Ilk önce Ankaragücü’nün içinde bulunduğu tehlike ile başlayalım. 1.Lig başladı. Farkındaysanız, Ankaragücü tribünleri boşaldı. Tabii ben bunu lig başlamadan yazmış ve Ankaragücü, şampiyonluğa da oynasa sezon boyunca boş tribünlere oynayacağını belirtmiştim. Eryaman’daki 2 maçta bu durum görüldü. Aksi düşünülemez. Çünkü biz buraya dün gelmedik. Bu camianın ciğerine biliyoruz. Tataftar kırkın, kızgın, öfkeli ve küs…
Evet stada gelmiyorlar… Süper Lige çıkana kadar da gelmeyecekler. Ancak daha da sıkıntısı taraftar artık takımı da takip etmiyor. “Bıktım benden uzak olsun!” diyorlar. Bana hergün akşama kadar bir sürü insan ulaşıyor. Derdini anlatıyor. “Artık soğuduk!” diyorlar.
Bugün için başarızlıktan da öte, daha büyük tehdit budur! Çünkü taraftarsız Ankaragücü düşünülemez!..
Ankaragücü’süz bir Ankara’da düşünülemez!
Bunu Ankaralı veya Ankaragüçlü olmayan asla anlayamaz. Bu durum beni gerçekten çok korkutuyor.
TEK SUÇLU CİHAT ARSLAN MI?
Ankaragücü taraftarı hem stadyumda, hem de sosyal medyada yönetime, sportif direktöre, teknik direktöre ve futbolculara tepkisini 2 haftadır gösterdi. Çok ağır tepkiler var. En çok da Cihat Arslan’a yükleniliyor.
Oysa en büyük suçlu o değil!
Evet Cihat Arslan transfer konusunda yönetime baskı kurmuyor, Kendisini Şanlıurfa’dan getiren Feridun Geçgel’i çok darlamıyor. Bu doğru. Ama tek suçlu o değil. Hatta başarısızlıkta son halka o!
Cihat Arslan’I getirdiler. Eline “sorunlu” bir kadro bıraktılar.
Peki yönetim ne yaptı, sportif direktör ne yaptı?
Yönetim ve sportif direktör takımın iç bünyesindeki hiç bir sorunu çözemedi. Çözemediği gibi sorunlar birikti. Gönderilecekler gönderilemedi, transfer yapılamadı, kalanlarla iyi iletişim kurulamadı. Mobing ile diyalog kanalları kapandı.
Oysa iletişimle her şeyi çözebilirlerdi. Ama o kabiliyet olmadığı için çözemediler, sorunu büyüttüler.
Bugün aslında Cihat Arslan’ın da elinde kısıtlı bir kadro kaldı. Düşünün adam Şanlıurfaspor maçında sağ açığa Hayrullah’ı atmak zorunda kaldı. Çünkü kulübe de kimse yoktu! Hocaya transfer diye Diego’yu, Yusuf Emre’yi verdiler. Ne yapsın hoca?
Elbette teknik, taktik ve kadro tercihi açısından Cihat Arslan’ın hataları var. Genel anlamda da camia kendisini şampiyonluğa taşıyacak hoca olarak görmüyor.
Hatalar da yapıyor. Örneğin taraftarın yoğun tepkiler gösterdiği bir maçta Efkan Bekiroğlu’nu maçtan çıkarırsan, Efkan ile tribün arasındaki bağı tamamen koparırsın. Arda Ünyay varken, Diego’yu oynatırsan hata yaparsın!
FARUK KOCA MÜDAHİL Mİ?
Son dönemde Faruk Koca’nın isminin ortaya atıldığı görülüyor. Ortada bir başarısızlık var. Bu başarıszlığı yine Faruk Koca’ya yüklemek için bir algı çalışması mı yapılıyor bilmiyorum.
Ama ben bazı şeyleri araştırdım, Faruk Koca bu yönetimin neresinde diye merak ettim ve soruşturdum. Gördüm ki, başarıda da, başarısızlıkla da Faruk Koca bu yönetimin zerre yanında veya yakınında değil.
Faruk Koca elbette hepimiz kadar Ankaragücü’nü takip ediyormuş. Ama mevcut yönetimle hiç bir bağı veya bağlantısı da yokmuş.
Zaten mantıken de, getirdiği sporif direktörün, teknik direktörün, alt yapı ekibinin gönderildiği bir yerde, kendisine gönülden bağlı bir basın sözcüsünün yönetime tepki göstererek istifa ettiği bir noktada, mevcut yönetimle bir bağının olmasını asla beklemiyordum.
Yazılarımı takip edenler bilir. 3-4 ay önce Faruk Koca’nın Ali Koç ile birlikte hareket ederek, Servet Yardımcı’yı desteklediklerini yazmış ve Servet Yardımcı geldikten sonra da cezasını güncelleyip, başkanlığa dönebileceğini belirtmiştim. Servet Yardımcı pes etti ama bu süreç devam ediyor. Faruk Koca’nın yakın zamanda cezasıyla ilgili bir gelişmenin yaşanacağını düşünüyorum.
STOPER SORUNU KRONİKLEŞTİ
Gelelim kronikleşen stoper sorununa ve Sinan Osmanoğlu ile Alim Öztürk’ün elden kaçırılmasına. Ankaragücü transfer yapamıyor. Yapmayı düşündükleri de malum! Özllikle stoper bölgesi çok sorunlu. Burası bir türlü dikiş tutmuyor. Oysa bu sorun çözülmek üzereydi. Alim Öztürk ve Sinan Osmanoğlu ile anlaşma sağlanmıştı. Mesela Alim Öztürk; kulübün gönderdiği uçak biletiyle Ankara’ya gelmiş ve otele yerleşmişti. Ki ikisi de tam anlamıyla bu ligin stoperleriydi. İkisi de lider karakterli, aidyet duygusu olan oyunculardı.
Biraz 2-3 taraftan araştırdım. Öğrendiğim kadarıyla anlaşma rakamları da son derece uygunmuş. Sinan Osmanoğlu, Ankaragücü ile 9 milyon TL’ye anlaşmış. Ancak Sinan’dan hemen vezgeçtiler. Sinan’da gidip, Gençlerbirliği’ne 8,5 Milyon TL + bonuslara imza atmış.
Alim Öztürk tam bizlik bir stoperdi. Alim Öztürk sorun çözerdi. Alim Öztürk Ankaragücü’nü benimserdi. Ama son anda onla da anlaşmadılar. Aslında Ankaragücü, Alim Öztürk ile de 325 bin Euro’ya anlaşmış, (O dönemde TL bazlı 11 milyon 250 bin TL. Civarı) iş sağlık raporu ve son safhada imzaya kalmış. Ancak kongreden sonra, Alim Öztürk’ün temsilcisi gelmiş Sportif direktör Seyit İçgül’le görüşmüş ve rakam bile telafuz etmemiş. Sadece daha önce anlaşmış oldukları rakam üzerinden anlaşabileceklerini söylemiş. Seyit İçgül’de başka bir rakam teklif etmiş. Temsilci de bu rakamı kabul etmemiş ve gidip Iğdır’a Ankaragücü’ne yakın bir rakama imza atmışlar.
Şimdi ben soruyorum. Alim Öztürk gibi sorun çözecek bir adamı, bu kadar yakın rakamlarla kaybetmek yazık değil mi?
Hafta sonunda İstanbulspor maçı var. Maç öncesi tahmin yapmam. Bunu bilenler bilir.
Şimdilik Cihat Arslan’a bir şans verildi. Ama maçın sonucu kötü olursa, Arslan’la yollar ayrılır.
Herkesin aksine ben şahsen Ankaragücü’nün İstanbulspor’u yeneceğini düşünüyorum.
Yense bir şey değişir mi? Transfer edilen isimlere ve transferde ismi geçen isimlere baktığımızda asla bir şey değişmez!
ORHAN SAL
İlk maçıma 96 d geldim 2004 yılına askere gidene kadar deplasman dahil kaçırdıgım maç sayısı 10 u geçmez askerden dönünce de 20 yıldır içerde çogu Mac deplasmabların coguna gittim ama son Trabzon deplasmanında anladımki takımda taraftrda küme düşmüş ölüm kalım maçı son maça çıkıyoruz tribünde 400 kişi sahada takımın düşmesi umrund aolmayan topcular kenarda kendini hoc sanan İstanbul uşagı cefayı ceken biz sanırım son macımdı Trabzon deplasmanı bir trabzonlu ile Maç öncesi muhabbetimiz de bursa son Mac buraya 4 bin kişi ile geldi 2 bini stada girdi gerisi dışarda maç izledi siz kac kişi geldniz dedginde takım küme düşmüştü zaten öyle bir maca 400 kişi Ankaragücü takımıyla taraftarıyla ölmüş Allah rahmet eylesin
Ankaragüçlü
29-08-2024 15:31