2020-2021 sezonunda Süper Ligden düşen Ankaragücü’nde kısa bir belirsizliğin ardından Faruk Koca’nın kararını vermesiyle 3-10 Haziran’da yapılacak kongre öncesi yönetim hali netleşmeye başladı.
Bilindiği gibi MKE Ankaragücü’nde yaşanan süreci Sporanki’de sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de dedikodular, sosyal medyada yazılan yalan yanlışlar üzerinden değil, bir bir net bilgiler üzerinden haberler ve tahliller üzerinden ilerliyoruz...
Çünkü şunu biliyoruz ki; kendi kendimizi kandırmaya gerek yok.
Bilindiği gibi Fatih Mert yapılacak kongrede aday olmayacağını açıklamıştı. Kulübün mevcut en etkili ismi olan futbol şube sorumlusu Faruk Koca’da ben ve Bülent Atlas’ın katıldığı yayında kulüpte görev almayacağını duyurmuştu.
Ancak daha sonra kulüp içinde rüzgar tersine dönmeye başladı. Faruk Koca’nın samimi açıklamalarının Ankaragücü kamuoyunun önemli kısmında olumlu karşılık bulması Koca’nın kararını yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Elbette Faruk Koca’nın karar değiştirmesindeki en önemli sebep Külliye’den devam etmesi yönünde telkin alması. Ayrıca mevcut başkan Fatih Mert ve yönetim kurulunun da Koca’ya kulübü bırakmaması yönünde istekte bulundular...
Faruk Koca’nın ekibinin de, sosyal medyada yazılan yorumları Faruk Koca’ya ilettikleri ve Koca’nın kararını değiştirmesini istedikleri ifade edildi. Bu gelişmelerden sonra Faruk Koca kararını değiştirdi ve devam etme kararı aldı. Çok büyük bir değişiklik olmazsa Faruk Koca genel kurula girip başkan seçilecek. Başka aday çıkar mı bilemem. Ama çıkarsa değerlendirmesini yine burada yaparız.
Tabii şunu da belirtmeden geçmek olmaz. Ankaragücü taraftarının önemli bir kısmı da Faruk Koca’ya karşı. Başarısızlığı Koca’ya fatuta edenlerde az değil. Yani camia karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda.
Gelelim bundan sonra takımla ilgili neler yapılması gerektiğine. Biz dost doğru yapılması gerekenleri yazalım da yapılır yapılmaz gerisini bilemem.
Öncelikle şunu belirtelim. Ankaragücü yönetimi 2 sezon üst üste küme düşürdüğü için başarısızdır. Koca’da bu yönetim içinde olduğu için o da başarısızlıkta pay sahibidir. Faruk Koca da yaptığımız yayında çok açık ifadeler kullandı. “Mali yönden başarılıyız, ama sportif yönden başarısız olduk !” dedi.
Demek ki Koca hastalığı biliyor. Hastalık biliniyorsa tedavi de kolay olur diyerek başlayalım. Ankaragücü’nde artık profosyonelleşmenin zamanı gelmiştir. Çünkü 2 sezon kulüp profosyonel yönetilemediğinden dolayı küme düştü. Çok büyük amatörlükler yapıldı. Kulübe futbol arenasında yeteri kadar sahip çıkılmadı. TFF ve hakemlere yem edildi. İç çekişmeler zarar verdi. Kulüp içinde dedikodu müessesesi çok acayip çalıştı. Özellikle son 1 ay da mikserler ortaya çıktı. İş bilmemezlik, torpil vardı. Bunları bu kulübün içindeki herkes çok iyi biliyor. (Özellikle elden kaçırılan kaleci antrenörü Murat Türksoy olayını başka bir yazıda yazacağım)
Demek ki burada bir değişim şart. Bu kulüpte geçmişten ders çıkarmak, hatalardan ders almak şart.
İdari anlamda değişim kolay gibi duruyor. Ancak bir yandan da kulübe futbol aklını kazandırmak için hemen planlamaya geçmek lazım.
Bu belki de teknik direktör bile belirlemeden önce yapılmalıdır. İlk planda futbol için bir “Koordinatör” atanmalıdır. Bu isim; en zirve noktasında bu işi yapan, futbol bilgisi ve yöneticilik vasıfları çok iyi olan bir isim olmalıdır. Ve ekibiyle gelmelidir. Koordinatör ve ekibinin maliyeti gerekirse transferde bir oyuncuya verilecek para kadar yüksek bir miktar bile tutsa verilmelidir ve futbol bu isme teslim edilmelidir.
Bu isim etrafında futbol yapılandırılmalıdır.
Koordinatöre; teknik direktör, alt yapı, izleme komitesi ve transfer komitesi bağlanmalıdır. Böylece kulübün tüm futbol ağı bu koordinatörün merkezinde şekillenmelidir.
Bunu yapmak zor mudur? Kolay değildir. Ama bir yerden mutlaka başlanmalıdır.
Ki “Parayı ben veririm, son sözü ben söylerim!” zihniyetindeki bir futbol düzenininin olduğu Türkiye’de başkanların ve yönetimlerin bu düzene geçmesi kolay değildir. Ama bu sisteme geçilip, sağlıklı bir planlama yapılmazsa Ankaragücü asla başarıyı yakalayamaz.
111 yıllık şanlı kulüp; ya günü kurtarır, ya başarısız olur.
OYUNCU HAVUZU
Bu konuyu bir tarafa bırakarak gelelim oyuncu bazlı duruma.
Ankaragücü’nün TFF kayıtlarına göre listede 42 oyuncu var. Bunların 15 tanesinin sözleşmesi bitiyor. Geriye 27 isim kalıyor. Bu 27 oyuncunun da 7 tanesi yabancı.
1.Ligde 10 yabancı hakkın var. Her maçta bunlardan 5 tanesi sahada, 1 tanesi kenarda tutulabiliyor. Yani kulüp için şu an kriz yaratacak, bağlayıcı bir yabancı sıkıntısı yok. Ancak yüksek maliyetli yabancı sıkıntısı var.
Ankaragücü’nde sözleşmesi devam eden bu 7 yabancı isim Pinto, Kitsiou, Çekiçi, Voca, Geraldo, Börven ve Lukasik.
Genel anlamda iyi isimler diyebiliriz...
Bu oyunculardan bana göre Çekiçi, Geraldo, Börven ve Lukasik kalmaları lazım. Kitsiou zaten 1.Ligde kalmayacaktır. Pinto ve Voca’da satılmalıdır. Ki Pinto ve Kitsiou’nun ücretleri bu ligin çok çok üzerindedir. Hatta Süper Lige göre bile yüksektir. Kitsiou’yu yıllarca camia olarak el üstünde tuttuk. Ancak son dönemde kulübe fayda sağladığını düşünmüyorum. Hatta tribünlere oynadığı halleri de çok oldu. O yüzden talipleri varsa, gerekli bonservis ücreti alınarak gönderilebilir.
YERLİLER
Yerlilerden Alper Potuk, İbrahim Akdağ, Atakan Çankaya, Erdi Dikmen, Mert Topuz, Ender Aygören, Embiya Ayyıldız, Alperen Babacan ve kendisini henüz gösteremese bile Milli takıma giden Ali Kaan Güneren gibi oyuncuların sözleşmeleri sürmesi iyi. Buraya Berke Gürbüz ve Yusuf Eren Göktaş’ı da ilave edebiliriz. Daha da altta Hakan ve Emre gibi gençler de var.
Bu yazdığıma tepki gösterenler olacaktır. Ama bana göre Atila Turan, Süper Lige yetersiz olmasına rağmen, 1.Lig’de faydalı olabilecek bir isimdir. Ayrıca Tarsus İdman Yurdu’nda bu sezon 33 maçta 12 gol ve 3 asistle oynayan Suat Kaya ile Altındağspor’da 23 maça çıkıp 1’de gol atan stoper Kaan Uykur kiralıktan dönüp kadroya dahil edilebilirler.
Önümüzdeki sezon için tecrübeli bir kaleciyi kadroda bulundurup, Mert Topuz ve Furkan Bekleviç ikilisi ile yola devam edilmelidir. Artık bu gençlere güvenip forma vermemiz lazım. Oynatmadan oyuncu kazanamazsınız. Trabzon’un, Kayseri’nin, Beşiktaş’ın kalecileri kaç yaşında ?
Yerlilerden yukarıda saydığım isimlerin asla gönderilmemesi ve takımda tutulması lazım. Özellikle Alper Potuk kadroda kalmalıdır. Başta çok eleştirsek de Alper sonradan çok toparlandı. Ancak Alper’de Hikmet Karaman’la gösterip, sezon boyunda göstermediği performansını sezona yaymalıdır. Alper takımdaki teknik direktöre göre performans sergilememelidir. Alper Potuk’un çok talibi var. Ama gerek Alper, gerekse kadronun iskeletinde yer alacak diğer oyunculara gerekli garanti verilir, takımın şampiyonluk mücadelesi vereceği söylenirse gitmezler diye düşünüyorum.
Yani yeni sezonun kaleci Mert, savunmada Erdi, Atakan ve Lukasik, Alper, İbrahim, Çekiçi orta saha merkezli devam etmesi tarafındayım.
Gelelim Törgeir Börven meselesine.. O kadar uzun zamandır oynamıyor ki; unuttuk sanmayın.
Ankaragücü yeni sezonda eğer ki, tekrar Süper Lige çıkmak için oynayacaksa Börven önemli!
Börven çok önemli !
Börven olağanüstü önemli !
Başka bir şey demiyorum...
Takımın iskeleti asla bozulmadan lige girersek bu bizim için artı 1 demektir. Tüm takımlardan 1 adım önde sezona başlarız.
Tabii burada en önemli konu takım acaba hangi teknik direktöre emanet edilecek?
Hikmet Karaman’ın sözleşmesi 31 Mayıs’ta biteceği için henüz bir girişim yok. Aldığım bilgiler 1.Lig kriterlerini daha iyi bilen, bu ligde deneyimli ve daha önce başarılı olmuş bir teknik direktörle anlaşılacağı yönünde. Ancak bugün için netleşen bir isim yok.
Bütün bu isimleri transfer dışında yazdım. Faruk Koca başkanlığındaki bir Ankaragücü’nün transfer yasağı alacağına inanmıyorum. Transfer mutlaka kalacak isimlerin durumuna göre değerlendirilecektir.
Yeni sezonda hedef elbette yeniden Süper Lig olacaktır...
ORHAN SAL
Yorum Yazın