Zorlu bir derbi maçına tanık olacağız. Tabii klasik olacak ama bu maçın düşme hattından çıkma savaşı değil de zirve mücadelesi yapıldığı bir ortamda oynamasını çok isterdim. Ama maalesef hayaller Londra, gerçekler Ankara derbisi.
Ki buna da şükür diyorum. Çünkü ya Ankaragücü Fenerbahçe’ye, Gençlerbirliği’de Alanyaspor’a yenilselerdi o zaman ne olacaktı ? Şu anda her 2 takım da biraz nefes almış durumdalar.
İlk planda Gençlerbirliği Başkanı Murat Cavcav’ın Ankaragücü taraftarına %5’den fazla yer vermemesine değinelim. Ki değinecek bir şey de yok aslında. Tamamen yanlış karar. Eğer ki; talep eden takımlara ek kontenjan açtıysan Ankaragücü’ne de açman lazımdı. Açmıyorsan ortadaki dostluk havası da böyle kaybolur gider işte. Buna gerek var mıydı? Tabii ki yoktu. Öğrendiğimiz kadarıyla Gençlerbirliği yönetimi ilk maçta ek kontenjan istemiş, Ankaragücü yönetimi de vermemiş. Bunun üzerine böyle bir karar alınmış. Ancak ilk maçta bile Gençlerbirliği taraftarına yetecek kadar tribün vardı zaten. (Fotografta sezonun ilk maçında Eryaman Stadı’nda yer alan Gençlerbirliği taraftarları var) Gençlerbirliği yönetiminin ilk maçı baz alması bence olmadı. Çünkü köprünün altından çok sular geçmişti. Ama tercih o yönde kullanıldı. Yapacak bir şey yok maalesef.
Maça gelirsek Ankaragücü bambaşka bir görüntüye büründü. Kaliteli transferlerle takımın çehresi değişti. Takım neydi ne oldu? Adeta psikolojimizi bozan yapıda bir takım vardı ortada. Ama şimdi ki takım bizi başka bir dünyaya götürdü. Moraller düzeldi, hayata bakışımız değişti. Ankaragücü’nde son maçlara göre değerlendirme yaparsak kale sağlam, defans sağlam, hücum sağlam. Ancak halen orta saha yönünden kuşkularım var. Canteros’un kadroya alınmaması, Scarione’nin verimsizliğiyle bir 10 numara sorun var. Set oyununda bu büyük sorun oluyor. Fenerbahçe maçında orta saha savunma anlamında çok iyi görünmesine rağmen hücum aksiyonları zayıftı. savunmanın ön bölgesindeki orta saha oyuncuları biraz Gençlerbirlği’ne göre zayıf kalacak. Buradan iyi top kullanılamadığı bir gerçek. Ancak bu bölge Fenerbahçe maçında olduğu gibi işin savunma yönünü bile iyi yaparsa sorun kalmaz. Çünkü artık sarı – lacivertlilerin atanı ve tutanı iyi.
Fenerbahçe maçından sonra basın toplantısında Mustafa Reşit Akçay’a orta sahada etkili olabilecek olan Miloş’u sordum. Hazır olmadığını söyledi. Ankaragücü’nde Miloş, Orgill ve Pazdan oynayabilecek durumdalar mı tam anlamıyla şu an için bilmiyorum. Ama hazır olsalar bile Fenerbahçe maçındaki kazanan kadro bozulmadan maça başlanabilir.
Gençlerbirliği’ne gelirsek. Ankaragücü’nün çıkışı Hamza Hamzaoğlu’na mutlaka büyük önlemler aldıracaktır. Örneğin her ev sahibi takım gibi “ben ev sahibi takımım” diyerek savunmasını asla ileriye çıkarmayacaktır. Çünkü Hamzaoğlu; Michalak, Saba ve Rodrigues tehlikesinin farkına vardı. Alanyaspor maçındaki taktiğin 2 tık daha üzerinde bir savunmaya yönelik futbol oynatır diye düşünüyorum. Yalnız o sisteme rağmen rakibe 4-5 net pozisyn vermeleri de kendi açılarından düşündürücü. Yasin Pehlivan’ın Alanya’da oynadığı bölge, Oscar Scarione’nin Malataya’da oynadığı bölge gibi. İkisi de tutmamıştı. Akçay hoca vazgeçti, Hamzaoğlu vazgeçer mi bilmiyorum?Sio ve Stancu’nun dönmeleri büyük avantaj. Ama ikisi de henüz hazır görünmedi. Hazır olurlarsa Ankaragücü’ne büyük tehdit oluştururlar. Ajite’de oynayabilecek duruma geldiyse tehdit daha da büyür.
Ankara derbilerinde her zaman favori kaybeder. Ama bu kez favorisi olmayan bir derbi oynanacak. Buna Hamza Hamzaoğlu ve Mustafa Reşit Akçay arasında bir satranç maçı oynanacak da diyebiliriz.
Bu satrançta beraberlik çıkabilir.
Ancak sistem olarak her 2 takım da aşağı yukarı aynı sistemle oynuyor gibi görünse de Mustafa Reşit Akçay’ın saf olmadığını ve farklı bir on bir ve dizilişle sahaya çıkabileceğini düşünüyorum. Böylece Hamza Hamzaoğlu’nu şaşırtmaya çalışacaktır.
Hamza Hamzaoğlu’nun ise fazla bir alternatifi yok gibi.
Tamamen bir taktik savaşı olacak. Hamzaoğlu belki de şu anda halen kontratak futbolu mu yoksa, hücum futbolu mu oynayalım diye düşünüyordur.
2 taraf da bekleyecekler. Gençlerbirliği’nde kale, orta saha ve forvet hattı güçlü.
Ankaragücü’nde kale, savunma ve forvet hattı güçlü.
Gençlerbirliği’nin Ankaragücü’ne göre üstün tarafı orta sahası gibi görünüyor. Burada Sessegnon faktörü önemli. Berat ilk 11’e alınıp devreye girerse takımına önemli katkı verir. Ama Ankaragücü’nün de öyle kanatları var ki, Michalak, Saba ve Rodrigues toplu ve topsuz oyunda Gençlerbirliği’nin 2 beki Erdem ve Halil İbrahim’i çok zorlarlar.
Yukarıda yazdığım gibi Mustafa Reşit Akçay iyi bir taktisyen ve beklentilerden öte Fenerbahçe maçındaki kazanan ve Hamzaoğlu tarafından ezberlenen kadroda bazı süpriz oynamalar yapar gibi geliyor bana. Az bir ihtimal ama belki de set oyununa yatkın bir 11 çıkarır. Hamza Hamzaoğlu ise sakatlanan Sefa Yılmaz’ın yerine Berat’ı ilk 11’a atıp Yasin’i orta alandan kanada veya kulübeye alabilir. Bu da Gençlerbirliği’nin avantajı olur.
Hamza Hamzaoğlu mu, Mustafa Reşit Akçay mı?
Bakalım taktik savaşında kim kazanacak...
ORHAN SAL
Yorum Yazın