SPORANKİ CANLI YAYINIMIZDA KARAGÜMRÜK - MKE ANKARAGÜCÜ MAÇI DEĞERLENDİRİLDİ...
İŞTE O YAYINIMIZI İZLEYEBİLECEĞİNİZ LİNKİ:
https://www.youtube.com/watch?v=tIjIGshcuQs&t=32s
Olayın kötü tarafından başlayalım, iyi tarafından bitirelim…
Ne söylenir bilemiyorum. Yine umutlar başka bahara mı kalacak?
Ne umduk, ne bulduk.
Yedeği bile olmayan, maçı tek oyuncu değiştirerek bitiren Kasımpaşa’ya yeniliyorsun.
Yorgun ve maçı önemsemeyen, Belhanda, Ndiaye ve Yusuf Sarı’sız Adana Demirspor’dan beraberliğe razı oluyorsun.
Daha son 2 haftaya kadar Salih Dursun gibi bir stoperin santrfor oynadığı Karagümrük gibi hiç oturmamış bir takımdan beraberliğe razı oluyorsun.
Tolunay Kafkas geçen sezon yarım geldi. Fazla eleştirmedik. Elindeki kadro buydu. Yapabilecekleri sınırılıydı. Bu nedenle anlayışlı olmak lazımdı. Destek vermek lazımdı. Verildi de! O da takımı kümede tuttu, kupada yarı finali gördü. Alkışladık!
Ama bu sezon mazeret yok! Geçen sezondan kalma iskelet kadrosu var, hazırlık kampını kendisi yaptırdı, başkan Faruk Koca’nın söylediğine göre de transferleri birlikte yaptılar. Takımın neredeyse tamamıyla hazırlıkları geçirdi.
O yok, bu yok diye camia aylarca kendini parçaladı. 1 sağlam stoper haricinde istediği oyuncular alındı.
Efkan geldi, Cem Türkmen geldi, Bajiç geldi, Tolga geldi, Cepnas geldi, Gery Rodrigues geldi, Morutan geldi…
Ali Sowe var…
Hücum ve orta saha hattın ligin ilk 6’dan sonra en iyisi. Ama bu malzemeyle halen tatsız, tuzsuz futbol izliyoruz.
3 maça bakıyorum. 3’ünde de maçların bir yarısı çöpe atılıyor. 90 dakikaya yayılan bir maç yok. Sistem 3 hafta da 2 kez değişiyor, oyuncular yerlerinde oynatılmıyor, formsuz oyunculara şans veriliyor, hazır oyuncular ya kadroya alınmıyor, ya da geç giriyor.
Az süre alan Riad Bajiç küstürülüyor…
Bazı oyuncular ise sürekli düşüş yaşıyor. Örnek Uros Radakoviç ve Andrej Djokanoviç. Radakoviç 1 top kaptırdı olmadı, 2 top kaptırdı olmadı, üçüncü de rakibe kafayla asist yaptı ve golü yedirdi. Her ayağına top geldiğinde korkuyorum. Djokanoviç lige iyi girmedi. Hayrullah’da aynı.
Peki ne istiyoruz? Çok bir şey istemiyoruz. Kazansa da kaybetse de biraz keyifli futbol istiyoruz. Biz kaybederken de alkışlamayı biliriz. Ama yeter ki şöyle gümbür gümbür bir takım izleyelim. Takım bize ışık versin.
Tabii bu sezon öyle bir kadro kuruldu ki, kim olursa olsun bir teknik direktör için fazla bir mazeret de yok. Camia olarak birtek maçları kazanalım istiyoruz.
Kafkas geçen hafta maçtan sonra yaptığı açıklamada, Morutan’ı kenarda kullanacağım dedi. Dediğini de yaptı. Morutan topla ilişkisi çok iyi bir oyuncu. Bunu gördük. Ama kaleye yakın olmalı. Örneğin sağ kenardan sıfıra inip bir orta yaptığını görebildik mi? Hayır. Çünkü içeri de daha faydalı olabilecek bir adam. E o zaman neden farklı bir şey deniyoruz?
Kitsiou neden yedek, oyuna girince neden kısa bir zaman dilimi bile olsa sol açıkta oynuyor?
Mujakiç sol bek yerine Mert Çetin’le birlikte stoper tandeminde kullanılsa savunmadaki sorunu çözemez miyiz?
Tolga Ciğerci’nin tempoyu düşürmesine nasıl çare üretilecek?
Renaldo Cephas’ı övdük. Ama bu maçta gördük ki, çok bireysel oynuyor. Uyarmak şart!
Tolunay hoca maç sonu ilk devrede kötü oynadıklarını ve ikinci yarı toparlandıklarını söyledi. İyi de hocam madem kötüydük neden ikinci yarıya değişiklik yapmadan başlandı? İlk değişiklikler neden bu kadar geç yapıldı? Aksayan oyuncular neden bu kadar sahada tutuldu?
Bir de takım neden orta yapamıyor? Her topun başına gelen, topu ön direğe ve rakibe doğru atıyor.
Ve hakemlere baskı konusu. Takım neden hakemlere gerektiği zaman baskı oluşturmuyor. Kararlarda reaksiyon gösteremiyor. Başka takımlara bakıyorum, resmen maçı idare eden oyuncular var. Ankaragücü neden bu konuda mülayim!
Valla olumsuz anlamda yazacak çok şey var.
Dost acı söyler derler. Biz bu kulübün gönüldaşıyız. Hiçbir zaman kötü bir şey yaşanmasını istemeyiz. Uyarılarımızı ve eleştirilerimizi iyi niyetli yapalım ki, önlem alınsın istiyoruz…
Biraz da olumlu işlere bakalım.
Örneğin Mert Çetin. Çok sağlam transfer oldu çok. Hem rakiple, hem de Radakoviç’in açıklarını kapatmakla uğraştı. Neden çıkarıldı bilmiyorum. Ama özellikle temaslı oyuncu mükemmel görüntü sergiledi.
Cem Türkmen. Bravo genç adam. Oyuna her girdiğinde fark yaratıyor. Tempoyu arttırıyor. Takıma dinamiz katıyor. Ayakları da çok iyi.
Nihat Mujakiç. Yerinde bile oynamadı. Ama ilk yarıdaki 1 pozizyon dışında açık vermedi.
Efkan Bekiroğlu 3'de 3 yaptı. Helal olsun.
Tolunay Kafkas’ın bu maçın ikinci yarısında önde ful baskı kurdurması elbette işe yaradı. Rakip zaman zaman çıkamadı. Top Ankaragücü’nde kaldı. Bu olumluydu. Ama rakip gerektiği zaman çok rahat bu baskıyı kırdı.
Yeni hafta rakip güçlü Fenerbahçe. Sonuç ne olur bilemiyoruz. Ama tek temennimiz artık bir 3 puanı bir arada görmek. Maçta Eryaman’da 20 bin Ankaragücü taraftarının önünde oynanacak. İnşallah artık bu 3 puan hasreti bu hafta sonu sona erer..
ORHAN SAL
Yanılmıyorsam alt ligler de dahil olmak üzere en az 10 sezondur lige galibiyet ile başlamak bir yana ilk galibiyet için 4-5 hafta bekliyoruz. Geciken transferler, verimsiz kamplar, yanlış hoca tercihleri. Sonra da bu arada hovardaca kaybedilen puanlar yüzünden ya küme düşme veya son anda kurtarma. Bunların faturası yönetime çıkar ama bu defa hoca da sorumlu. Takımı ben kurmadım, tanımıyorum, camiaya yabancıyım, transferler son güne kaldı diyemez. Belli ki kafası karışık ve takımı halâ netleştiremedi. Yanlış arayışlar nedeniyle en az 7 puan alınabilecek 3 maçtan sadece 2 puan alındı. Bir de sanırım geçen yılda böyleydi, ilk yarı takımı çok yormadan gol yemeden bitirip ikinci yarı maçı koparma gibi bir felsefesi var ama her maç hata yapan defans la bu olmuyor. Gidişat iyi değil maalesef.
Önder
30-08-2023 18:14