İki takım arasında sahaya yansıyan oyun farkı oranında bir güç farkı var mı dersiniz? Maçta Fenerbahçe o kadar kolay pozisyonlara giriyordu ki Gençlerbirliği 1-0 öne geçmesine rağmen bu maçtan puanla çıkabileceğine inanmamıştık. 5-2 biten maçta Gençlerbirliği’nin becerikli forvetleri Fenerbahçe forması giyseydi 10 gole ulaşabilirdi ev sahibi takım.
Elbette iki takım arasında böyle bir güç farkı bulunmuyor. Bireysel performansların düşük olması da bu kötü futbolun gerekçesi değil.
Tahmin edeceğiniz üzere bu ağır yenilgini faturası Hamza Hoca’ya çıkacak. Oyuncu tercihleri ile adeta maçı Fenerbahçe’te hediye etti. Bu dizilişle Gençlerbirliği maça 3-0 önde başlasa bile puan alma ihtimali yoktu.
Fenerbahçe ligin en iyi pas yapan takımlarından biri. Orta sahanın ortasında hem Emre, hem Ozan Tufan sert ve oyunun iki yönünü de oynayabilen oyuncular. Hamza Hoca’nın tercih ettiği orta saha Sessegnon, Berat ve Baiano gibi savunma özellikleri bulunmayan oyunculardan oluşuyordu. Böylesine yumuşak bir orta sahanız varsa bu oyuncuların hücumda çok yetenekli olması, rakibi şaşkına çevirmesi lazım. Gelin görün ki Sessegnon dışında Berat ve Baiano hücumda da çok etkili olamıyor. Orta saha hakimiyetini ele geçiren Fenerbahçe elini kolunu sallaya sallaya Gençlerbirliği kalesine geldi. Topu alan oyuncu Gençlerbirliği stoperleri ile karşı karşıya kaldı. Normalde baskıdan kafasını kaldıramaması lazımdı. Böylesine yumuşak bir orta saha bırakın Süper Ligi, bir alt ligde bile başarılı olamaz.
Berat hücuma yönelik bir oyuncu. Oyun kurucu veya 8 numara olarak oynayabilir. Berat’tan bir ön libero yaratmaya çalışmayı anlayışla karşılarım ancak Süper Ligde ön libero oynayacak özelliklere sahip değil. Rakibinin yanında koşuyor ancak topu almak için hamle yapamıyor. Pas arası yapıp top kazanamıyor. Yatarak rakibin ayağından topu alamıyor. Bu özelliklerden mahrum olan Baiano ile birlikte oynayınca orta sahada ihtiyaç duyulan savunma sertliğine ulaşılamıyor. Oynadıkları maçlarda Diallo ya da Yasin’in bu sertliği sağladığını görüyoruz.
Orta sahanın yumuşaklığı yetmiyormuş gibi bir de sağ bekte Candeias oynamaz mı? Oynayamadı tabi. Bu bölgede oynayabilecek en son oyuncu yedek kaleci dahil Candeias’tır desem abartmış olmam. Hamza Hoca ne düşündü acaba? Muhtemelen Gençlerbirliği Fenerbahçe’den puan alsaydı ve sağ bekte oynayan Candeias Gençlerbirliğ’nin gollerine direk katkı sağlasaydı Hamza Hoca’nın cesareti konuşulacaktı. Ancak futbolda başarı için sadece cesaret değil akıl da gerekiyor.
Arkalı önlü oynayan iki sol bek Halil İbrahim ve Polomat’ı toplasanız bu maçta yarım sol bek etmezdi. Polomat’ın ofsayt pozisyonundaki rakibine yumuşatıp indirdiği top gol oldu. Sol bek oynarken 30 dan fazla orta yapan Halil İbrahim sol açık gibi oynamasına rağmen 3 orta yapamadan oyundan çıktı. İkinci yarıda Candeias’ın aksadığını gören Hamza Hoca o bölgeye Baiano’yu çekti ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
Oysa olması gereken sol beklerden birini sağ bek olarak oynatmaktı. Eskiden İstanbul takımları ile Anadolu takımları arasında ciddi güç farkı olurdu. O yıllarda kaybedecek bir şeyi olmayan Anadolu takımlarının hocalarının takım kurgusunda değişiklik yapması, fantezi araması anlayışla karşılanabilirdi. Şimdi akıllı oynayan bir takımın İstanbul deplasmanından rahat bir galibiyetle dönmesi mümkün. Hatta İstanbul’dan galibiyetle dönmek bir çok Anadolu kentinden galibiyetle dönmekten daha kolay.
Sözünü ettiğim savunma sertliğini sağlayan tek oyuncu Toure. Diğer stoper Ramos hava toplarında iyi olmasına rağmen rakip ataklarda yerden gelen topları kesmede çok vasat kalıyor. Geçen sezon oynayan Claro Mert ikilisini arıyoruz. Bu maçta orta saha oyuncularının savunma arasına girip rakibi karşılamaması stoperleri bir hayli zorladı. Doğal olarak araya atılan toplarda arkalarına oyuncu kaçırdılar ve çok sayıda net pozisyon verdiler. Hava toplarına iyi yükselmesine rağmen kafa golü atamadığını bildiğimiz Vedat’a bile kafa golü attırdılar.
Takımın çok kötü oynadığı maçta son derece diri ve istekli görünen Sio ve Stancu yakaladıkları pozisyonları golle sonuçlandırdılar. Sonradan oyuna giren Nadir ve Rahmetullah da etkili oldular. Gençlerbirliği Sio’nun önünü boşaltıp ceza yayı civarından şut çektirebilirse Sio gol krallığında iddialı hale gelir. Raket gibi bir ayağı var.
Kaleci Ertaç ilk golde yapılan bombeli ortayı çıkıp almalıydı. İkinci golü çıkaracak çok kaleci var Süper Ligde. Üçüncü golde daha Vedat yerden kalkmadan topa yetişmeliydi. Bu golleri kurtarsaydı Hamza Hoca aksaklığı görüp orta saha ve sağ beke önlem alabilir, Fenerbahçe’nin temposu düşebilirdi.
Mustafa Hoca gibi macera aramadığını söyleyip kendisini övdüğümüz Hamza Hoca henüz takımını tam olarak tanımıyor. Fenerbahçe maçından gerekli dersleri çıkarabilirse bu ağır yenilginin faydalarını bile görebiliriz. Bunu bir iş kazası olarak kabul edelim daha şimdiden Ankara’da Fenerbahçe’yi nasıl yenebileceğimizin planlarını yapalım.
Maçtan sonra birkaç Gençlerbirliği taraftarı Fenerbahçe seyircisi ile karşılıklı atıştılar. Fenerbahçe haklı bir galibiyet aldı. Fenerbahçe taraftarı Gençlerbirliği’ne herhangi bir saygısızlık yapmadı. Gençlerbirliği taraftarlarının Fenerbahçe’yi alkışlayıp tebrik etmesi kulübün kültürüne yakışan hareket olurdu. Gençlerbirliği seyircisi tüm kulüplere saygılı olduğu için gittiği her ilde saygı görüyor, bu geleneği bozmamaya özen gösterelim.
Yorum Yazın