Başkentimizin iki güzide spor kulübü Gençlerbirliği ve Ankaragücü, 2020-2021 sezonu sonunda Süper Lig'den düşen ekipler oldular. Böylece Sporun da Başkenti olması gereken Ankara’mızın, 1980-1981 yılından itibaren ilk kez en üst seviyede temsilcisi ne yazık ki kalmadı.
Bu hale nasıl geldik? Birçok sebebi var...
İlk olarak Ankara’mızın stadyum eksikliği, yıkılan stadyumlar ve yerlerinin doldurulamayışı... 1936 yılından itibaren birçok mücadeleye ev sahipliği yapmış 82 yıllık mazisi bulunan Ankara 19 Mayıs Stadyumu, 4 Ağustos 2018 tarihinde yıkıldı. Yıkılmadan önce 2 sene içerisinde yeni stadyumun yapılacağı söylendi ama gelişme ne yazık ki yok. Ostim Stadyumunun kaderi de aynı şekilde oldu ve Mart 2020'de yıkım kararı alınmıştı. Ankara'nın en büyük, Türkiye'nin 5. büyük stadyumu konumundaki Cebeci Stadyumu için ise 2012 yılında maçlara elverişsiz raporu verildi, 2015 yılında son ev sahipliğini yaptı ve 6 yıldır bir çivi bile çakılmıyor. 2019 Ocak ayında açılan Eryaman Stadyumu ise, hem 22 bin kapasitesinin olması hem de ulaşım koşulları bakımından 6 milyonluk Ankara için elverişli değil. Altındağ temsilcisi Yeni Altındağ Belediyespor maçlarını Çubuk'ta oynuyor. Yıkılan stadyumların yerine otopark, yurt, millet bahçesi yapılması planlanıyor, akıllara spor kompleksi yapmak gelmiyor.
6 milyonluk Ankara'da dünyada eşine az rastlanır şekilde Olimpik Stadyum yok. 55 bin kapasiteli yeni stadyum yapılması gündemdeydi fakat bir gelişme yok. Ankara’mız Milli maçlara hasret. Ay-yıldızlılar, Ankara’daki son resmi maçını San Marino'ya karşı 28 Ekim 1992’de oynadı. Tam 29 yıldır Ankara'da resmi milli maç yapılmıyor. Stadyum eksikliğimiz, birçok amatör spor kulübü ve sporcusunu da evsiz bıraktı, çoğu kulüp kapandı ya da kapanma noktasına geldi.
Ankara kapanan amatör kulüpler bakımından açık ara zirvede. Bu durum spor ekonomisi ve altyapısını da etkiledi. Ankara’mızın en köklü kulüplerinden Şekerspor, Petrol Ofisi gibi sayısız kulüp kapanınca bundan altyapılarımız da olumsuz etkilendi. Sayısız futbolcuyu ülkemize kazandıran Ankaragücü altyapısı ve Tandoğan tesisleri 2002 yılından 2020 yılına kadar kapalı kaldı. Avrupa'nın en etkili 3 altyapısından biri sayılan Gençlerbirliği altyapısı ise eski günlerini mumla arıyor.
Eski toprak sahalarımız beton oldu, sporcu fabrikası Ankara artık eskisi kadar üretken değil. Sporcu yetiştiremeyen Başkent Ankara, yatırım fukarası konumunda. Kulüplerimiz borç batağında. Futbolculara ödenen yüksek rakamlar başımızı ağrıtıyor, plansız borçlanmalar kulüplerimizi bataklığa sürüklemeye devam ediyor. Formalara, stadyumlara, tesislere sponsor bulunamıyor, var olan sponsorlar ise desteğini bir süre sonra çekiyor. Banka ve Belediye destekli spor kulüpleri ise, eskiden onlarca branşta faaliyet gösterirken şimdi şube sayılarını azaltıyorlar, kapatıyorlar. Ankara, hem Ankaralılar, hem Kamu kurum ve kuruluşları, hem STK'lar, hem de iş insanları bakımından üvey evlat muamelesi görüyor, sahipsiz bırakılıyor.
Süper Lig'de takımı olmayan 6 milyonluk Başkent, dünyada Başkent takımının olmadığı tek şehir durumuna geldi. Basiretsiz, vizyonsuz yöneticiler elinde oyuncak edilen Ankara spor kulüpleri, her yönetim değiştiğinde büyük bir maddi yıkımın eşiğine geliyor. Yönetimler, bu durumdan sorumlu tutulmuyor, cezalandırılmıyor. Bazı kulüplerimiz de ise babadan oğula geçen sistemle demokrasiden uzaklaşılıyor.
2 Türkiye 1. Futbol Ligi, 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu bulunan ve Avrupa'da bir dönem yüzümüzü güldüren Milli Mücadele yıllarında büyük katkı vermiş Mekteb-i Sultani, Ankara Sultanisi Gençlerbirliği artık Süper Lig'de yok. 1 Türkiye 1. Futbol Ligi, 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu bulunan, Milli Mücadele yıllarında şehit vermiş İmalat-ı Harbiye Ankaragücü, artık Süper Lig'de yok. Yüzyıllık iki çınarımız, sahipsiz bırakıldıkları için, plansız ve hedefsiz yönetimlerin elinde olduğu için bu acı gerçekle yüzleşti. Dileriz, en kısa sürede, hatalardan ders çıkarıp, Başkent'e hakettiği değer verilip, takımlarımız ait oldukları yere geri dönerler.
Dr. Metin Özaslan
Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı
Yorum Yazın