Ankaragücü - Adana Demirspor maçı Sporanki canlı yayınında tartışıldı.
İşte o yayınımızı izleyebileceğiniz link:
https://www.youtube.com/watch?v=pCuBACHBy50
Berabere sona eren MKE Ankaragücü – Adana Demirspor maçı ile ilgili elbette yazacaklarımız var. Ancak öncelikle maç önü ve maç sonu gündem olan 2 konudan başlamak istiyorum.
Ankaragücü – Adana Demirspor maçı malum Eryaman Stadı’ndaki zemin yenileme çalışmaları sona ermediği için İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynandı. Aslında bir çok alternatif varken, karşılaşma Adana Demirspor’dan çok, Ankaragücü için deplasman sayılabilecek bir stadyumda oynandı. Kulüp resmen Çorum’da oynanacağını açıklamasına rağmen, maçın yerinin değişmesine bir anlam verilemedi.
Maçtan sonra Ankaragücü teknik direktörü Tolunay Kafkas bunun sebebiyle ilgili yaptığı açıklamada; "Adana Demirspor için de kolay olması açısından başkanımız sanırım jest yaptı. Yurt dışına da buradan gidecekler. Avrupa Kupaları'nda oynayan takımlarımız çok değerli." ifadelerini kullanmış.
Bu ifadeler neden kullanıldı bilmiyorum. Ama Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’yı taraftar önünde zor durumda bırakacak ifadeler bunlar. Çünkü Ankaragücü camiası bu tür konularda hassastır. Zaten kendi stadından maç oynanmamasından dolayı moraller bozuktu. Bir de Adana Demirspor’a jest yapmak için Adana Demirspor için deplasman olmayacak tek stadyum olan Olimpiyat’a maçı bilerek aldırmak, büyük hatadır. Ankaragücü, Avrupa’da oynayan rakibine jest yapacaksa maç önü başarı diler, maç sonu kazandıysa kutlar. Bu jesttir. Ama rakibe göre stadyumu tahsis etmek hatadır. Bu stadın rakibe avantaj olacağı belliydi. Oldu da. Ankaragücü’ne de bir avantaj sağlamadı.
Acaba aynı durum Ankaragücü’nün başına gelse hangi takım bize böyle jest yapar. Hafta içi zor şartlarda maça giden; maddi ve manevi kendinden veren taraftara yazık değil mi?
Ankaragücü forması tavla oynasa kazanmaya oynamalı. O kadar ağır rekabetin olduğu, milyon dolarların konuşulduğu, 1 puanla veya averajla küme düşüldüğü bir atmosferde böyle jest olmaz.
Bir jest yapılması gerekiyorsa, bu jest Ankaragücü taraftarına yapılmalıdır.
Elbette bu jest futbol kamuoyunda Faruk Koca’ya sempati kazandırır. Ama Ankaragücü taraftarı bu işlerden hoşlanmaz. Beşiktaş maçının yıllar önce, Kayseri’ye alınması için yüksek yerlerden talimat geldi. Dönemin başkanı Mehmet Yiğiner’in de buna gücü yetmedi ve Kayseri’ye gidildi. Ama bu işte görüyoruz ki, Ankaragücü, Olimpiyat Stadı’na yol vermiş.
Aldığım bilgilere göre geçen sezon 3 Haziran’da Ankaragücü, Kayseri’de Kayserispor’u 1-0 yenerek kümede kalmayı garantiledikten sonra yetkililer, Ankaragücü’ne şunu teklif etmişler. “Siz kümede kalmayı garantilediniz. Son hafta Adana Demirspor maçını başka stadyumda oynayın, bizde zemin yenileme işlemlerine vakit kaybeden başlayalım”. Ama Ankaragücü bunu kabul etmemiş. 7 Haziran’da Adana Demirspor maçı Eryaman’da oynandı. Daha sonra TFF stadım müsait olduğunu görünce 12 ve 13 Haziran’da 3.Lig play-off finallerini Eryaman’a verdi. Bu maçlar bitince de stadyumun zemini söküldü. Yani burada keşke bir radikal karar verilip, iş hızlandırılsaydı. Belki şimdi bu sıkıntıları çekmezdik. (Bunu dün geceki yayınımızda da anlattım)
Gelelim maça. Tolunay Kafkas, takımın 3-4-3 sisteminde aksadığını, daha da doğrusu yürümediğini görerek, bir aksiyon almış ve oyun sistemini değiştirmiş. Savunma bloğu dörtlüye dönüşmüş. İstanbul’da 4-5-1 gibi bir sistemle oynandı. Defans Hayrullah-Radakoviç-Mert-Mujakiç dörtlsünden oluştu. Burada ilginç olan Mujakiç’in sol bek oynamasıydı. Takımda 2 sol bek varken, devşirme sol bekle oynandı. Yeni transfer Renaldo Cephas sol kanatta yer aldı ve hazır göründü. Geçen hafta hazır olmadığı için ilk 11 başlamamıştı. Keşke başlatsaydı. Cephas özellikle deplasmanda çok önemli işler yapar. Evet bitiricilik konusunda zayıf ama öyle kötü filan da değil. Çok iyi 2 şut çekti. Kitsiou ve Ali Sowe’a da müthiş 2 pas çıkardı. Daha ne yapsın? Zamanla daha da iyi olacak.
Orta sahadaki üretimsizlik devam etti. Tam da bu sorunu çözecek adam transfer edildi. Morutan ilaç olur. Hoca sanırım onu kenar oynatacağını söylemiş. Bence hata olur. Ama ortadaki Djokanoviç-Tolga-Eflan üçlüsünden vazgeçmemek için Morutan kaydırılacak gibi görünüyor.
Ankaragücü için bana göre ideal diziliş 4-2-3-1 olmalıdır. İşte bu dörtlü savunmanın önünde Djokanoviç ve Efkan ikilisi (6-8) onların önünde de Morutan oynar. Kenarlara Gery Rodrigues ve Cephas’ı, santrfora da Ali Sowe’u koyduğunda sana çiçek gibi takım olur.
Ankaragücü camiası savunma yapan hocalardan artık bıktı usandı. Tolunay hoca’mıza savunma yapma demiyoruz. Tam aksine savunma güvenliği ön planda olsun. Ama artık bizde seyir zevki yüksek, göze hoş gelen, bol pozisyona giren, üretken bir takım izlemek istiyoruz. Hücum hattına yönetim gereken isimleri aldı. Bu isimler futbolun hücum yönünde olumlu işler yapabilecek isimler. Bu isimleri kullanmak lazım. Mesela dün takıma gol lazım. Ali Sowe çıkıyor, Bajiç giriyor. Oysa fikstüre göre ev sahibi konumundasın. Kazanman lazım. Değişiklik yaptığın dakikalarda çift santrfora dön ve gerekirse top şişir. Üstelik karşında 3 günde bir maç oynayan yorgun, Belhanda, Ndiaye ve Yusuf Sarı gibi 3 önemli eksiği olan bir takım vardı.
Bu camia artık, başarı istiyor.
Bunun için, elde malzeme de var.
Yapılması gereken artık helvayı yapmak…
ORHAN SAL
Bu haftaki sakaryaspor-ümraniyespor maçını sakarya stadında oynatan federasyon futbolcu sağlığını çok önemsediği belliydi orhan abi. Bu statta maç oynanıyorsa eryamanda haydi haydi oynanırdı. Yazılarınızda buna değinir misiniz?
Haluj
27-08-2023 09:09