SPORANKİ CANLI YAYININDA MKE ANKARAGÜCÜ - SAMSUNSPPRO MAÇI DEĞERLENDİRİLDİ.. İŞTE O YAYINIMIZIN LİNKİ:
https://www.youtube.com/watch?v=JZFbN2rrvoo&t=14s
26 Ekim akşamı, Cumhuriyet’imizin 100.kuruluş yıldönümü nedeniyle gerçekleştirilen balodan bahsetmeden başlarsam büyük bir haksızlık yapmış olurum diye düşünüyorum.
MKE Ankaragücü Kulübünün ERG Şirketler birlikteliği ile gerçekleştirdiği organizasyon şehrin en elit otellerin başına gelen JW Marriott Otelde yapıldı. 19.23 gibi özel bir saatte başlayan gecede, Türk müziğinin marka isimlerinden birisi olan Nükhet Duru sahneye çıktı.
Benim için ilginç bir gelişme Bu otelin, aynı salonunda bundan tam 1 yıl önce Katar Büyükelçiliğinin düzenlediği ve şehirdeki bir çok elçinin katıldığı Dünya Kupası finalini izlemiş olmamdı. O gün Arjantin – Fransa finalini, davet üzerine gidip, çok kalabalık bir topluluk içinde izlerken, 1 sene sonra Cumhuriyeti’imizin 100.kuruluş yıldönümünde MKE Ankaragücü’nün bir organizasyonuyla bu salonda, bir baloya katılabileceğimi hiç düşünmemiştim. Bu gerçekten beni çok mutlu etti. Bu kulübün en sahipsiz günlerini bire bir yaşayan biri olarak gerçekten, mevcut durumdan gurur duydum.
Ayrıca geceye sponsor olan ERG gibi bir kurumun, mevcutta kulüple yan yana yürümesi bile başlı başına bir olaydır.
Tabii baloda coşku düzeyi oldukça düşüktü. Bunu da başkan Faruk Koca konuşmasında dile getirdi ve Ortadoğu’daki savaş nedeniyle eylence dozunu düşüreceklerini ifade etti. Hem ülke genelindeki, hem de Ankaragücü camiasındaki Filistin hassasiyetini bildiğimiz için bunu eleştirmek çok yanlış olur. Ki eğer şartlar uygun olsa buraya Ankaragüçlülükleri onaylı sanatçılarda çağrılabilir ve ortam şenlendirilirdi.
Ki Ankara/Ankaragücü ve Seymenlik geleneği bir bütündür. Olmadan olmaz. Sanırım bu hassasiyet nedeniyle Ankara seymenleri ve oyun havaları da yoktu. Nükhet Duru zaten çok coşkulu parçalar söylemedi. Genelde kendisiyle özdeşleşen romantik şarkılarını okudu.
Başkan Faruk Koca yine büyük hedeflerden bahsetti ve topu Emre Belözoğlu’na attı. Belözoğlu’da ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Erman Toroğlu’yla, 80 efsaneleriyle ve taraftarlarla gece öncesi ayak üstü konuştuk, fikir alış verişinde bulunduk. Herkes yapılanlardan memnundu ama takımın hali herkesi üzüyordu.
MKE Ankaragücü Kulübü gerçekten bir çok konuda, ülke standartlarının çok çok üzerinde. Ancak nedense bu başarı, sportif başarıyla bir türlü taçlandırılamadı. O yüzden yapılan olumlu işler bir türlü görülmüyor.
Eksikler yok muydu? Elbette vardı. Ama eksik aramaya kalktı mı onlarca bulursunuz.
Bir de davetliler konusunda bir eleştirim olacak. Geceden sonra beni 4 tane arkadaşım aradı. Ertan Güler, Fahrettin Türkcan, Ahmet Sülak ve Mert Dokuzoğlu. Dördü de davet edilmemişler. Üzgün ve sitemkardılar. Bence çok haklılar. Ama az, ama çok herkes bu camiaya hizmet ediyor. O nedenle bu arkadaşlarımızın da davet edilmeye hakları vardı diye düşünüyorum. Dilerim başka etkinliklerde bu telafi edilir.
Biz bu olayı; son değil, daha ilk diye düşünelim. İlklerde eksikler/hatalar olabilir. O nedenle mazur görelim. Dilerim yeni yapılacak bu tür organizasyonlarda davetliler daha hassas seçilir.
Gecede bir de Emre Belözoğlu’nun tavırları dikkatimi çekti. Biz bu Belözoğlu’nu yıllarca hırçın ve agresif biri olarak tanıdık. Ama içine girince bambaşka bir dünyası olduğunu gördüm. Son derece sıcak kanlı, efendi, sakin ve mütevazi bir kişilik. Gecede bir çok masayı ziyaret etti, sohbet etti. Her isteyenle resim çekindi. Efsanelerin masasına gitti oturdu, sohbet etti. Büyük usta Ali Osman Renklibay’la uzun uzun konuştu. Ali Osman Hoca’nın Emre hoca’ya uzun uzun bir şeyler anlattı.
Evet 2 gün boyunca coşkulu 100.yıl kutlamalarına katıldıktan sonra, kendimi Eryaman Stadı’nda buldum. Erken geldim stada. Baktım Hayati Soydaş hocam’da erken gelmiş, Murat Gürgen ile birlikte koyu bir sohbete daldık. Hayati Hocam, hem futbolu üst düzey oynayan, hem teknik direktörlük yapan ve şimdi de TRT gibi dev bir kurumda yorumculuk yapan bir isim. Hocamdan Ankaragücü’nün net teşhisini yapmasını istedim. “Orta saha” dedi. Orta sahanın çok yumuşak kaldığını, çabuk geçildiğini istatistiklerde göstererek, uzun uzun anlattı. Hak vermemek elde değil tabii.
Sohbetin arasında kadroya baktığımda Tolga/Efkan/Pedrinho üçlüsünü gördüm ve oldukça tedirgin oldum. Allah’tan karşı da bu sezon büyük sorular yaşayan, kadrosu nispeten bizden zayıf bir Samsunspor takımı vardı da fazla sıkıntı yaşamadık.
Sohbet bitip sahaya inince beklediğimden çok coşkulu ve aynı zamanda kalabalık taraftarın stada geldiğini gördüm ve mutlu oldum. Stadyum neredeyse doluydu. Taraftar çok istekliydi ve maça agresif başladı. Takımı ateşlemek için her şeyi yaptılar. Ama gel gör ki takım hücum anlamında son derece sıkıntılıydı. Orta sahada pas yapma becerisi olan 3 oyuncuyla başlanmasına rağmen bir türlü istenen hücum varyasyonlarını izleyemedik. Savunma ve hücum hattındaki blokta bağlantı sorunu net belliydi. Kenarlardaki Tasos ve Gerry Rodrigues’te önleri iyi kapanınca ne sıfıra inebilidiler, ne de dripling yapıp içeri girebildiler. Savunma hattı ise rakibin de etkisizliğini de düşünürsek çok zorlanmadı. Hatta hatasız oynadı diyebiliriz.
Burada fark yaratan tek isim Ali Sowe oldu. Ali Sowe’un 3 Eylül’den sonra ilk defa, ilk 11’de takıma girmesiyle birlikte hücum pres anlamında etkisi görüldü. Bajiç’in yapmadığını yaptı Ali Sowe. Rakip stoperleri rahatsız etti. Ama ne uygun top alabilidi, ne de kendisi rakipten ekmek çıkarabildi. İlk yarı son derece vasat bir oyunla sona erdi. 61.dakikada Pedrinho/Morutan değişimi gerçekleşti. Belözoğlu bu defa elini çabuk tutup değişimi zamanında yapmıştı. İyi de oldu. Bana göre Morutan gibi bir oyuncuyu yedek tutma lüksü yok. Ama içeride ne oluyor bilemiyorum. Hoca tercihine saygı duymak lazım. Morutan girince de zaten çok farkını hissettiremedi.
Başka bir ilginç tercihte Pedrinho ve Tasos’un ilk 11’e dönmeleriydi. Bunu daha önce bir çok hoca denedi. Ama hiç biri tutturamadı. Emre Hoca’da bu 2 oyuncunun, takıma katkı veremeyeceklerini deneyerek görmüştür. O yüzden bu tercihe saygı duyuyorum. Ama ısrar edilecek oyuncular değil her ikisi de.
Maç içindeki en aksiyonlu pozisyon 71.dakikadaki gol anıydı. Gerry Rodrigues’in çok güzel attığı derin pasıyla buluşan Efkan Bekiroğlu suskunluğunu bozdu ve güzel bir son vuruşla golünü attı. Samsunspor defansını Efkan’ı unutması golü getirdi. İkinci gol Ali Sowe’un takipçiliği ile geldi. Ali Sowe’da uzun süren gol orucunu bozmuş oldu.
Kaptan Tolga Ciğerci, baloda İstanbulspor maçından kendileri de anlamadığını ama telafi edeceklerini söylemişti. Samsunspor maçında telafisini gerçekleştirdiler. İnşallah bu hafta Başkaşehir maçında da bu takıma karşı olan şanssızlığımızı kırarız.
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Emre Hoca’ya şöyle bir soru sordum. “hücum anlamında sıkıntılı bir takım gördüm. Bunu antremanlarda mutlaka çalışmışsınızdır. Ama istenen hücum varyasyonlarını göremedik. Acaba oyuncular sizin istediklerinizi yapamıyorlar mı?” diye bir soru yönelttim. Belözoğlu beni tatmin eden bir yanıt verdi. Söylediğine göre bu dönemde antremanlarda takımın savunma yönünü oturtmaya ağırlık veriyorlarmış. Savunma yapmanın hücum yapmaktan daha kolay olduğunu, ilk önce kolaydan başladıklarını biraz detaylı bir şekilde anlattı. Söylediklerini şöyle bir tarttım ve hak verdim. Belözoğlu ile çıkılan 3 maçta savunma anlamında daha olumlu şeyler görmeye başladık. İstanbulspor maçındaki yenen gollerin ben bireysel hatalar olduğunu düşünüyorum.
Baloda Bahadır Han Güngördü ile sohbetimiz oldu. Bahadır’a nazar değmesin iyi gidiyor. Böyle giderse Milli takımın Euro 2024 kadrosunda olabileceğini düşünüyorum. Kendisi de o beklentide Burada bence tek sıkıntı Montella olacak. Çünkü İtalyan hoca Ertaç’ı tercih edecekmiş gibi görünüyor.
Evet dün Cumhuriyet bayramımızı kutladık. Sonra Ankaragücü’nün galibiyetiyle çifte bayram yaşadık. Güzel bir gündü. İnşallah en kötü günümüz böyle olur!
ORHAN SAL
orta saha vurgusu önemli gerçekten. daha sert ve savaşçı isimler olması gerekli. ocak transferinde belözoğlu hoca farkını göstermeli.
Hasköy
31-10-2023 12:14