Ankaragücü teknik direktörü Mustafa Dalcı yaptığı açıklamayla takımının şampiyonluğunu değerlendirdi.
Mustafa Dalcı takımı hakkında şu ifadeleri kullandı; “Ciddi bir seri yakaladık. Ligin ilk 10 haftasını namağlup götürünce, ligi domine ederek, ligin sonunda istediğimiz yerde bitirdik. Biz bu planalamayı yaparken aslında işin her boyutunu düşündük. Tabii burada değerli başkanımız Faruk Koca’nın bize vermiş olduğu güç ve inanç bizim için en önemli değerlerdendi. Tabii bu işin perde arkasında kulübümün futbol direktörü, çok değerli Emre Yıldız’ın olması her şeyi planlı bir şekilde yapmış olmamız. Tamamen bu planlamanın büyük mimarı olması benim işimi de çok kolaylaştırıyordu. Çünkü bir hoca takımına bakabilmeli. Hocanın her şeyle ilgilenmesi mümkün olmuyor.
İşin diğer boyutları da hoca yüklenirse mutlaka lig içerisinde zorluklar yaşayacaktır. Emre Yıldız kardeşimiz kadro planlamasını ve futbol yapılanmasını iyi bir şekilde gerçekleştirdi. Bana da ciddi anlamda destek oldu.
Bunu özellikle belirtiyorum. Bu şampiyonluklar kolay gelmiyor. Biz ön planda görünüyoruz. Ama bu işin arka planında da böyle bir ismin, böyle bir aklın da olduğunu her yerde söylemek gerekiyor. Çünkü sonuç itibarıyla şampiyon olduk bu işin mimarlarından bir tanesi de çok net bir şekilde Emre Yıldız’dır diye söyleyebilirim” dedi.
PROLİSANS MEVZUSU
Prolisansının olmaması hakkında konuşan Mustafa Dalcı ilginç ifadeler kullandı.
Dalcı, “Takımı sevk ve idare eden, her anlamda takımın planlamasını yapan takımın teknik direktörüdür. Tabii ki lisans olayı işin içine girince böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalıyoruz. Sadece ben değil bugün Süper Ligde benim durumumda olan meslektaşlarım var. Dolayısıyla bu oyun kurgusunu, galibiyeti ve mağlubiyeti orada gerçek ağızdan duymak işin doğrusu.
Ama statünün böyle olmuş olması maalesef yanımıza bir prolisanslı alıp, işin doğruluğunu ancak bu şekilde ön plana çıkartabiliyoruz. Bu da bazı şeyleri biraz daha eksik bırakıyor. Bu oyun içerisinde, kuralların doğru olması gerekiyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla ben teknik direktörsem, bu takımı sevk ve idare eden bensem, bana bu konuşma hakkının (maç sonu) net bir şekilde verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ben A diplomamı 10 sene önce aldım, yaklaşık 7-8 senedir de sıramızı bekliyoruz. Ben bu kriterlere uyuyorum ama maalesef o sıra bize bir türlü gelemedi. 10 senedir de bunu sabırla bekliyoruz. Benin sadece bu ligde başarılarım yok, her katagoride şampiyonluklarım var. Türkiye’de benim örneğim çok azdır. Türkiye liglerinin her ligi en az 5-6 sene çalışıp Süper Lige kadar geldim. Bu şekilde bir planlama olduğunu düşünmüyorum.” İfadelerini kullandı.
SPORANKİ
Yorum Yazın