Ülkemizde ki futbol yapısında altliglerde her zaman belli başlı sorunlar baş gösterirdi fakat bu sefer durum çok farklı...
Ülkemizde son dönemde futbolda profesyonel olarak oynatılan 2 ve 3.Lig başta olmak üzere Bölgesel Amatör Lig, Süper Amatör Liglerde her gün kalite geriye gidiyor. Bazı illerde futbol bitme noktasına geldi. Her yerde sevilerek takip edilen futbol modern futbol düzeni adı altında ekonomik mücadeleye döndü. Bugün takımlara baktığınızda çoğu profesyonel takım 18 kişilik kadroyu kurmakta bile zorlanıyor. Kulüplerin gelirlerinin düşük olması, takım giderlerinin yüksek oluşu ve buna karşın gelen gelirlerin düşük seviyede kalması bunda en büyük etken tabiki. Şimdi bu konuları her açıdan ele alalım gerek teknik adam gerek futbolcu gerekse kulüp adına...
Kulüplerin kendilerince haklı oldukları çok sorun mevcut. Bugün bir deplasmana gittiğinizde otel, yol, yemek derken artık çok masraf gerektiren bir durum. Bunu sezona vurduğumuzda çok ciddi rakamlar ortaya çıkıyor. Daha sezona başlamadan milyonlar gerekiyor. Küme düşmek bile maliyetli hale geldi. Para harcamadan küme bile düşemiyorsunuz. Oyuncularla yapılan görüşmelerde oyuncular cidden çok yüksek rakamlar talep etmektedir. Bazı kulüplerimiz hoca-menajer ikililerine kolunu kaptırıyorlar. Son dönemlerde kulüplerimizde sportif direktörlük modası türedi. Elini kime çarpsan sportif direktöre denk geliyorsun. İşini düzgün yapanlara lafım yok ama bazıları kulüpleri bitirmeye geliyor. Maddi sorun yaşayan kulüpler de bu sefer 20-21 yaşında potansiyel gördüğü oyunculara bakıyorlar fakat bu seferde başarı anlamında problem yaşıyorlar. İşte burada da teknik adamlar devreye giriyor.
Geçtiğimiz sezonlara dönün bir bakın. Ben kendim Ankaralı bir teknik adamım. Eskiden altyapılardan çok kaliteli oyuncular izlerdik. Aralarında hala oynayan çok kaliteli futbolcular var. Şuan herkes genç oyunculara takmış vaziyette. İlla bir genç oynatma kuralı veya buna yönelik bir kural koyulmakta bırakın hangi kulüp, hangi teknik adam kimi oynatacağına onlar karar versin. Hep genç oyuncu diyorsunuz peki bunlara dokunuşu yapacak önlerini açacak teknik adamlar niye yetiştirmiyorsunuz? Şuan teknik adam kurs ücretlerine bir dönün bakın hangi hoca bu maliyetlerle kendini geliştirecek yada lisans alacak. Altligler öyle bir konuma geldi ki belli başlı hocaların etrafında dönüyor ligler hiç yeni isim bulunmuyor. Bu isimlerde kulüplerden teklif geldiği zaman şu kadar bütçe isterim şu oyuncularla çalışırım şeklinde taleplerde bulunuyorlar. Peki değerli hocalarım yüksek peşinatlı kaliteli oyuncularla çalıştıktan sonra sizin teknik adamlığınız nerede?
Öyle oyuncular bütçe talep ediyorsunuz ki o takımlar zaten hocasız başarılı olur. Milyon peşinat alan adama bu topa böyle vur diye mi öğreteceksiniz. Gerçek taktik uyum bilgisi belli bütçeyle başarı sağlamaktır. Maalesef hiçbir hocamız kendi riske atmadan hep iyi takımlar istiyorlar sonra adına ben başarılı hocayım diyorlar. Başarılı felan değilsiniz hocalarım kusura bakmayın. Hele bazıları var ki kendi menajerleri para kazanamayacak diye ödleri kopuyor. Bugün kulüplerin kamp programlarına bakıyorum daha doğru düzgün yükleme idmanları yapmadan topla çalışmalara başlıyorlar hemen hazırlık maçları planlanıyor. Takım toplanalı daha 1 hafta olmuş hemen hazırlık maçı yapılıyor. Buralar büyük sahalar halı sahalar değil hocalarım kimse işini düzgün yapmıyor...
Gelelim futbolcu kardeşlerimize, tecrübeli kaliteli futbolcu arkadaşlarımız elbette yüksek para kazanacaklar. Kazansınlarda yılların emeğinin karşılığıdır hakkı bu. Ama daha futbolcu olamadan milyonlar isteyen, belli kurallar nedeniyle milyonlar kazanan, nargile kafelerden çıkmayan kardeşlerime seslenmek istiyorum. Önce karakteriniz otursun çalışın sonra para zaten kendiliğinden gelir.
Velhasıl kelam Altliglerin ruhunu el birliği ile öldürdük. Yazdıklarım sitemden öte değil. Hatam varsa affola....
YAZAN: AYDIN BAŞER / TEKNİK DİREKTÖR
Yorum Yazın