Başkent Ankara’mızın tarihi başarılarla dolu iki güzide kulübü olan Ankaragücü ile Gençlerbirliği, Trendyol 1. Lig’in 32.haftasında Ankara Eryaman Stadyumu’nda karşı karşıya geldi.
Karşılaşmanın tamamında oyun üstünlüğünü elinde bulunduran Gençlerbirliği, ezeli rakibi Ankaragücü’nü 14.dakikada Nalepa, 27.dakikada Metehan Mimaroğlu ve 39.dakikada Leo Gaucho’nun attığı gollerle 3-0 mağlup etti.
Karşılaşmanın ilk yarısında Ankaragücü’ne oranla daha istekli bir Gençlerbirliği vardı sahada. Savunmada, rakiplerine ciddi bir pozisyon vermediler. Hücumda ise iştahlı, tempolu, bilinçli ve hızlı ataklar gerçekleştirerek ilk yarıyı 3-0 önde tamamlamayı başardılar.
Mücadelenin 14.dakikasında Michal Nalepa’nın attığı golle 1-0 öne geçti Gençlerbirliği. Kendi yarı sahasından seri paslarla, soğukkanlı bir şekilde topla çıkan Kırmızı Karalar, atağın yönünü bir anda değiştirerek topu Nalepa ile buluşturdu. Nalepa da şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Hazırlanış itibariyle çok güzel bir gol olduğunu söyleyebilirim.
27.dakikada ise sahneye bu kez Metehan Mimaroğlu çıktı. Sağ kanattan Alperen Babacan’ın yaptığı orta ile topla buluşan Metehan, Gençlerbirliği’ni 2-0 öne geçiren golü attı. “Estetik” açıdan mükemmel bir gole imza attı Metehan. Harika bir top kontrolü ve klas bir dönüş. Bana göre, haftanın değil sezonun en güzel gollerinden birine imza attı.
39.dakikada ise sahneye, Gençlerbirliği’nin devre arasında kadrosuna kattığı yeni santraforu Leo Gaucho çıktı ve Kırmızı Karalar’ı 3-0 öne geçiren golü attı. Amilton’un uzun pası ile topla buluşan Metehan Mimaroğlu, topu bekletmeden Leo Gaucho’ya ortaladı. Brezilyalı golcü de topu kaleye yuvarlayarak farkı üçe golü kaydetti.
Ankaragücü karşısında Gençlerbirliği takımının attığı üç golü de çok beğendim. Hazırlanış itibariyle çok güzel goller attılar. Peki, atılan bu gollerde Ankaragücü savunmasının hiç mi hatası yok? Olmaz olur mu? Elbette ki var!
Sezonun ikinci yarısında oynadıkları birçok maçta olduğu gibi Gençlerbirliği karşısında da çok kötü bir performans ortaya koydular. Facia bir performans! Korkunç bir performans!
Sezon başından bu yana belirttiğim üzere Ankaragücü savunmasında bu sezon “tam anlamıyla tarif edemeyeceğim” bir durgunluk var. Yenilen gollerde hatanız olabilir. Pozisyon alma hatası yapabilirsiniz. Ya da geriden oyun kuramayabilirsiniz Hepsini bir ölçüde kabul edebilirim. Ancak Ankaragücü savunması, rakipleri kalelerine hücum ederken topu karşılamak adına en ufak bir hamle yapmıyor. Sadece izliyorlar! Tabiri caizse “put gibi” yerlerinde duruyorlar. Rakipler, ellerini kollarını sallaya sallaya Ankaragücü kalesine ardı ardına ataklar yapıyor.
Gençlerbirliği, ikinci yarıda oyunu biraz rölantiye aldı ve vites düşürdü. Eğer, ilk yarıda sergiledikleri tempolu hücum futbolunu ikinci yarıda da devam ettirselerdi bu maçı tarihi bir farkla bitirmeleri işten bile olmazdı.
Karşılaşmanın ikinci yarısı, iki tarafın da “bitse de gitsek” modunda olduğu bir tempoda oynandı. Gençlerbirliği, farklı skor üstünlüğünün de getirdiği rahatlık ile oyunun temposunu düşürdü. Ankaragücü ise Gençlerbirliği karşısında fiziksel olarak sahadaydı belki ama mental olarak kendilerini futbola verdiklerini hiç ama hiç düşünmüyorum. Nitekim, Gençlerbirliği’nin skoru 3-0’a getirmesinin ardından Ankaragücü taraftarlarının bir bölümü, takımlarının oynadığı futbola tepki göstererek stadı terk etti.
Ankaragücü’nü 3-0 gibi net bir skorla mağlup eden Gençlerbirliği puanını 54’e yükseltti Ankaragücü ise 38 puanda kalarak kötü gidişatı sürdürdü.
Yazımın sonunda, Ankaragücü’nün Mustafa Dalcı’dan boşalan teknik direktörlük koltuğunu Mesut Bakkal ile doldurma kararını kısaca değerlendirmek istiyorum.
Sezon başında göreve getirilen Kemal Özdeş ile göreve getirildikten 1 ay sonra yolların ayrılmasının ardından teknik direktör konusunda büyük bir kriz yaşadı Ankaragücü. Özdeş’in görevden ayrılmasının ardından -bana göre- çok yanlış teknik direktör seçimleri yapıldı. Bu seçimlerin büyük bir plansızlığın yansıması olduğunu düşünüyorum.
Kişisel düşünceme göre Mesut Bakkal, İsmail Mert Fırat yönetiminin bu sezon yaptığı en doğru (geç kalınmış) teknik direktör seçimidir. En azından, tecrübeli ve Başkent futbolunun dinamiklerini biliyor. Ancak, bu saatten sonra Mesut Bakkal’ın da bu takıma “teknik” anlamda katabileceği çok fazla bir artı değer olduğunu düşünmüyorum. Takımın kapasitesi ortada. Yaratıcı oyuncu sayısı çok az. Hatta yok! Savunma hattı “ kelimenin tam anlamıyla” çöktü. Mental anlamda da takımda ciddi sıkıntı var. Bana göre, kalan haftalarda Mesut hocanın yapması gereken icraat çok belli. Amiyane tabirle, oyuncularına “gaz vererek” takımını kümede kalma hedefine odaklamalı. Bu senaryoyu yazmak bile üzüntü verici ama Ankaragücü’nün kümede kalmasının tek yolu, moral takviyesiyle takımın bütünleşmesi ve sahaya odaklanmasıdır.
Ankaragücü tarihinin en vasat savunma hattı!

Ankaragücü bundan sonraki maçlarına daha çok odaklanmalı
Yigit Yaşar Kocaarslan
09-04-2025 12:07