Sporanki'deki Ankaragücü - Balıkesirspor maç yayınımızı bu linkten izleyebilirsiniz...
https://www.youtube.com/watch?v=5OgPI_nurtM
Ankaragücü, Balıkesirspor’u 2-0 yenerek maç fazlasıyla da olsa liderliği tekrar eline geçirdi. Normalinde enerji patlaması yaşamamız ve maça daha farklı değerlendirmemiz gerekiyor. Ancak camiada bir enerji düşüklüğü var.
Aslında Ankaragücü’ndeki bazı olumsuzlukları Mustafa Dalcı üzerinden yorumlayarak hata yapıyoruz gibi geliyor. Daha üst perdeden olayı değerlendirmek lazım. Daha önce de yazdığımız gibi, sanki takım içinde sıkıntılar var gibi.
Bakın bilenler biliyor. Biz her maç sonu sıcağı sıcağına Sporanki You Tube kanalımızda ve Facebook/Twitter sayfalarımızda aynı anda canlı yayın yapıp oynanan karşılaşmayı değerlendiriyoruz. Yayınımıza yüzlerce yorum geliyor. Bu yorumlar sayesinde camianın ve takımın genel anlamda resmini rahatlıktan çekebiliyoruz.
Dün geceki yayına gelen yorumlardan da bunu gördük. Takım kazandı ama kimse mutlu değil. Çünkü sanki takım içinde bir sorun var ve bu sahaya çok belirgin yansıyor. Sahaya yansıdığı anda da tribünler bunu net hissediyor.
Ne var derseniz de bunu bilme şansımız yok. Ama Mustafa Dalcı, Emre Yıldız, Sedat Ağçağ ve futbolcular dörtgeninde bir şeyler olduğu kesin.
Öte yandan öğrendik ki takım bu hafta müthiş çalışmış. Çok yorucu bir hafta geçirilmiş. Belki de sahadaki durgunluk bunun göstergesidir.
Ama oyuncular arasında bir sorun varsa bu sorunu çözecek tek kişi başkan Faruk Koca’dır. Başkan Ankaragücü için sağlığını bile bozuyor biliyoruz. Örneğinde dün de maçta bir rahatsızlık geçirmiş evinde istirahate çekilmiş. Öncelikle kendisine geçmiş olsun diliyoruz. Başkan Koca’nın geç olmadan takımın bütünleşmesi için harekete geçmesi lazım. Bunu başaracağına inanıyorum. Bunun için bazı kelleler gidecekse de gitsin.
Elde müthiş bir şans var. Puan olarak şampiyonluk ortalaması ile oynuyoruz. Ve bazı takımlarda büyük düşüş var. Bu avantajlar değerlendirilmezse bir daha asla Süper Lig göremeyiz.
Fırsat bu fırsat diyerek başkan Koca önce neşteri vurmalı, sonra da devre arası transfer dönemi iyi geçirilmeli.
Ki Ümraniyespor maçına kadar müthiş bir takım bütünlüğü olduğu gözlenen oyuncuların, tekrar aynı görüntüye bürünmesi de zor değil.
Maça dönersek değişik bir 11’le başladı Mustafa Hoca maça. Eren Derdiyok, Sinan Osmanoğlu ve Akın Alkan’ın yedeğe çekildiği bir maçtı. Sanırım Altınordu maçının faturası bu üçlüye çıkarılmış. Özellikle Akın ve Sinan bırakın ligi, lig öncesi hazırlık maçlarında bile banko ilk 11’de olan isimlerdi. Öte yandan Geraldo, Aatıf ve Nadir ise maç kadrosunda bile yoktular. Nadir Çiftçi olayı sanki artık bitti gibi. Transferi büyük hataydı. Bunu yazdık, söyledik. Sıfır katkı verdi. Üstelik zararı bile oldu. Bu saatten sonra Eryaman’daki bir maçta Nadir’i sahaya atmak zor olacaktır.
İlk 11 ve kadroda olmayanların durumu gerçekten radikal değişimlerdi. Mustafa Dalcı sanırım takıma liderliğini göstermek için bir gövde gösterisi yapmak istedi.
Ancak gel gör ki, takım bir reaksiyon gösteremedi. Rakip lig sonuncusu ve bu dönemde karşılaşılabilecek en kolay rakipti. Sarı – lacivertliler ilk yarı boyunca rakibi hiç zorlayamadılar.
Tamam ikinci yarıda sayısız pozisyon vardı. Farkın artması için Ankaragücü her şeyi de yaptı. Ama ilk yarıdaki görüntü farklıydı. İsteksiz ve temposuz bir Ankaragücü takımı vardı sahada. Sonuçta rakip 10 kişi bile kalmasına rağmen pozisyon anlamında zenginlik yoktu. Zahid’in bireysel çabasıyla gelen gol devrenin güzel bitmesini sağladı.
İkinci yarı tempo arttı, baskı geldi. Özellikle Owusu faktörüyle Başkent ekibi önemli pozisyonlar kazandı. Ama top içeri bir türlü girmek istemedi. Bunda beceriksizlik de had safhadaydı. Direkler dövüldü, kaleciye nişan alındı. Allah’tan Gecekondu tribünü ile saha arasında tel örgüler vardı. Yoksa tribünde bir çok taraftar gelen kalitesiz şutlardan yaralanabilirdi (!)
Son bölümde neyse ki, Murat Uçar’ın güzel golü geldi de rahatladık. Yoksa 70’den sonra hafif bir stres yaşamaya başlamıştık.
Şimdi toparlarsak. Camiada enerji düşük. Bu da takıma yansıyor.
Başka takım taraftarlarıyla görüşüyorum, basından arkadaşlarım var. Bizim durumumuza özeniyorlar.
Takım maç fazlasıyla da olsa lider durumda. Ödemeler de 1 ay geriden olmak üzere yapılıyor.
Onun için taraftarın burada biraz kendi havasını dağıtması lazım. “Kazandık ama rezildik !” muhabbetleri dönüyor. Oysa bu ligde kazanılan her puan değerlidir. Zayıf güçlü dememek lazım. Kazanmak başarıdır. Tamam iyi futbol isteniyor. Ama 1.Lig’de iyi futbol şampiyon yapmıyor. Başka faktörler var.
BAY haftamızda mükemmel bir döneme geldi. Hafta içi maçlar diğer rakiplere yoracak. Fikstür avantajını da değerlendirip ilk yarıyı lider kapatabilirsek ikinci yarı güneş açabilir.
Samsun zor, hem de çok zor bir deplasman. Ama bizim kadar onlara da zor bir maç olacak. Murat/Ariyibi/Owusu/Zahid gibi bir “deplasman dörtlüsü” karşısında Samsunspor’un da işi hiç de kolay olmayacak.
Yazının sonuna İshak Çakmak’la bitirelim. 2 tane pozisyonda adeta tekmeye kafasını soktu. İki pozisyonda da Allah göstermesin çok büyük sıkıntı yaşayabilirdi. Bu özverisi alkışlanır. Cesur yürek İshak Çakmak !
ORHAN SAL
Yetiştirilip piyasaya sürülmek üzere staj gören antrenör için bir takım yapılmış, kaliteli de bir takım olmuş ama direksiyona ehliyetsiz bir şoför konmuş, bir acemi. Bu anlayışla üst lige çıksak bile kıymeti yok. Profesyonellikten uzak bir yönetim. Maalesef galip geliyoruz lider oluyoruz ve hala sevinemiyoruz. Bir şeyler eksik. Bize başarılı çalışmasıyla kendisini kanıtlamış ehliyetli biri lazım.
mercan
07-12-2021 14:56