ANKARAGÜCÜ-ÜMRANİYESPOR MAÇI SPORANKİ CANLI YAYININDA DEĞERLENDİRİLDİ...
İŞTE O YAYINIMIZIN LİNKİ https://www.youtube.com/watch?v=1UEklAdmnuc&t=1052s
Yani şöyle bir yenilgi üzerine neler yazılabilir ki!
Sen gidip deplasmanda Antalyaspor gibi dişli bir takımı yeniyorsun, son 7 maçta yenilgi yüzü görmüyorsun, Eryaman Stadı’nda, kendi taraftarın önünde oynuyorsun, rakibin ligin dibinde, deplasmanda daha önce kazandığı maç yok.
Üstelik daha ilk atakta golü de bulmuş ve böylesine kapanan, dirençli takımlara karşı eline geçebilecek en güzel fırsatı da yakalamışsın.
Ama çıkıp bu maçı kaybediyorsun.
Hadi kaybettin, ama oynadığın futbol keyif kaçırıyor.
Maça bakıyorsun, 90 dakika boyunca, sahada kaldığı süre itibarıyla ne yaptığını bilen bir tek Malcuit var. Diğerleri vasata bile ulaşamadılar…
İlk yarı boyunca Malcuit maçın kopması için her şeyi yaptı. Adamın sağdan getirdiği ve içeri bıraktığı toplar olağanüstü. Ama takım arkadaşları, ona ayak uyduramadı.
Ömer Erdoğan’ın Tolga, Emre, Taylan, Berdize gibi oyuncularda ısrarı vardı. Taylan ve Berizde’yi de kesti. Ama bu kez de hücumda el freni Emre Kılınç oldu. Sahada kaldığı sürece bir şey yapamayan bir Emre vardı. Bir kanat oyuncusunun asli görevi bana göre topla sıfıra inip, içeri ortalar yapmak suretiyle arkadaşlarına pozisyon üretmek değil midir? Oysa Emre Kılınç her topta içeri kat etti. Hele o 45 artılarda yakalanan kontratakta bile sıfıra inmeyip veya şut çekmeyip, içeri doğru dripling yapması asla kabul edilemez. 2.golden önce de topu kaptıran oydu.
Kaptan Tolga Ciğerci formsuz. Kesik yemesi lazım. Bunu zaten yayınlarımızda da, yazılarımızda da belirttik. Ümraniye maçında da çok kötüydü. Takım el freni oluyor. Ama kendi taraftarı tarafından protesto edilmesi de olmadı. Maç biter protestonu edersin. Maç içinde, takım kaptanına böyle bir protesto kime fayda getirir? Tabii ki rakibe. 1.golde hatalı Tolga/Mujakiç ikilisi gibi görünüyor. Ama pozisyonu düşünün. Rakip oyuna kaleciden başlıyor, o kadar pas yapıp gelip golünü atıyor. Tek müdehale bile yok.
Ömer Hoca’nın ilk yarıdaki taktiği gayet iyiydi. Yerden gol aradı. Takım pozisyona da girdi. Ama ikinci yarı çöpe gitti. O kadar uzun adamın içine, sürekli hava topu atılması yanlıştı. Ali Sowe’u neredeyse 3 kişi savundu. Artı bu kadar şut özürlü bir takım hayatımda görmedim.
Bu takım neden şut çekemiyor anlayamıyorum. Şut lazım beyler şut! Bakın başka takımları kaleyi nasıl bombardumana tutuyorlar.
Hücum aksiyonlarında büyük sıkıntı var maalesef.
Ben geçen hafta galibiyetin bizi yanıltmaması gerektiğini oyun olarak daha tam anlamıyla istenen seviyede olmadığımızı ve takıma mutlaka takviyeler yapılması gerektiğini söyledim.
Daha 1 maç geçmeden defolar ortaya çıktı.
O yüzden transfer döneminde gerekli takviyeleri yapmak lazım.
Evet sonuç olarak çok ama çok büyük bir avantajı elimizin tersiyle ittik. Kazansak 19 puan yapacaktık ve zorlu Galatasaray maçı öncesi moral olacaktı. Ama olmadı !
Yazının sonunda Eryaman Stadı’nda taraftarların yaşadığı rezalete değinelim.
Ankaragücü’nün maçlarını oynadığı Eryaman Stadı’na giriş ve çıkışlar son dönemde sıkıntılı olmaya başladı.
Stadyum dışına yapılan demir bariyerlerde bulunan kapıların sınırlı sayıda yapılması ve açık halde tutulmaması taraftarın stadyuma giriş ve çıkışını oldukça zorlaştırıyor. Maç giden taraftarlar bunu yaşıyor, sosyal medyada da resimlerini görmüşsünüzdür…
Dün oynanan Ümraniyespor maçında da bu zorluk bir kez daha hissedildi. Metrodan çıkıştan sonra stada ulaşmanın hayli zor olduğu stadyumda, maç çıkışı da bu kez demir bariyerler sıkıntı yarattı. Demir bariyerlerde az sayıda kapının açık olması nedeniyle yığılmalar yaşandı. İzdiham oluştu. Bunu özellikle maçın ardından yaptığımız canlı yayınımızda taraftarlar gündeme getirdiler. Bu konuda Ankaragücü yönetiminin gerekli girişimlerini yapmasını istiyorum. Çünkü bu gerçekten büyük sorun. Görmedilerse resimlere bakabilirler. O kadar kişi tek kapıya yığılmış resmen. Bu tür sıkıntılar, taraftarı stadyumdan uzaklaştırır. Sorunun çözülmesi umudunu taşıyorum.
ORHAN SAL
Yorum Yazın