Ankaragücü’nde sıkıntılar var

Ankara futbollunun iki asırlık çınarı olan Ankaragücü ile Gençlerbirliği, Trendyol Süper Lig ve Trendyol 1. Lig’in 11. haftasında oynanan zorlu karşılaşmalarda boy gösterdiler.

Galibiyet serisine başlayıp taraftarlarını mutlu etmek isteyen Ankaragücü, Başakşehir Fatih Terim Stadyumunda RAMS Başakşehir ile karşı karşıya geldi.

Karşılaşmanın ilk yarısı gol düellosu şeklinde geçti. 2.dakikada, santrafor Ali Sowe’un  bireysel gayretleriyle bulduğu golle 1-0 öne geçti Ankaragücü. 14.dakikada Piatek ile Başakşehir beraberlik golünü buldu. Bu golde, Ankaragücü kalecisi Bahadır’ı hatalı buluyorum. Sol çaprazdan yapılan vuruşu bacak arasından yedi. Yememesi gereken bir goldü. Bahadır’ın buradaki çıkışı da hatalıydı. Arkadaşlarının müdahale edebileceği toplara gereksiz çıkışlar yapıyor.

20.dakikada Pedrinho’nun şık golüyle 2-1 öne geçti Ankaragücü. Ardından, 27.dakikada Başakşehir, Piatek ile skoru 2-2’ye getiren golü attı. Ankaragücü’nün yediği ikinci golde de kaleci Bahadır ile savunmanın çok büyük hatası var. Ortada pozisyon bile yokken akıl almaz hatalarla rakibe pozisyon yaratıp gol yiyorsunuz! Çok ilginç!

Karşılaşmanın ikinci yarısında, oyunu kendi yarı sahasında kabul eden bir Ankaragücü vardı sahada. Etkili hücum organizasyonları gerçekleştiremediler. Buna rağmen, 59.dakikada Tolga Ciğerci’nin attığı güzel golle 3-2 öne geçmeyi başardılar.

Tolga Ciğerci’nin attığı golle birlikte Ankaragücü’nün galibiyet yolundaki umutları arttı. Ancak bu umutlar, 75.dakikada Başakşehirli  Figueiredo’nun attığı golle tükendi. Bu golde de, Ankaragücü savunmasının çok bariz hatası var. Figueiredo’ya çok rahat kafa vurduruldu. Kaleci Bahadır bu topa çıkıp alabilirmiydi acaba? diye düşünüyorum.

Evet... Futbolda hatalar olacaktır. Ama, bir maçta bu kadar hata yapmak ve her hatanın sonucunda kalede gol görmek ileride büyük sıkıntılar yaratır.

Karşılaşmada başka gol olmayınca, Ankaragücü zorlu Başakşehir deplasmanından 3-3’lük beraberlik sonucunda 1 puanla dönmüş oldu.

Ankaragücü takımında belli başlı sıkıntılar mevcut. Yeni teknik direktör Emre Belözoğlu da henüz bu sıkıntılara çare bulabilmiş değil. Defans hattı tam bir facia. Rakiplere çok kolay pozisyon veriyorlar. Hücumda da Garry Rodrigues ve Morutan gibi etkili oyuncular halen istenilen seviyede değil. Galatasaray’da seyrettiğim Garry Rodrigues ile Ankaragücü’nde izlediğim Garry Rodrigues arasında dağlar değil okyanuslar kadar farklar var. Acilen bu sıkıntılara çözüm bulunması gerekiyor. Aksi takdirde Ankaragücü’nü sıkıntılı günler bekliyor.

                                                                       ***

Gençlerbirliği, Eryaman Stadında Boluspor’u konuk etti. Karşılaşma genelinde son derece kötü bir futbol  ortaya koyan Başkent temsilcisi, rakibi ile 0-0 berabere kalarak puanları paylaştı.

Açıkçası, bu sonuç karşısında oldukça şaşırdım. Geçtiğimiz hafta, Gençlerbirliği’nin Kocaeli deplasmanında aldığı mucizevi 1 puan sonrası bu maçı rahat kazanacağını düşünüyordum.

Kaybedilen bu 2 puanda, Gençlerbirliği hücum hattının etkisizliğinin payı büyüktü. Tek kelimeyle felaket bir performans sergilediler. Bu sezonun, uzak ara en kötü hücum performansıydı. En ciddi pozisyonu 87.dakikada bulabildiler. Kendi evinizde oynadığınız bir karşılaşmada, en ciddi pozisyonu 87.dakikada buluyorsanız ortada ciddi bir sorun var demektir. Hücum yollarındaki bu etkisizlikte, etkili kanat oyuncusu Amilton’un sakatlığı nedeniyle kadroda olmayışının da payı var.

Bu maç özelinde Gençlerbirliği’nin eksi hanesine yazılacak konulardan biri de savunmadan hücuma çıkarken yapılan gereksiz top kayıpları oldu. Karşıda, hücum potansiyeli yüksek bir rakip olsa bu top kayıpları sorun olabilirdi. Tiago Rodrigues’in yokluğunun da orta saha kurgusunu olumsuz yönde etkilediğini söyleyebilirim.

Gençlerbirliği, Boluspor karşısında beklenmedik bir 2 puan kaybetti. Bana göre, geride kalan 11 haftanın en kotü oyunu oynandı. Sakatlıkların da bu kötü oyunda etkisi var. Lig uzun bir maraton. Böyle kötü maçlar oynanabilir. Oynanacaktır da. Önemli olan bu kötü oyunu devam ettirmemek. Hataları görüp, yola emin adımlarla devam etmek gerekiyor.