kayaalp, Mete Gazoz, Yasemin Adar bizlerin gururudur. Arda Güler gidecek Real Madrid’de bizi temsil edecek.
Güreşte 3 antrenman kaçırdın mı 1 aya tekabül ediyor. Okullara gidiyoruz, sporcularla sıkıntılar yaşıyoruz. Çocuk antrenmana gelemiyor, ders saatleriyle çakışıyor. Ailelerinde bilinçlenmesi lazım. Güç ve zekanın birleşimidir spor. Güreşçi çocuğun boyu kısa olur diye yanlış bilinen bir durum var, halterle karıştırıyorlar. Taha 1,95 boyunda Rıza da 1,92 boyunda. Amatör branşlarda en yükseği ağır sıklettir. Daha ön plandadırlar. Taha ve Rıza da ülkemizi tanıttılar, güreşe ivme kazandırdılar. Şu an kamptalar 15 gün sonra Sırbistan’da dünya şampiyonası var. Olimpiyat kotası almak hedeflerden biri ama dünya şampiyonu olmayı amaçlıyorlar. Sonrasında da olimpiyatlar var.
Hamza ağabey vardı, serbest güreşte Sebahattin Öztürk, Yüksel Şanlı, Ahmet Gülhan, Abdullah Çakmar, Aydın Polatçı vardı ağır sıklette, grekoromende Şaban Donat gibi önemli sporcularımız vardı güreşte her zaman. Şu an onların yerini dolduracak sporcularımız yok, sabırlı olursak yerini doldurur Türk Güreşi.
Mert Dokuzoğlu / Ticari Hayat
İlginizi Çekebilir