Babam'da seni severdi Ankaragücü...

Atalarımızdan Yadigâr Ankaragücü... 

Babalarımızdan, sevdiklerimizden... 

Rahmetli babam vefat etmeden önce Ankaragücü'nün bir deplasmanı maçını beraber izliyoruz... Goller geldikçe ben evde bağırıyorum, seviniyorum babam da her an benimle beraber seviniyor. Çak yapıyoruz birlikte... Ankaragücü deplasmanda galip geliyor, gülüyor, eğleniyoruz. Şimdi her Ankaragücü maçı izlediğimde daha da gözlerim doluyor benimle beraber sevinecek, çak yapacak bir babam artık yok ! Ama Ankaragücü her daim bizlerle var bizden sonrada yaşayacak. 

Bazıları için Ankaragücü maçları sadece vakit geçirecek, boşluk dolduracak stresini atacak bir hobi olarak kalabilir ama biz gerçek Ankaragüçlüler için hiç de böyle değil. Bazılarımız için gerçekten önemli anıları aklımıza getiriyor. İşte Ankaragücü her galip geldiğinde birçoğumuz bu anıları tazeliyoruz. Ankaragücü için hayatını feda eden birçok gerçek Ankaragüçlüyü ve şehidi yad ediyoruz.

Yöneticisi, futbolcusu, teknik kadrosu, çalışanı bu bilinçle, bu ruhla işini sahiplenir, Ankaragücü'nü manevi yönüyle ile yaşatan ve yaşayan birçok taraftarı olduğunu hatırlar, bu takımın taraftarının bu takımı nasıl bir manevi ruh ile sevdiğini unutmazsa başarı da bu düşünce ile birlikte güle oynaya gelir. 

Prim futbolun bir gerçeği özellikle şampiyonluk potasında olunduğunda prim vermeden özellikle yabancı oyuncular top oynamaya erinir, el elin eşeğini türkü çığırarak arar hesabı o nedenle dikkatli olunması gerekli. 

Ankaragücü kaptanı Erdem Özgenç katıldığı bir Youtube programında sezon başında Ankaragücü futbolcuları transfer edilirken ayrıca bir karakter analizi de yapıldığını ve karakterli futbolcu anlamında takımın kaptanı olarak hiçbir sıkıntı yaşamadığını belirtti, her ne kadar Kaptan böyle dese bile hakkını almadan bazıları içten gelerek mücadele etmeyebilir, garanti veremezsin.

İşte bu anlamda başkan Faruk Koca'nın Eyüpspor maçında hakkıyla mücadele eden ama galip gelemeyen Ankaragücü futbolcularına yaptığı prim dopingini anlamlı buluyorum, hatta son haftalarda maç öncesi soyunma odasına inip ekstra sürpriz primler verilmesi de Ankaragücü'nü daha da çok motive edebilir.

Şimdi önümüzde zorlu bir Ümraniyespor maçı var Ümraniyespor'u izlediğimde genelde Ankaragücü'ne yakın bir taktikle oynadıklarını gördüm uzun boylu oyuncuları ile yan toplardan ve kornerlerden etkili olup gol bulabiliyorlar Ankaragücü defansının uzun boylu olması bu maçta Ankaragücü'nün büyük avantajı na olabilir fakat Ümraniyespor defansta yan toplardan gol yer mi orası muallak. Bu nedenle alternatif gol pozisyonlarına ihtiyacımız olabilir. 

Halen ben Geraldo'nun Ankaragücü için çok önemli bir futbolcu olmadığını düşünüyorum. Yani benim düşüncelerim de olmazsa da olur ama Murat Uçar'ın kanatta ve Ali Kaan'ın ilk 11'de hep yer alması gerektiğine inananlardanım santrafor da formsuz Eren'in yerine Owusu ile devam edilebilir, Mustafa Hoca futbolcuların antrenmanlardaki performansını daha iyi bilir ama 5 maçtır formsuz Zahid in yerine Şahverdi'ye daha çok şans verilseydi Ankaragücü daha fazla pozisyon bulabilirdi ve kaleyi şutlarla daha çok yoklayabilirdi diye düşünüyorum. Şahverdi bu zaman diliminde eğer üst üste 2 veya 3 maç oynayabilseydi belki de maç performansını yükseltebilir, Ankara gücümüzün daha hayrına olabilirdi. Bana göre bu alternatif de göz ardı edilmemeli. 

Zahidin en iyi yaptığı şey pas bağlantısını iyi kurmak, pas oranı isabet yüzdesi %80, %90 civarında olan genelde pas hatası yapmayan bir oyuncu Zahid ama Ankaragücü için geriye kalan maçlarda pozisyon bulabilmek pozisyon alternatifi yaratabilmek ve şutlarla kaleyi yoklayıp gol alternatifi yaratmak için Şahverdi'nin ilk 11 için daha verimli olacağına inanmaktayım.

Bu Tabii ki benim şahsi fikrim.

​Son haftaki Keçiörengücü maçını deplasman olarak saymazsak 9 Nisan Cumartesi (Yarın) oynayacağımız Ümraniyespor maçından sonra geriye bir tek düşme potasındaki Balıkesir maçı kalıyor. Bu da Ankaragücü için büyük avantaj... 

Ankaragücü taraftarı güzel havalarda Ankaragücü'ne taraftar anlamında destek verip iç saha maçlarımız en az 15000 kişiye oynanabilirse Ankaragücü gerçek mekânı olan Süper Lige çıkabilir. 

Her zaman hayal ettiğim bir şey var tribün liderleri birer bas konuş telefon alıp tüm tezahüratlara tüm tribünler aynı anda başlasa, Ankaragücü taraftarı desibel rekorları kırıp rakip takıma Eryaman'ı gerçek anlamda dar eder. Biliyorum bu bir ütopya ama bir gün gerçekleşirse muazzam ses getirilir. 

Özellikle son haftalarda birlik olunmalı ve varsa dargınlıklar son bulmalı. Biz 2.Lig deyken de, birinci lige çıkarken de Süper Lig'e çıkarken de bu birlik bilinci ile hareket ettiğimizde önümüzde kimse duramadı. Aynı bilinçle hareket edebilirsek Süper Lige bu takım çıkar.

 Bir de bazen sosyal medyada görüyorum Ankaragücü ile sıkıntısı olan birkaç rakip takım taraftarı halen Ankaragücü için Asansörgücü diyor, böyle şeyler yazıyor, laylaylom yapıyor. İşte hayalim Süper lige çıkarsak böyle laflarla bir daha muhatap olmamamız ve hep ait olduğumuz ligde kalmamız. 

Bu saatten sonra daha ne denilebilir ki, 

Gerdir Ankaragücü... 

Bastır Ankaragücü... 

Saldır Ankaragücü.