© Sporanki 2010

Zevksiz ve kalitesiz bir maç!

Zevksiz ve kalitesiz bir maç!


Ankara futbolunun iki güzide ekibi Gençlerbirliği ile Ankaragücü, Süper Lig Cemil Usta sezonunun 23.haftasında Eryaman Stadında karşı karşıya geldi.
Baştan sona kısır bir çekişmeye sahne olan mücadelede, Gençlerbirliği 74.dakikada Giovanni Sio'nun attığı golle Ankaragücü'nü 1-0 mağlup etti ve puanını 27'ye yükseltti.
Gençlerbirliği, Ankaragücü karşısına, 4-2-3-1 gibi bir düzenle çıktı. Defans dörtlüsü; Erdem Özgenç-Flavio Ramos-Zargo Toure ve Halil İbrahim Pehlivan'dan oluşurken, defansın önünde Baiano-Yasin Pehlivan ikilisi forma giydi. Hücum hattı ise, Sio-Sessegnon-Candeias ve en ileride Stancu'dan oluştu.
Ankaragücü de Gençlerbirliği karşısına aynı düzende 4-2-3-1 sistemi ile çıktı. Defans dörtlüsü; Kitsiou-Ante Kulusic-Alihan Kubalas ve Thiago Pinto'dan oluşurken, defansın önünde Daniel Lukasik-Ricardo Faty ikilisi forma giydi. Hücum hattı ise, Saba Lobjanidze-İlhan Parlak-Konrad Michalak ve en ileride Gerson Rodrigues dörtlüsünden oluştu.
Başlığımda da belirttiğim üzere, Gençlerbirliği-Ankaragücü maçı son yıllarda oynanan en kalitesiz ve zevksiz, mücadele gücü en zayıf Ankara derbisi olarak hafızalara kazındı. Gerçekten, sahada futbol adına konuşulabilecek görsel enstantaneler yok denecek kadar azdı. 74.dakikada Giovanni Sio'nun attığı şık kafa golü ve 18.dakikada gelişen bir Gençlerbirliği akınında, Sessegnon'un topun gelişine vurduğu sert şutta Ankaragücü kalecisi Ricardo Friedrich'in harika bir refleks gösterip topu karşılaması, karşılaşmanın görsel zenginlik içeren iki hareketiydi. Bu kadar...
Pozisyon ve görsellik açısından bu kadar kısır olan karşılaşmayı, oyuncu bazında değerlendirirsek; Ankaragücü tarafında, Gençlerbirliği maçının en ön plana çıkan oyuncusu, Pazdan'ın yokluğunda mecburi olarak sahaya sürülen stoper Alihan Kubalas oldu. Gerek geçtiğimiz hafta oynanan Fenerbahçe maçında, gerekse bu hafta oynanan Gençlerbirliği maçının en kritik oyuncularından biri oldu Alihan. Özellikle Gençlerbirliği maçının ilk yarısında, rakibin hücumlarında, iyi mücadele verdi Alihan. Yaptığı kritik müdahaleleriyle dikkat çekti.
Gençlerbirliği maçında Ankaragücü takımının hücum hattı, geçtiğimiz hafta oynanan Fenerbahçe maçında sergilediği etkili görüntünün aksine, sahada hiçbir varlık gösteremedi, adeta yokları oynadı.
Bana göre, Gençlerbirliği maçında Ankaragücü takımının yaşadığı bu formsuzlukta 3 etken vardı.
En önemli etken; Hamza Hamzaoğlu’nun Ankaragücü’nü kilitleyen taktik planı karşısında, Mustafa Reşit Akçay’ın bu kilidi açacak taktiği geliştirmemesi ve yanlış oyun planı ile birlikte yaptığı yanlış oyuncu tercihleri ve hamleleriydi.
İkinci etken; Fenerbahçe maçının ardından futbolcuların yaşadığı rehavet oldu. Fenerbahçe maçında birbiriyle orta sıçan oyunu oynarcasına paslaşan oyuncular, (en başta, transfer olduğu günden beri her fırsatta övgüler düzdüğümüz Konrad Michalak olmak üzere) Gençlerbirliği maçında her aldıkları topta kaleye gitmeye çalıştılar ve tabi ki başaramadılar....
Üçüncü etken ise; takımın gol yollarındaki en önemli silahı Dever Orgill'in sakatlığından! ötürü forma giyememesi oldu. Gerson Rodrigues de hücum hattının önemli bir oyuncusu ama, Dever Orgill'in görevini asla yapacak bir oyuncu değil. Dever Orgill, daha sprinter ve rakip savunmaları yıpratan yırtıcı bir oyuncu. Gerson Rodrigues ise klasik bir kanat oyuncusu özelliğinde. Yani, özellikleri tamamen farklı iki oyuncudan aynı etkiyi beklemek hataydı... Gerson Rodrigues Fenerbahçe maçında santrafor bölgesinde iyi iş çıkarmış olabilir ama, bir bölgede devşirme olarak oynayan bir oyuncu her maç aynı performansı vermeyebilir.
Gençlerbirliği takımının Ankaragücü önünde en ön plana çıkan oyuncuları Stephane Sessegnon ve Giovanni Sio idi. Stephane Sessegnon, Gençlerbirliği'ne transfer olduğu günden bu yana oynadığı birçok maçta olduğu gibi, yine takımını bir maestro gibi yönetti. Gerçekten çok faydalı bir oyuncu.
Giovanni Sio ise, Gençlerbirliği hücumlarına çeşitlilik ve hareket getiriyor.74.dakikada attığı goldeki şık kafa vuruşu ise onun ne derece etkili bir oyuncu olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Gençlerbirliği, bu sonuçla puanını 27'ye yükselterek rahat bir nefes aldı. Ankaragücü ise, bu sonuçla 20 puanda kalarak küme düşme potasında yer almaya devam etti. Şimdi önlerinde, kendi sahalarında oynayacakları çok kritik bir Sivasspor maçı var. Bir sonraki hafta oynayacakları Beşiktaş deplasmanından alınacak olası bir mağlubiyetten minimum psikolojik hasar ile ayrılmaları için, kendi sahalarında oynayacakları Sivasspor maçında mutlaka puan veya puanlar almaları gerekiyor.
Bu arada Mustafa Reşit Akçay'a bir sorum olacak. Gençlerbirliği önünde sakat diye oynatmadığın Dever Orgill'i ertesi gün yapılan ilk antrenmana çıkardın ve sağlam bir oyuncu gibi antrenmanını yaptığı gözlemlendi.
Gençlerbirliği maçı yenilgisinin baş aktörü olarak ve hatta tek sorumlusu olarak gördüğüm size soruyorum. Orgill'i Sivasspor maçına mı sakladınız? Sizin için Sivasspor maçı ikincil duygularınız açısından önemli olabilir ama, Ankaragücü için her maç önemli. Bizler, Trabzonspor'dan ziyade Ankaragücü'nü düşünüyoruz. Lütfen sizin için de böyle olsun.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER