Fenerbahçe Kulübünün 1959 sezonu öncesi şampiyonlukların tescili için yaptığı girişim son derece değerlidir. Bu girişim Türk futbolu ve Ankara futbolu için milat olarak değerlendirilebilir.
Bilindiği gibi ülkemizde profosyonel ligi başlangıcı 1959 yılı. Doğal olarak da şampiyonluk sayıları bu yıldan sonra başlayan sezonlara göre baz alınıyor ve değerlendiriliyor.
Buna göre de Ankara’nın şampiyonluğu liglerde görünmüyor. Ve Dünya futbol tarihine Başkent’in de şampiyon çıkaramayan tek ülke olarak geçiyoruz.
Bu üzücü.
Ancak aslında gerçek öyle değil. 1959 öncesi Başkent takımlarından Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Ankara Demirspor’ın ligde şampiyonluğu bulunuyor. Buna asker takımı olan ve maçlarını Ankara’da oynayan Harbokulu ve Muhafızgücü’nü de ekleyebiliriz.
Fenerbahçe’nin girişimi son derece güzel bir girişim ve dilerim kabul görür.
Bunu eleştirenler ve karşı çıkanlar var. Bu da saçma!
Türk futbolundaki 1959’dan önceki yaşananları yok sayamazsınız...
Çünkü Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyeti İttifakı’nın kurulmasının ardından Yusuf Ziya Öniş başkanlığında ilk Türk Futbol Federasyonu 1923 yılında kurulmuştur.
Ardından FIFA’ya başvurulmuş ve Türkiye 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA’nın 26. üyesi olmuştur.
Milli takımımız o yıllardaki takımlardan seçilmiştir. Bu seçilen oyuncularla önce parasızlıktan dolayı katılamadığımız 1950, sonra da 1954 Dünya Kupası’na gidilmiştir. Bakın Dünya Kupası diyorum. Yani şakası filan yok bu işin.
O dönemde oynayan Lefter’ler, Can Bartu'lar, Metin Oktay’lar, Baba Hakkı’lar, Recep Adanır’lar efsane olmuştur...
Örneğin Turgay Şeren, 1951'de Berlin'de Batı Almanya'ya karşı yapılan ve Türkiye'nin 2-1 kazandığı maçta yaptığı kurtarışlar neticesinde "Berlin Panteri" lakabı ile anılmaya başlamıştır.
Örneğin Lefter Küçükandonyadis, Fenerbahçe marşında da adı geçen sembol oyunculardandır. Kadıköy'de bir heykeli bulunan efsane, 1951 yılında Fiorentina'ya transfer olmuştur.
Can Bartu 1956 yılında Fenerbahçe’de oynamaya başlamış ve İtalya’nın dev kulübü Fiorentina bizim ligimizde oynarken Can Bartu’yu keşfederek transfer etmiştir.
Bu büyük oyuncular takımlarını 1959 öncesi şampiyon yapmadı mı?
Dünya ve Avrupa liglerindeki tüm şampiyonlular bu yıllara kadar inilerek hesaplanır. Öyle ki bugün Avusturya Ligi’nin en önemli kulübü olan Rapid Wien’in Almanya Liglerinde oynarken bir şampiyonluğu vardı ve bu tarihe geçmiştir.
Öte yandan Fenerbahçe'nin şampiyonluk sayısı artabilir diye konunun hukuki açıdan ele alınmasını bile istemeyen takımlar var. Aslında bu adalet arayışı sadece Fenerbahçe için değil. 1959 yılı öncesi şampiyonluğu bulunan, Beşiktaş, Gençlerbirliği, Harpokulu, Ankara Demirspor, Eskişehir Demirspor, Göztepe, Galatasaray, Güneş, Ankaragücü, İstanbulspor, Muhafızgücü ve Harbiye takımlarını da ilgilendiriyor.
Burada itiraz eden Galatasaray'ın, Fenerbahçe gibi sayılmayan dokuz şampiyonluğu olsa hakkını aramayacak mıydı?
Başkent’ten bu işe daha önceki yıllarda Ankara Demirspor kulübü bir girişim yapmıştı. Ama onların Fenerbahçe gibi gücü olmadığı için hiç dikkate alınmadılar.
Şimdi artık bir yol açılabilir. Çünkü Fenerbahçe bu işin üzerine gidiyor. Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Göztepe gibi köklü kulüplerde hemen başvurularını yapmalılar.
Bu şampiyonluk tescil olursa yayın gelirleirne filan da etki eder mi olayın o boyutunu hiç bilmiyorum. Ama ederse güzel olur.
ANKARAGÜCÜ NASIL ŞAMPİYON OLDU?
Peki Ankaragücü 1949 yılında nasıl şampiyon oldu ona da kısaca bakalım.
Ankaragücü, Ankara şampiyonuluğunu 13 takımın katılımıyla oynadığı maçların ardından elde etti.
1949 Türkiye Futbol Şampiyonası Final Grubuna İstanbul Şampiyonu Galatasaray, Ankara şampiyonu Ankaragücü ve İzmir şampiyonu İzmirspor takımları katıldı.
Ayrıca 1949 Türkiye Şampiyonasına Final Grubuna Anadolu’dan gruplar şampiyonluğunu kazanan Eskişehir Demirspor takımı da katılma hakkı elde etti. Eskişehir Demirspor; Adana Demirspor ve Samsun’un köklü kulübü Fenerspor’u eleyerek final grubuna geldi.
Galatasaray, Ankaragücü, İzmirspor ve Eskişehir Demirspor’un katıldığı final grubu, tek devreli lig formatında oynandı.
Ankaragücü, İzmirspor’u 3-0, Eskişehir Demirspor’u da 2-1 yendi. Ama en can alıcı maç Galatasraay ile oynanan maçtı. Başkent ekibi 3-1 geriye düştüğü maçı son dakikada bulduğu golle 4-3 kazanarak Türkiye Şampiyonu oldu.
Ankaragücü’nün 3-1 geriden götürdüğü maçta golleri 80, 85 ve 89.dakikalarda bularak maçı 4-3 kazanaması maça ayrı bir zafer havası katmıştı. 2 gol kulübün unutulmaz ismi Fikret Karabudak, 2 gol de daha sora Beşiktaş’a transfer olup burada efsaneleşen Recep Adanır’dan geldi.
Önce Ankara Şampiyonluğunu, sonra da Final Grubu’nda bütün rakiplerini yenen Ankaragücü, ilk kez Türkiye Futbol Birinciliği’nde şampiyon oldu.
Bu zafer kulüp tarihinin belki de en görkemli zaferidir.
Ankaragücü bu zaferin yanısıra 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası (Şimdiki Süper Kupa), 2 Türkiye Kupası, 2 Başbakanlık Kupası kazanmış, 3 kez de gol kralı çıkarmıştır. Ayrıca 3 kez de Türkiye Kupası’nı finalde kaybetmiştir.
Yani kısaca 1959 öncesi şampiyonluklar derhal verilmelidir.
Hak yerini bulmalıdır.
ORHAN SAL
Kardeşim bu olay oraya buraya yazı yazarak olmuyor. Türkiye'de bu şampiyonlukları kabul etmeyen tek bir takım var, o da galatasaray. Bu kadar takım birleşip haklarını arayamıyorsa yazıklar olsun. tek kulüp lobisi tüm ülkeyi yönetiyor!
Ali Akan
22-06-2023 00:54