Adana Demirspor - MKE Ankaragücü maçı Sporanki canlı yayınında değerlendirildi...
İşte o yayınımızımızın linki:
https://www.youtube.com/watch?v=n1WG1XOgH0s
Artık Türk futbolunda tuz kokmuş resmen.
Düşünün bir maç oynanıyor. Her şey ortada. Ev sahibi de, misafir de kazanabilir.
Yani her şey futbol içinde seyrediyor.
Ama birileri “Hayır!” diyor.
“Ben bu maçın seyrini değiştireceğim !” diyor.
Ve öyle de yapıyor.
Emekleri çalıyor.
Ankaragücü takımı oynadığı agresif ve göze hoş gelen futbolunu golle süslüyor. Ali Sowe, Stanbuli’den kaptığı topu Emre Kılınç’a aktarıyor, Emre’de rahat bir vuruşla golü yapıyor.
Ama “durun!” diyor birileri.
“Ben bu maçı birinden alıp, diğerine vereceğim !”diyor.
Başarıyor da…
1 olmadı, 2.golü de iptal ediyor hakem heyeti.
Ve kaçınılmaz son geliyor.
Ankaragücü, her açıdan üstün olduğu bir maçı maalesef ikinci yarıda yediği gollerle kaybediyor.
Önce hakem Burak Şeker’e, sonra da kaleci Ertaç’a takılıyor sarı – lacivertliler…
Ankaragücü, Türk futbol tarihi boyunca hakem kararlarından en çok mağduriyet yaşayan kulüptür. Bunun son bulma zamanı gelmedi mi artık?
Başkan Faruk Koca; hem siyaset, hem spor, hem de iş hayatında sevilen ve etkin bir isim.
Başkanın artık masaya yumruğunu vurma zamanı geldi de geçiyor bile.
Başkan gerekirse bu masayı devirecek. Ama takımın hakkını yedirmeyecek.
Bundan sonraki süreçte, bu konuda olumlu gelişmeler bekliyoruz.
Maç sonrası istatistiklere bakıyorum, her şey Ankaragücü lehine.
Başkent ekibi, bu sezon ilk kez şut çekmeyi hatırlıyor.
Rakip kaleyi bombalıyor. Ama kalede devleşen bir isim var: Ertaç.
Anlıyoruz ki, Ankaragücü’nün fişi daha maç başlamadan çekilmiş. Adana Demirspor başkanı Murat Sancak’ın maç öncesi yaptığı açıklamalar, hakem katında etkili olmuş.
Yazık ki, Ankaragücü takımı bu kadar iyi futbol oynadığı bir maçtan puansız döndü.
Ankaragücü teknik direktörü Ömer Erdoğan’ın zirve yaptığı bir maçtı.
Erdoğan, takımını yavaş yavaş beklenen seviyeye çekmeye başardı. Adana’da izlediğimiz Ankaragücü’nden büyük keyif aldık. Ersun Yanal’ın dönemindeki Ankaragücü’nün daha iyisi bir Ankaragücü izledik. O zamandan tek fark; o takımda Kennedy, Agustine, Cadet Aydın, Faruk Namdar, Hakan Keleş gibi iş bitirici, son vuruşu iyi kaliteli ayaklar vardı. Ama mevcut takımda, o dönemdeki iş bitiren adamlar yok. Ama takım olma yolunda çok önemli bir yol alıyor Ankaragücü. Evet sıkıntılı transferler var. Ama çok faydalı transferlerde yapılmış. Mujakiç, Radakoviç, Malcuit, Diack, Tolga, Taylan, Emre, Ali Sowe yeterli katkıyı takıma verdiler.
Futbolda klasik bir tabir var.
Galiptir bu yolda mağlup.
Evet daha yeni başlıyoruz.
Bu maçtaki futbol bizi mutlu etti.
İlerisi için umut verdi.
Gelecek karanlık değil, aydınlıktır…
MUHTEŞEM TARAFTAR
Ankaragücü, Adana'da muhteşem bir şekilde desteklendi.
Gerçekten maç içinde sürekli Ankaragücü taraftarının sesini duyduk. Maçın bazı bölümlerinde Ankaragücü adeta Eryaman Stadı'nda oynuyormuş gibi destek gördü. 1500 sarı - lacivertli taraftar tribünün hakkı verdi ve muhteşem bir destek sağladı. Maçın ardından Adana Demirspor taraftarının, otobüs taşlaması ise tribüncü adama yakışmaz.
KULÜPTEN BAZI GELİŞMELER…
Maçı bir tarafa bırakırsak kulüple ilgili bazı bilgileri vermek istiyorum.
Aldığım bilgilere göre; transferde öyle bol keseden oyuncu alınmayacak. Öncelikli olarak 1 tane hem santrfor, hem de kanat forvet oynayan yabancı bir oyuncu transfer edilecek.
Ancak hücum bölgesine 1 oyuncu daha alınabilir. Bu 2 isim yabancı olacak.
Savunmaya ise yerli 1 sağ bek ve yerli 1 stoper düşünülüyor. Bu oyuncular yardımcı oyuncu diye tabir edilen oyuncular olacaklar. Yani al, direkt ilk 11’e koy şeklinde oyuncular olmayacaklar.
Kısaca transferde 3 veya 4 oyuncu düşünülüyor. Fazla transfer düşünülmüyor. Çünkü fazlalıktan dolayı oynayamayacak oyuncuların takım içinde sorunlara sebep olduğu gözleniyor. Ancak transfer bitimine yakın 2 fırsat transferi daha yapılabilir.
Teknik direktör Ömer Erdoğan; Sinan Osmanoğlu ve Oğuz Ceylan’ın gitmesini asla istememiş. Ancak Çaykur Rizespor’un Gökhan Akkan transferinde Ankaragücü’ne yardımcı olmuş. Başkalarından 800 bin Euro istedikleri Gökhan Akkan’ı Başkent’e seve seve göndermişler. Yani 2 kulüp yönetimi arasındaki dostane ilişkiler bu transferlerin gerçekleşmesini sağlamış.
Bu saatten sonra fazla oyuncu göndermek istenmiyormuş. Ariyibi takımdan ayrılacakmış. Yani o camiada çok beklenen Pepe, Macheda ve Tasos yol ayrımı olmayabilir.
Jese’nin gönderilmesi asla performansla ilgili değilmiş. Çünkü Jese’nin performansı beğeniliyormuş. Sorun kulüp prensiplerine aykırı hareketler olmuş. Jese’nin kulüpte oluşturulan tahammüllere aykırı hareket etmek istemesinin nedeniyle yollar ayrılmış. Bu işin aslını kısa zaman içinde başkan Faruk Koca’nın açıklık getireceği belirtildi.
Kulüp için müthiş bir uyum varmış. Faruk Koca, Emre Yıldız ve Ömer Erdoğan üçlüsü arasındaki uyum çok iyiymiş. Kararlar ortak akılla alınıyormuş.
Kevin Malcuit transferi için Emre Yıldız uzun süre uğraşmış. Haziran ayından, transferin bittiği güne kadar çabalamış. Hatta sağlık sebeplerinden dolayı riskli bir transferde yapmış. Ama sonuçta imzayı attırmış. Ömer Erdoğan bu transfer bittiğinde çok mutlu olmuş. Kevin’ı sıkı bir pazarlık sonrasında istediğinin 4/1’i maliyetine transfer etmişler.
Son gün transferleri oldukça ilginç gelişmiş. Galatasaray’ın öncelikli tercihi Barış Alper Yılmaz’ı Ankaragücü’ne vermekmiş. Ancak o dönemde Barış’ın performansı yükselince Emre Kılınç’ı vermeyi tercih etmişler. Bu arada Ankaragücü, o dönemde Yusuf Erdoğan’la da anlaşmış. Ancak Ömer Erdoğan’ın tercihi Emre Kılınç olduğu için, Emre Kılınç transfer edilmiş.
Taylan Antalyalı / Emre Akbaba tercihin de ise Adana Demirspor’un araya girmesi etkili olmuş. Emre Akbaba, Adana’ya gidince; Taylan Antalyalı transfer edilmiş.
Tolga ile 2 yıllık sözleşme var. Önümüzdeki sezon da takımda kalacak. Emre Kılınç ve Taylan Antalyalı önümüzdeki sezonda tutmak istiyorlar. Zahid, Pedrinho ile devam edilecek.
Bonservis verilerek alınan 2 oyuncu Lamine Diack ve Nihat Mujakiç’e teklifler varmış. Lamine Diack’a Amerika MLS Liginden 1 ay önce yazılı, resmi teklif gelmiş. Ancak değerini bulmadığı için vermemişler. Hull City’in de oyuncuya ilgisi varmış.
Nihat Mujakiç’e bonservis verilerek transfer edilmiş.
2 oyuncunun satışından da yüksek değerde bonservis ücreti bekleniyor.
Yazıyı Beşiktaş ile oynanacak kupa maçıyla ilgili birkaç şey yazarak bitireyim.
Maç önemli. Kupa bu sezon hedef. Ama ligde devam ediyor. Maça gelecek taraftarların hem takımına, hem de kendisine zarar vermemesi gerekli. O yüzden sakin kalmak ve sadece ama sadece bitiş düdüğü çalana kadar takıma destek vermek gerekli. Taraftarların yapması gereken tek şey destek destek destek!
ORHAN SAL
Abi yazı güzel hoşda en güzeli ah o eski isimler yok mu fener maçı vardı hakan keleş ortaladı cafer uçarak kafayı vurdu maçı 3-2 kazanmıştık yıllar geçti üzerinden ben büyüdüm baba oldum adamlar futbolu bıraktı neler değişti ama o kafa golü o galibiyet o mutluluk hep yüreğimde babam ile sarılmıştık golde ne goldu be.
Ersin
16-01-2023 22:14