Ümraniyespor karşılaşmasında oynanan oyun ile umutların tekrar yeşerdiği bir dönemin içine girerken şöyle bir öngörüde bulunmuştum.
'' Milli ara sonrası dun oynadığı oyun ile Ankaragücü'nün 6-7 puan fark ile ilk yarıyı bitirme ihtimali çok yüksek görünüyor. Bu oyununu sürekli ve devamlı hale getirmeliyiz "Böyle devam Ankaragücü"...
O gün oynanan oyun Ankaragücü'nün sezon başından bugüne oynadığı en net oyundu. Ankaragücü'nün ritmini bulduğunu, bu oyunu sürekli hale getirirse sezon sonu ipi çok rahat gögüsleyeceği konusunda bütün camia aynı düşünce yapısına sahipti.
Nitekim milli ara bitti sırasıyla Adanaspor, Altınordu, Nazilli Belediyespor, Balıkesirspor ve Samsunspor ile karşılaştık. Bu Karşılaşmalardan sadece Nazilli Belediyespor ve Balıkesirspor'a Karşı galibiyet alınırken diğer Karşılaşmalar kaybedildi. Alınan galibiyetler dahil Ankaragücü'nün oynadığı futbol sezon başından Ümraniyespor karşılaşmasına kadar olan sürece kadar oynanan oyundan daha kötü hale gelmişti.
Ümraniyespor karşılaşmasında bizim umutlarımızı yeşerten bir oyun görsekte, sezon başı Mustafa Dalcı ismi açıklanınca camianın % 90'ı bu isimden umutlu değildi. Herkes sesini duyurabildiği mecradan bu kararın yanlış olduğu ve sorgulanması gerektiğini belirtti.
Camianın çekingeli yaklaştığı ve büyük bir kesimin başarısız olacağını düşündüğü bir teknik direktörün üzerinde hissettiği baskı ile burada başarılı olma şansı çok azdı. Her defasında eğer Mustafa Dalcı'nın başarılı olacağı düşünülüyorsa mutlaka camia ile arasında olan problemleri çözmeleri ve bir noktada birleştirilmesi gerektiğini veya yolların kısa zamanda ayrılması gerektiğini belirttim.
Mustafa Dalci benim futbol görüşüme ve Ankaragücü kadro yapısına uygun bir teknik direktör değil. Başkalarının oyun görüşüne uygun bir hoca olabilir hatta bazı kesime göre iyi de bir hoca olabilir ama bugün gelinen noktada haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşarken, Ankaragücü'nün içinde bulunduğu bu durumda bir devrime değil evrime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu evrim yönetici bazında sportif bir dönüşümdür. Sadece Mustafa Dalcı'nın ayrılması yeterli değil, iki sezondur İsmi çeşitli konularda Ankaragücü ile geçen ve şuan ise kulüpte aktif olarak futboldan sorumlu olan kişinin de kulüp ile bağının koparılması gerekli. Bu karar kulüp içinde mantalitenin değiştiğinin bir göstergesi olacaktır.
Her zaman Ankaragücü'nün menfaatlerini göz ederek tavrını koyan, Ankaragücü'nün iyiliğini isteyen, Ankaragucu için iyi olana inandığı ne ise onu savunan birisi olarak bu kararların kısa süre içinde alınacağını umuyorum. Bu evrim kaybolan güveni, heyecanı, istegi geri getirecektir. Bu camia çok tecrübelendi ve yoruldu. Tekrar aynı şeyleri yaşama korkusu herkese ağır geliyor.
Verilmesi gereken kararı verin. Daha fazla kopukluğa ve ayrışmaya izin vermeden çıkın ve bunun böyle olmadığını, Ankaragücü'nün asla eskisi gibi olmayacağını ve doğru yönetildiğini alacağınız doğru kararlar ile gösterin.
Yorum Yazın