Pandemi sürecinde kendine özgü garip şartlarda devam eden Süper Lig'in 10. Haftasında Ankaragücü 8.maçını da galibiyetsiz bir şekilde sonlandırdı.
Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olduğu için gerek yayınlarda gerekse yazılarımızda defalarca bahsettik. Ancak icraat makamında olanlar bu günlerin gelişini sadece seyrettiler.
Takım içinde, oyuncular arasında gruplaşmalar olduğu, kaptanlık meselesinden tutun, antrenör ilişkilerine kadar her konuda ciddi sorunlar olduğu artık saklanabilir olmaktan çıktı.
Ancak maalesef şu an Ankaragücü, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı savruluyor. Kimse hiçbir şeye müdahale etmiyor.
Sportif olarak oyuncu grubunun yetersizliği, yanlış transferler nedeniyle oyunu okumak, yorumlamak çok mantıklı olmuyor. Takım ofans yapamıyor. Defans çok kırılgan… Oyunu çözebilecek profilde bir futbolcu yok… Bu nedenle aynı şeyleri söylemekten sıkıldık.
Öyle ki Fuat Çapa’nın bir hafta önce ilk 11'de başlattığı oyuncu ertesi hafta başka bir antrenör tarafından kadro dışı bırakılıyor. Bu durumda kopukluğu ve dağınıklılığı zaten yeterinde gösteriyor.
Takım kaybetmeyi alışkanlık haline getirdi. Oyuncu grubunun kazanacağına olan bir inancı yok. Öyle ki sezon basından bu yana galibiyet alınamadı.
Bu kadar olumsuzluğun olduğu bir resim içerisinde de maalesef yönetim payını alıyor ve bir kargaşa yaşanıyor.
Fatih Mert’in artık bunaldığı ve bırakabileceğini söylemiştik. Maç sonrası bunu kendi açıklamasında da gördük. Ancak maalesef Ankaragücü içinde bulunduğu maddi olanaksızlıklar nedeni ile normal dışı bir yönetim dinamiğine sahip.
Bunu defalarca söylemiştim. Bir başkan ve onun oluşturduğu yönetim şekli yok. Tam aksine bir yönetici ve onun oluşturduğu bir yönetim var. Başkan’da onun belirlediği isim. Öyle ki şu an teknik direktör kararında dahi başkanın bir inisiyatifi bulunmuyor. İyi oynadık devam etsin diyen yönetici ile hoca yoluna devam ediyor. Görevi bırakabileceğini söylediği açıklama ile ilgili bilgi dahi başkanın kendisinden değil yöneticilerden alınmaya çalışılıyor.
Bu görüntü içinde olan yine tanıdığımız, güvendiğimiz ve yönetimde oldukları için mutlu olduğumuz insanlara oldu.
Mevcut durumda şunu açıklıkla söyleyebilirim ki, mevcut yönetim nasıl kurulduysa görevden ayrılmaları da aynı şekilde olacaktır. Bu resim açıkça görünmektedir.
Artık topu taça atacak, lafı dolaştıracak durumda değiliz. Eğer bu camiaya yöneticilik yapılacak ve başarı kovalanacaksa, eğmeden, bükmeden gizli başkanlık sistemi ile değil, açık bir şekilde görev tanımlamaları yapılmalıdır.
Öyle ki mevcut durum herkese zarar vermeye başlamıştır.
Aralık ayında kongre için izin çıkması zor görünüyor. Bu neden ile yönetimin bırakacağını düşünmüyorum. Bu nedenle Takım acil olarak profesyonel bir futbol yönetimine geçmeli, işinde iyi olan insanlar ile çalışmalıdır. Hatır ile rica ile antrenör ataması yapılamaz. Futbolcu transferi yapılamaz.
Bütün yapılanlar sportif başarı içindir. Ödenen borçlar, yapılan harcamalar, yatırımlar sportif başarı gelmez ise anlamını yitirir. Artık gerçek ve somut adımlar atılmalı aksi halde top yekün bir değişiklik kaçınılmaz olacaktır.
Bu durum da geri dönülmesi ve telafi edilmesi zor bir süreci yaşamamıza neden olacaktır.
Baskan ve sportif direktor iyi ank.güclu olabilir ama yoneticilik badks bi şey alinan oyuncular bu ligi kaldırmaz alper tsm bi fiysasko fener de yatmis hali mecali yok bu tskima serkan recber gibi profedyoneller lazım baskanin müdahale edip kutuplaşmayı çözmesi lazımdı
Erdal
01-12-2020 16:51