Sporanki'de yayınlanan Ankaragücü - Hatayspor maçı değerlendirme yayınımızı aşağıda linkten izleyebilirsiniz...
https://www.youtube.com/watch?v=M59-QmMkmQs&t=991s
Süper Ligde Ankaragücü adına izlediğim nadir keyifli maçlardan birisi oldu Ankaragücü – Hatayspor maçı.
Sarı – lacivertliler maçın 1.dakikasından 90.dakikasına kadar üstün oynadıkları, keyif verdikleri, taraftarlarını mutlu ettikleri bir maç oynadılar…
Yasin’den Beridze’ye, Kevin’dan Ali Sowe’a kadar tüm takım, ne yaptığını bilen bir görüntüdeydi.
Hani maçı evde izlesem, koltuğuma kurulurdum, otururdum tv karşısına; çayımı, kekimi elime alırdım, şöyle ferah ferah keyfime bakardım.
Nedenleri belliydi. Ömer Erdoğan, kendi oyun sistemine döndü bu maçta. Kendi oyun formatını geldiğinden bu yana ilk kez takımına yansıttı. Daha önceki maçlarda skor aldı mı, tamamen geriye çekilen, oyunu neredeyse kendi ceza sahası içinde kabullenen bir Ankaragücü izliyorduk. Ama Hatayspor maçında böyle olmadı. Henüz 3.dakikada gelen golün ardından takım yaslanmadı. Tam aksine; üreten, arayan, pozisyona giren bir görüntüdeydi.
Bunda en önemli etkenlerden birisi de takım formasyonunda ideal bir düzen oluşmasından olabilir. Özellikle Ömer Hoca’nın orta saha üçlüsündeki tercihi olayı çözmüş olabilir. Tolga’nın klasik yerinde olması, Pedrinho’nun kendi röportajında bile dile getirdiği 8 numara pozisyonunda oynaması ve Taylan Antalya’nın beklenmedik bir şekilde 10 numara bölgesine yakın bir formatta sahada görünmesi, orta alandaki verimi artırdı. Bunlara Beridze, Jese ve Ali Sowe’un aktifliği de eklenince hücum hattı daha zenginleşti.
Maçın 90 dakikasının haricinde yayıncı kuruluştaki özetini izlediğiniz de hemen her pozisyonda topun, Taylan-Pedrinho-Beridze üçlsünün ayağına dokunduğunu görüyordunuz.
Üçü de bu maçta klas işler yaptılar. Pedrinho ilk asistini yaptı, Beridze’den 4.gol geldi. Ve Taylan Antalyalı gerçekten uzun yıllar sonra göze hoşa gelen, ayağına top yakışan kreatif bir orta saha oyuncusu izleme keyfini yaşattı bize.
Ankaragücü taraftarı futbolu bilir. Taylan oyundan çıkarken onu ayakta alkışlaması da bunun göstergesidir. Taylan bu performansını sergilesin Milli takıma yeniden dönüş yapabilir diye düşünüyorum.
Malcuit’in sağ kenardan özellikle maçın başında yaptığı bindirmeler çok verimli oldu. Malcuit’in ayağına top yakışıyor. İkinci yarıda Ali Sowe’a bıraktığı ve Ali Sowe’un kaçırdığı pozisyonda asistine yazık oldu. Radakoviç-Mujakiç ikilisi gün geçtikçe daha da oturuyorlar. Yasin, Giresun maçını çabuk unutmuş. Tatmin edici bir maç oynadı. Kaleci Gökhan Akkan’a çok iş düşmedi. Ama geçen haftanın yarısını bile oynasa Gökhan, Milli takıma gider.
Takım aslında bu maçı 4-1 değil de, 8-1 filan bitirebilirdi. Ama bitiricilik zayıf olunca skor daha fazla artmadı. Bu sorunu çözmek aslında çok kolay. Fenerbahçe’de forma şansı bulamayan ve bulma şansı da az olan Serdar Dursun’u alırsın ve gol sorununu çözersin.
Olmaz mı? Keşke olsa!
Oyuna sonradan giren Lamine Diack’ın golünü atması da ona moral verecektir.
Maçla ilgili vereceğim bir detay bilgi de teknik direktör Ömer Erdoğan’ın takımla birlikte, maç sonu tribünleri gelmesiydi. Ömer Hoca, camianın havasını yakalamaya başladı.
Maçta giyilen formalarda gerçekten mükemmeldi. Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 99. Yılına özel yapılan formanın müthiş albenisi vardı.
Hafta sonunun bir başka güzel olayı da hem basketbol, hem de hentbol takımlarımızın galibiyetiydi. İki maçtan da mutlu olduk. Bu maçlara daha fazla taraftar gelmesi en büyük temennimiz..
Yenilgide nasıl “hemen bu maçı unutup, önümüzdeki maça bakalım” dediğimiz çok oluyorsa, Hatayspor maçının ardından da bu maçı unutup yeni haftaya bakmamız lazım diyorum. Çünkü yol uzun, yollar engelli.
Bu sezonu kurtarmak için daha fazla iş, daha fazla konsantrasyon, daha fazla motivasyon lazım.
ORHAN SAL
Yorum Yazın