Sporanki canlı yayınımıza Ankaragücü'nün Ümraniyespor maçında son golünü atan Yasin Güreler ve TRT'nin tecrübeli spikeri Alper Bakırıgil katıldı. İşte o yayınımızın linki.
https://www.youtube.com/watch?v=puC1-rr5qPk
"Oyunumuzu izlemekten zevk almayanlar gitsin yetişkin filmleri izlesin”. Sanırım bu dönemde Ankaragücü teknik direktörü Mustafa Dalcı’nın en çok söylemek istediği sözler bunlardır.
Tabii bu sözleri söyleyen Atletico Madrid’in teknik direktörü Diego Simeone gibi bir usta olunca, bu sözlere kimse karşı çıkmıyor.
Ama Mustafa Dalcı bu şekilde bir açıklama yapsa, kendisine karşı söylenmedik bir şey kalmazdı. Ne ahlakı kalır, ne hoşgörüsü, ne de ukalalığı kalırdı.
Hemencecik diploması ve çaldığı saz gündeme getirilirdi.
Ama gel gelelim ki; aylardır adeta tefe konan Mustafa Dalcı, bu işi, ama öyle, ama böyle buralara getirdi. Hem de o kadar hakaret yediği, aşağılandığı, istenmediği, yok sayıldığı Ankaragücü camiasına karşı tek bir karşı söz söylemeyerek, tek bir kişiye bile atar gider yapmayarak, tek bir kişiyi kırmayarak yaptı.
Valla Mustafa Hoca’da ne sabır varmış. Bunca zaman taş olsa çatlardı. Ama ne çatladı, ne patladı.
Gitti Beştepe’ye işini yaptı, çıktı Eryaman’a işini yaptı.
Elbette taraftarın gözüne hoş gelecek bir futbol izlettiremedi. Ama sonuç almayı başardı.
Son dönemde Avrupa futbolunda en çok eleştirilen teknik adam Atletico Madrid’e beğenilmeyen bir futbol oynatan Diego Simeone. O da eleştiriliyor. Ama işini yapıyor. Bazıları kabul etmese de başarılı da oluyor…
Mustafa Dalcı’da aynı akibeti yaşıyor. Oynattığı futbol eleştiriliyor. Ama sonuç alıyor..
Aslında önemli olan da bu değil mi?
İYİ BAŞLADI, İYİ BİTTİ
Ankaragücü, Ümraniye deplasmanındaydı. Son 2 hafta da 5 puan kaybetselerde, sarı – lacivertlilerin halen puan kaybetme kredileri vardı.
Başkent ekibi son dönemde deplasmanda oynadığı maçlara çok iyi başlıyor ve oyunda hep hakim taraf oluyordu. Ama sonra bir düşüş yaşanıyordu. Maç sonunda da istenen sonuçlar alınıyordu.
Ümraniyespor maçına da iyi başlayıp, istedikleri golü buldular. Ama maç öncesi korktuğumuz hakem Ümit Öztürk faktörü devreye hemencecik girdi. Ümraniyeli Oğuz’un 2 net faulünde 1 sarı kart, Ercan’ın da 3 net faulünde 1 sarı kart çıkarma gafletinde bulundu. Oysa Oğuz ve Ercan’ın daha maçın ilk 30 dakikasında oyundan atılmaları gerekiyordu.
Ama atamadı. Özellikle Sinan Osmanoğlu’nun bileğine doğru daha 4.dakikada yapılan hareket kırmızı kartla bile değerledirilebilirdi. Ama o pozisyonda kart bile göstermedi.
Yanlı kararlar bitti mi? Hayır… Owusu’ya 2 sarı kart ardı ardında çıkardı. Ki bana göre iki harekette kartlık değildi.
Özellikle ikinci sarı kartı Ümraniye yedek kulübesinin ayaklanmasıyla çıkarması da olayın daha vahim kısmıydı. Sen Ümraniye’nin etkisinde kalıyorsan, Süper Lig’deki Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor gibi takımların maçlarında nasıl rahat sahaya çıkacaksın?
Tek kelimeyle “Yazık !” gerçekten.
Türk futbolunun önündeki en büyük engellerden birisi bu tip hakemlerdir.
Tabii ilk yarı için söyleyeceğimiz başka bir şey de Ankaragücü’nün yediği goldü. Bu gol Akın Alkan’a yakışmadı. Defansın Yacine Bambou’nun pozisyonunda uyuduğu bir gerçek. Ama Akın’da çıktıysa pozisyonu sonuna kadar kovalamalı. Gerekirse sarı kart görme pahasına faul yapmalıydı.
Ama pozisyonu bırakıp, kaleye döndü. Bambou’da hayatında belki de 1 kez atabileceği bir gole imza attı.
İkinci devrede ne olduysa hakem Ümit Öztürk bir anda kuzu gibi oldu. O Ankaragücü’nü doğrayan hakem gitmiş, yerine mülayım bir karakter gelmişti. Böyle olunca da Ankaragücü topunu oynamaya başladı. O 15 dakikalık arada neler yaşadı hakem bilmiyorum. Ama belki birileri açıp “Sen ne yapıyorsun kardeşim. Maçı bir taraftan aldın, diğer tarafa verdin!” demiştir.
Penaltıya bir şey demiyorum. Net penaltı.
Devre başlangıcında yapılan Zahid/Ali Kaan değişimi takıma olumlu yansıdı. Daha sonra 2-1’in hemen ardından Şahverdi ve Geraldo’nun, daha sonra da Ariyibi’nin oyuna atılması takımdaki dinamizmi arttırdı. Top kontrolü Ankaragücü’ndeydi. Maç tamamen rakip sahaya yıkıldı. 10 kişi olmasına rağmen Ankaragücü’nün golü adeta geliyorum diyordu.
Hamleler işe yaramıştı. Ve 84.dakikada Ariyibi’nin güzel ortasında Yasin Güreler’in nefis plasesi geldi. Yasin o pozisyonda adeta usta işi bir vuruş yaparak takımını beraberliğe taşıdı. Yasin’in kaleci Burak’ın uçtuğu köşeye değilde, tersi köşeye topu göndermesi gerçekten usta işiydi.
Bu gol maçın skorunu belirlerken gerçekten tarihi de bir gol olmuştu. Eğer maç 2-1 bitse, Ümraniye liderlik koltuğuna oturacaktı. Ankaragücü’nde ise birilerinin çok beklediği kaos ortamı oluşacaktı. Ama bu golle durum 2-2 oldu. Şartlar değişmedi, aynı kaldı.
Artık son 6 maça geldik ve ipler tamamen Ankaragücü’nün elinde. Ankaragücü’nün inanılmaz bir fikstür avantajı var. 6 maçın 4 tanesi Eryaman Stadı’nda.
Adana ve Altınordu ile 4 gün arayla Eryaman’da oynayacak olan sarı – lacivertlier, daha sonra Ankara dışında oynayacakları son maç olan Balıkesir deplasmanına gidecekler. Ardından Eryaman’da Samsunspor ile karşılaşacak olan Başkent ekibi 36.haftayı BAY geçtikten sonra yine Eryaman’a çıkacak ve Boluspor ile karşılaşacak. Sarı – lacivertliler Aktepe Stadı’nda oynanacak olan Keçiörengücü maçıyla ligi tamamlayacak.
Ki o haftaya kadar hem Ankaragücü açısından, hem de Keçiörengücü açısından her şey netleşirse bu maçın Eryaman Stadı’nda oynanma şansı bile olabilir.
Yani Ankaragücü’nün önü çok açık.
Artık geri sayım başladı.
Çıkarın bayrakları, asın camlara.
Şampiyonluk geliyor.
ORHAN SAL
Hakem faktörü koca bir sezon hep oldu kalan dönemde de olmaya devam edecek. Artık biz buna sanırım alıştık. İşin kötüsü alışmış olmak iyilik değil maraz doğuruyor. Böyle böyle haklı olduğumuz konularda ve pozisyonlarda bile acaba "haksız mıyız" diye düşünmeye bile başlar olduk. Vah ki vah. Bunun nedeni çok açık; sene başından beri yazıyorum yine yazacağım. Siyasetin kirli takımları ve iktidarın oy depoları İstanbul semtleri ve onların takımları hem siyaset hem de federasyon tarafından kollanıyor. Hem de arkalarındaki lobi kendi uyduruk semt esnaf/lonca lobisi değil. Türk futbolunun üç rezilinin lobisi. FB, GS ve BJK lobisi. Sen de yazdın geçen yazında Orhan abi. Bu daha fragman, seneye üst ligde seyreyle gümbürtüyü. Ne doğrayacaklar Ankaragücümüzü.
Anıl
11-04-2022 08:27