Geçtiğimiz hafta Denizlispor'a yenilerek, milli ara sonrası beklenmedik bir mağlubiyet alan Gençlerbirliği, Süper Lig'in 6. haftasında Yeni Malatyaspor'a konuk oldu.
Oyun üstünlüğünün, 90 dakika boyunca Yeni Malatyaspor'da olduğu karşılaşmada Gençlerbirliği, 10.dakikada Murat Yıldırım'ın attığı golle 1-0 öne geçti. Bu golün ardından Yeni Malatyaspor, 24.dakikada Semih Kaya ve 53.dakikada Kubilay Kanatsızkuş'un attığı son derece basit iki korner golüyle 2-1 öne geçti ve karşılaşma bu skorla sona erdi.
Gençlerbirliği’nin, Denizlispor maçının ardından Yeni Malatyaspor karşısında da oynadığı futbolu gördükçe, kelimenin tam anlamıyla dehşete düştüm!
Savunmada ve hücumda hiçbir şekilde varlık gösteremeyen, bloklar arasında hiçbir şekilde uyum olmayan, kapasitesi son derece sınırlı bir Gençlerbirliği vardı sahada.
10.dakikada Murat Yıldırım'ın attığı golün ardından, rakip kaleye organize şekilde geliştirilen tek bir atağı bile yoktu Gençlerbirliği’nin.
Sahaya 5'li savunma sistemiyle çıkıldı. Kadrodaki üç stoper (Arda-Zargo Toure-Diego Angelo) ve savunma ağırlıklı iki bek (Mattias Johansson ve Pierre-Yves Polomat) sahadaydı. Buna rağmen, takımın savunma yapısı yine de istenen seviyede değildi. Kritik pozisyon hataları yapıldı ve hatalı eşleşmeler oluştu. Köşe vuruşundan gelen iki basit gol de bu sorunun en basit göstergesidir.
Sahadaki oyuncu performanslarına paralel olarak, mevcut kadrodaki oyuncu portföyü de Gençlerbirliği taraftarlarını umutsuzluğa düşürecek cinsten.
Kaleci Kristoffer Nortfeldt'i kenara ayırıyorum. Gerçekten, Süper Lig standartlarının üzerinde bir kaleci.
Dilerseniz, kaleci bölgesinin dışındaki pozisyonları şöyle bir inceleyelim.
Sağ bek Mattias Johansson, çok iyi niyetli ve İskandinav disiplinine sahip, ancak ofansif yönü sıkıntılı olan bir oyuncu. Bütün sezonu da, sadece defansif etkinlik ile kurtaramazsınız. Ofansif olarak da, oyuna aksiyon katan bir sağ bek profilinden yanayım.
Sol bek Polomat'ı, Gençlerbirliği'ne ilk transfer olduğu dönemler kısmen beğeniyordum. Defansif yönden iyi bir grafik sergiliyordu. Ancak, ilerleyen süreçte devamlılık gösteren bir düşüş trendine geçti.
Ofansif yönü sıkıntılı, orta yapmayı bilmiyor. Buna ilaveten, ilk dönemlerinde iyi olan defansif özelliklerinde de bir gerileme meydana gelince, Gençlerbirliği'nin sol bek bölgesi boş kalıyor desek yalan olmaz herhalde! Şu anda, Süper Lig standartlarının çok altında bir performans sergiliyor. Kendisine biraz çekidüzen vermesi şart.
Stoper bölgesine geçecek olursak; sol stoper pozisyonunda oynayan Diego Angelo, Süper Lig özelinde iyi bir stoper. Partneri pozisyonundaki sağ stoper Zargo Toure ise, pozisyon alma yönünden zayıf, dengesiz bir stoper. Sezon başında Zargo gönderilip, Diego Angelo gibi tecrübeli bir stoperin yanına hamleleri daha iyi olan, agresif bir stoper transfer edilseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
Sezon başında transfer edilen Piris Da Motta ve Dominik Furman, çok iyi oyuncular olabilir ama, şu ana kadar gösterdikleri performans ile, geçtiğimiz sezon aynı mevkide forma giyen ve Çaykur Rizespor'a transfer olan Fabricio Baiano'nun yanına dahi yaklaşamazlar!
Geçtiğimiz sezona gitmeye gerek yok. Bu maçta, rakip takım Yeni Malatyaspor'da forma giyen mevkidaşları Afriyie Acquah'ın yaptıklarına şöyle bir göz atsınlar. Oyunun iki yönünü nasıl oynuyor, izlesinler! Belki ders alırlar!
Yeniden geçtiğimiz sezona gittiğimizde, Gençlerbirliği takımının en iyi ve en formda oyuncusu olan Giovanni Sio'nun da, bu sezon eski formundan uzak olduğunu, hatta bazı maçlarda ilk 11'e bile giremediğini görüyoruz. Bunun sebebi, teknik ekip tarafından biliniyordur herhalde. Bilinmiyorsa, araştırılmalı ve çözüm bulunmalıdır.
Yeni Malatyaspor maçı özelinde, Gençlerbirliği takımında beğendiğim tek isim Daniel Candeias idi. Sürekli çalıştı, etkili ortalar yaptı. Ancak, diğer arkadaşları kendisine eşlik etmeyince bu çabalar sonuçsuz kaldı.
Bütün futbol otoritelerinin hemfikir olduğu üzere, Ankara temsilcisinin en büyük problemi, net bir golcüsünün olmayışı. İki seneden beri, Gençlerbirliği'nin kayda değer tek santraforu Bogdan Stancu ve o da eski formundan çok uzak.
Gol yollarında eskisi kadar etkili değil, hareketli koşular yapıp kendisine pozisyon hazırlayamıyor, top saklayamıyor vs, vs, vs...
Sezon başında Bogdan Stancu'yu yedekleyecek ya da onun önüne geçecek bir golcü takviyesi yapılabilseydi iyi olurdu. Ancak, Süper Lig'de mücadele eden bütün takımların önündeki en büyük sorun olan ekonomik şartlar, ne yazık ki bu düşüncenin pratiğe dökülmesine mani oldu.
Sonuç olarak, Yeni Malatyaspor maçında görüldü ki Gençlerbirliği - bana göre- bu ligin en vasat kadrolarından birine sahip. Bu saatten sonra izlenecek yol belli.
Bu vasat kadro ile devre arasına kadar toplanabilecek maksimum puan toplanabilir ve devre arasında da ekonomik imkan yaratılması halinde 2-3 takviye yapılırsa, Gençlerbirliği’nin sezonu orta sıralarda bitirmesi mümkün olabilir. Başka bir çıkış yolu göremiyorum!
Yorum Yazın