© Sporanki 2010

Gençlerbirliği'nde taşlar yerine oturuyor (mu)?

Gençlerbirliği'nde taşlar yerine oturuyor (mu)?


Süper Lig 2020-2021 sezonunun 4. hafta maçında Gençlerbirliği, İstanbul'da Beşiktaş’a konuk oldu.
Oyun üstünlüğünü 90 dakika boyunca elinde bulunduran Kırmızı Karalar, 8.dakikada Rumen santrafor Stancu'nun ayağından bulduğu golle, zorlu İstanbul deplasmanından 3 puanla dönmeyi başardı.
Karşılaşma öncesi iki takımın kadrolarının yazılı olduğu esame listelerinin Beşiktaş tarafına baktığımızda, futboldan az çok anlayan bütün futbolseverler, Gençlerbirliği'nin İstanbul'dan en kötü 1 puanla döneceğini tahmin etmiştir.
Beşiktaş teknik direktörü Sergen Yalçın, her futbol adamının hemfikir olduğu gibi, çok çok yanlış bir kadro tercihiyle sahaya çıkardı takımını. Yaratıcı, kalite kokan ayakların tamamı yedek kulübesinde iken, yaratıcılıktan uzak bir orta saha ve 3 tane 6 numara pozisyonunda oyuncuyla maça başladı.
Gençlerbirliği teknik direktörü Mert Nobre ise, geçmiş maçların aksine, savunmaya daha yatkın bir kadro ve kontratağa yönelik bir oyun anlayışıyla Beşiktaş karşısına çıktı. Takımın en önemli hücum silahı olan Giovanni Sio'nun karşılaşmaya yedek kulübesinde başlaması da, bu tercihin en somut göstergesi oldu.
Karşılaşmanın genelinde, Mert Nobre önderliğinde geçen iki haftaya nazaran daha derli toplu görüntü çizen bir Gençlerbirliği vardı sahada.
Savunmada iyi yerleşen, hücumda etkili olan, takım savunmasını iyi yapan, bütün hatlarıyla uyumlu bir izlenim bırakan ve herşeyden önemlisi, önceki maçlardaki kapasitesinin çok üzerinde oynayan kalecisi olan bir Gençlerbirliği izledik.
Diyeceksiniz ki, sahada son derece etkisiz ve pasif bir Beşiktaş vardı. Gençlerbirliği kalecisi Kristoffer Nordfeldt, Beşiktaş maçında hangi hayati kurtarışı yaptı?
Evet yaptı... 45.dakikada Beşiktaş adına gelişen atakta, Josef De Souza'nın pasında Nordfeldt ile karşı karşıya kalan Gökhan Töre, topu köşeye doğru yuvarladı. Kristoffer Nortfeldt, köşeye doğru giden topu parmaklarının ucuyla kurtardı. Nordfeldt o kritik kurtarışı yapmasa, ilk yarı 1-1 bitecekti ve böyle bir senaryoda -her ne kadar kötü de oynasa- Beşiktaş, ikinci yarıda kaliteli ayaklarının da oyuna girmesiyle skoru kendi lehine çevirebilirdi.
Son yıllarda, Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nin yaptığı transferleri büyük oranda eleştirdik ama, geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında, gerek Ankaragücü'ne transfer olan Ricardo Friedrich, gerekse Gençlerbirliği'ne transfer olan Kristoffer Nordfeldt, gerçekten bir takımı büyük hedeflere ulaştırabilecek kalibrede kaleciler. Böylesine etkili kalecileri buldukları için iki takımımızı da gönülden tebrik ediyorum.
Beşiktaş karşısında Kırmızı Karalar, oyunu kendi alanında kabul eden, kontralar ile gol bulmaya çalışan bir oyun tarzını benimsedi.
Bu oyun anlayışının başarılı olmasının sebepleri arasında, rakibin yaratıcı oyuncularından uzak bir kadroyla sahaya çıkmasının payı da büyük. Bu duruma ek olarak, geçtiğimiz haftalara oranla daha defansif bir kadro ile sahaya çıkması da Gençlerbirliği'ne zaferi getirdi.
Beşiktaş'ın silik görüntüsünden bağımsız olarak, bu maç özelinde Gençlerbirliği cephesinde gözüme çarpan bazı noktalar oldu
Bu noktalar; yeni transferler Dominik Furman ve Motta arasındaki uyum ve gösterdikleri direnç ve stoperler Zargo Toure ile Diego Angelo'nun önceki maçlara göre daha derli toplu oynamalarıdır.
Ancak, maçın analizini yaparken, Gençlerbirliği'nde sonradan oyuna giren Giovanni Sio'nun 90+2’ de kaçırdığı gol pozisyonuna değinmezsek olmaz.
Gençlerbirliği adına maçı kazandıracak olan böylesine kritik bir pozisyonda, Giovanni Sio'nun pozisyonu değerlendirememek üzere sergilediği -deyim yerindeyse- lakayıt tavır affedilir gibi değildi.
Bu pozisyondan sonra, karşılaşmanın bitimine 3 dakikalık bir süre daha vardı. Çünkü, maç 5 dakika uzamıştı. Bu süre zarfında, maç genelinde son derece etkisiz ve silik bir futbol sergileyen Beşiktaş hasbelkader bir gol atsaydı ve karşılaşma 1-1 bitseydi, Giovanni Sio bu vebalin altından nasıl kalkardı diye düşünmeden edemiyorum doğrusu!
Sonuç olarak, Gençlerbirliği Beşiktaş deplasmanından çok ekstra bir 3 puanla döndü.
Ancak Beşiktaş karşısındaki derli toplu oyunun, takımın kendi gelişiminden mi, yoksa Beşiktaş'ın etkisiz ve silik görüntüsünden mi kaynaklandığını zaman gösterecek. Yazımın başlık bölümündeki "mu" soru ekini özellikle ilave etmemin nedeni budur.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER