Peş peşe alınan kötü sonuçlar ve sezon başından bu yana artarak devam eden yanlış kadro planlaması nedeniyle taraftarlarına deyim yerindeyse “kahır” dolu bir sezon yaşatan Ankaragücü, Trendyol 1. Lig’in 36.haftasında Eryaman Stadyumu’nda Ahlatcı Çorum FK ile karşı karşıya geldi.
Karşılaşmanın genelinde topun kontrolünü elinde bulunduran Ankaragücü, gol yollarında gerekli üretkenliği gösterememesine rağmen 76.dakikada Owusu Kwabena’nın attığı golle Ahlatcı Çorum FK’yı 1-0 mağlup etti.
Çorum FK maçının öncesinde Ankaragücü takımında sürpriz bir ayrılık yaşandı. Takımıyla sadece dört maça çıkabilen teknik direktör Mesut Bakkal ile yollar ayrılırken, yerine Ankara futbolunun ve Ankaragücü’nün dinamiklerini çok iyi bilen Mustafa Kaplan getirildi. Doğal olarak, ani bir şekilde gelişen bu sürpriz ayrılığın futbolcular üzerinde nasıl bir etki yaratacağı da merak konusu oldu.
Karşılaşmaya, geçtiğimiz haftalara oranla -bir tık- daha istekli başlayan bir Ankaragücü takımı vardı sahada. Kendi yarı sahalarından hızlı ve iştahlı bir şekilde çıkmaya gayret gösterdiler. Orta saha oyuncusu Dalcio’nun top tekniği ve çalım atma becerisiyle topu ileriye taşıyıp pozisyon üretmeye çalıstılar. Başarabildiler mi? Cılız pozisyonlar dışında başarılı olduklarını söylemek mümkün değil.
Çorum FK önündeki ilk pozisyonunu 39.dakikada Ali Kaan Güneren ile buldu Ankaragücü. Genç oyuncunun sert ve etkili şutu direğe çarparak dışarı çıktı.
44. dakikada ise Ali Kaan Güneren, kendi yarı sahasında müthiş bir çalımla rakibini saf dışı bıraktıktan sonra isabetli bir uzun pasla topu ilerideki Owusu ile buluşturdu. Ganalı santraforun güzel bir top kontrolü sonrasında çektiği etkili şut yandan auta çıktı.
Mücadelenin ilk yarısında net bir gol pozisyonuna giremeyen Ahlatcı Çorum FK, ikinci yarıya daha hareketli başlayan taraf idi.
Çorum FK, 50.dakikada sağ kanattan kullandıkları köşe vuruşunda topun Ankaragücü stoperi Osman Çelik’in eline çarpması sonucu penaltı kazandı. Kişisel düşünceme göre Osman Çelik, son derece bilinçsiz bir şekilde topu elle karşıladı. Penaltı kararının doğru olduğunu düşünüyorum.
Verheydt’in kullandığı penaltıyı Ankaragücü’nün genç kalecisi Görkem Cihan kurtardı. Hollandalı santrafor çok yavaş ve etkisiz bir penaltı kullandı ama Görkem’in de topun gideceği yeri hissedip doğru noktaya atlamasını da unutmayalım. İddia ediyorum, Görkem Cihan bu penaltıyı kurtarmasaydı Ankaragücü’nün bu maçı mağlup durumdan döndürme şansı çok zayıf bir ihtimal olurdu. Çünkü, maçta pozisyon üretme konusunda oldukça zayıftılar.
76.dakikada Opus’unun attığı golle 1-0 öne geçti Ankaragücü. Gerçekten müthiş bir gol attı. Yaptığı bitirici vuruş muazzam ötesi idi. Tek kelimeyle “kaleciyi çaresiz bıraktı.” Bir gol vuruşu ancak bu kadar sert ve düzgün yapılabilir. Kendisini tebrik ediyorum.
Ancak Owusu’nun attığı gol kadar, bu muazzam golün atılmasına yardımcı olan Miraç Şimşek’in yaptığı orta ile ilgili de kısa bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. Sol çaprazdan, en doğru noktaya orta yaptı. Topu bomboş alana gönderdi. Owusu değil, o bölgeye hangi oyuncu koşu yapsa kaleciyle karşı karşıya kalırdı. Asisti ile, bitirici vuruşu ile harika bir gol atıldığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Ahlatcı Çorum FK’yı 1-0’lık skorla mağlup eden Ankaragücü, puanını 42’ye yükselterek kümede kalmak adına umutlarını sürdürmesine vesile olan bir adım attı.
İster Trendyol 1. Lig’de kalsın, ister bir alt lige düşsün. Hiç fark etmez! Ankaragücü’nün bu sezon yaşadığı büyük başarısızlığın baş sorumlusu İsmail Mert Fırat ve yönetim kuruludur. Yaptıkları son derece yanlış teknik direktör tercihleri ve yanlış transfer planlaması takımdaki performans düşüşünü hızlandırmıştır. Ankaragücü’ndeki milatlarının dolduğunu düşünüyorum.
Özellikle, teknik direktör tercihlerinde izledikleri yol tam bir fiyasko. Sezon başında göreve getirdikleri Kemal Özdeş ile 1 ay sonra “iki taraf arasında yaşanan fikir ayrılığını “ gerekçe göstererek yolları ayırdılar. Sezon ortasında aynı Kemal Özdeş’i yeniden göreve getirdiler. Ardından yine yolları ayırdılar.
Taraftarların yerinde olsam Ankaragücü yönetimine şu soruyu sorarım: Sezon başında aranızda “fikir ayrılığı” oluştuğunu belirterek yolları ayırdığınız bir teknik direktör ile sezon ortasında hangi gerekçeyle yeniden anlaştınız? Aranızdaki “fikir ayrılığı” basit bir nedenle ortaya çıktıysa bunu tolere edebilmek için hiç mi çaba sarf etmediniz?
Öte yandan, Mustafa Dalcı ile ve Mesut Bakkal ile geçirilen toplam sürecin de Ankaragücü takımına ciddi bir zarar verdiğini düşünüyorum. Bu iki teknik direktörün yerine Ankaragücü camiasını yakından tanıyan bir teknik direktör göreve getirilseydi şu anda Ankaragücü’nün küme düşme ihtimalini konuşmuyor olabilirdik.
Ankaragücü'nün yatıp kalkıp Görkem Cihan’a dua etmesi gerekiyor!

Yorum Yazın