© Sporanki 2010

Halil İbrahim: "A Milli Takım forması giymeyi çok istiyorum"

Halil İbrahim: "A Milli Takım forması giymeyi çok istiyorum"

Gençlerbirliği'nin alt yapı patentli oyuncusu Halil İbrahim Pehlivan, e-dergide önemli açıklamalar yaptı.

İşte Halil İbrahim ile yapılan keyifli sohbet:

Çocukluktan beri bu çatı altındasın. İki yıldır da kaptanlık görevindesin aynı zamanda. Çocukluktan kaptanlık sürecine kadar düşünürsen Gençlerbirliği senin için ne ifade ediyor?
7 yaşında bu kulübün kapısından girdim, şimdi 27 yaşındayım. Birçok şey ifade ediyor benim için. Gençlerbirliği benim için bir ev, aileden bir parça olarak görüyorum kulübümü. Çok güzel dostluklar arkadaşlıklar edindim, çok iyi hocalarla çalışma şansım oldu. Hocalarımız hep altyapıdayken bu tel örgünün arkasına geçtiğiniz zaman sizin için herşey çok güzel olacak demişlerdi.
2 yıldır Gençlerbirliği’nin takım kaptanlığını yapıyorum. Bu benim için gerçekten gurur verici bir olay. Her zaman hayalim Gençlerbirliği forması giymekti ama sonrasında kaptanlık yapmaktı hayalim. İki yıldır da bu bandı taşıyorum, çok mutluyum.

Altyapıdan çıkan isimlerin geldiğinde A takımda kendileri ile aynı yollardan geçmiş isimler görmesi büyük avantaj. Sen artık yeni gelenler için “ağabeylik yapan” isim konumundasın. Sen nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?
Biz A takıma çıktığımızda altyapıdan yetişen abilerimiz vardı. Ramazan Ağabey, Doğa Ağabey, bize yol gösteriyorlar, örnek oluyorlardı. Biz de yeni gelen oyunculara aynısını yapıyoruz. Saha içinde ve saha dışında onlarla ilgileniyoruz.
Altyapıdan çıkan oyuncu burayı evi yuvası olarak görüyor. Daha çok sahipleniyor. Formanın hakkını daha çok vermeye çalışıyor. Kötü gittiğimiz zaman altyapı oyuncuları inanın daha çok üzülüyor, elinden gelenin daha fazlasını yapmaya çalışıyor.
A takıma yükseldikten sonra hiçbir şey bir anda olmadı. Çok zorlu dönemler de geçirdin. Sakatlıklar yaşadın, formaya uzak kaldığın günler oldu. Kendini nasıl motive ettin? Genç oyunculara bu konuda tavsiyeler verebilir misin?
Çok zorlu süreçlerden, sakatlıklardan geçtim. Bazı sıkıntılarım da oldu ama hiç pes etmedim, kulübüme isyan etmedim. Moralimin bozuk olduğu dönemler, sitem ettiğim zamanlar oldu ama Gençlerbirliği Spor Kulübü’ne hiçbir zaman küsmedim. Bu formayı giymek, kaptanlığa ulaşmak için çok çalıştım, çok sabrettim.
Genç oyunculara tavsiyem; ne olursa olsun, istenmeyen oyuncu, kadro dışı… Ne yaşarlarsa yaşasınlar, çalışmayı ve sabretmeyi asla bırakmasınlar.
Oynamadığın dönemlerde dahi taraftarın desteğini alıyordun. Oynadıktan sonra da eksilmedi o destek. Taraftarla bu ilişkiyi neye bağlıyorsun?
Taraftarlarımıza teşekkür ederim gerçekten. Her zaman bana çok destek oldular. Onların beni sevme sebeplerini onlara sormak lazım ama taraftarların içinden gelmem bunda etken olabilir. UEFA Kupası’nda oynarken ben de tribünde maçları izliyordum. Sonraki dönemlerde de çok maça gittim, tribünlerde oldum. Bunun belki bir etkisi vardır bu ilişkide.

Pandemi tüm dünyayı olduğu gibi futbolu da etkiledi. Hatta bir ay gibi kısa bir aradan sonra yeniden antrenmanlar başlamak zorunda kaldı. Bunun ilerleyen haftalar için daha büyük dezavantajlar getireceğini düşünüyor musun?
Çok zor dönemler yaşadık. Hem takım hem bireysel olarak performansımızı çok etkiledi. Ligi bir şekilde bitirdik ama yeni sezonda 40 lig maçı oynayacağız. Biz pek alışkın değiliz hafta içi hafta sonu şeklinde lig maçları oynamaya. Ben bunun bir dezavantaj olacağını düşünüyorum. Ayakta kalan kazanacak diye düşünüyorum.
Sezona puan olarak iyi başlayamadık belki ama oynanan futbol ilerisi için umut veriyor. İlk bölümü sen nasıl değerlendiriyorsun?
Yaklaşık bir aylık iyi bir kamp dönemi geçirdik. Oyun olarak iyi başladığımızı düşünüyorum, sadece geçen sezon olduğu gibi gol atma konusunda sıkıntısı yaşıyoruz. Ama oynadığımız oyun gerçekten keyifli ve güzel bir oyun. İlerleyen haftalarda skora da yansıyacak bu. Umarım hem oyun hem de skor olarak taraftarımıza artık istediklerini veririz.
Mert Nobre ile şampiyon olan kadroda takım arkadaşıydın, şimdi takımın teknik direktörü oldu. Takım içinde futbolcuyken hep pozitif bir karakterdi, hatta gençlere örnek bir sporcuydu. Mert Nobre’nin takıma etkisini nasıl değerlendiriyorsun?
Futbolculuk döneminde çok pozitif bir insandı, gençlerle ilgilenirdi. Şimdi de aynı durumda, gençlerle çok ilgileniyor. Özellikle forvet oyuncuları ile özel çalışmalar yapıyor. Ben ileride hocamızla birlikte güzel şeyler yaşayacağımızı düşünüyorum.
Bu sezon için Mert Nobre’nin “ilk 10’da bitirip gelecek senenin temellerini atmak istiyoruz” diye bir açıklaması var. Senin bireysel ve takım için hedefin neler bu doğrultuda?
Tabi ki takım olarak ilk 10 içerisinde yer almak bizim için güzel bir hedef. İnşallah bunu hep birlikte gerçekleştiririz. Bireysel olarak da A Milli Takım forması giymeyi çok istiyorum ve elbette Gençlerbirliği ile Avrupa Kupalarında forma giymek en büyük hedeflerimden biri.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER