(Bu haftadan itibaren geçtiğimiz sezonun Kadınlar Süper Lig Şampiyonu Fomget takımı için yaptığımız yayınlara başladık. İlk yayınımızı nu linkten izleyebilirsiniz...https://www.youtube.com/watch?v=C-Y0vB-g89c&t=2822s )
Ziraat Türkiye Kupası 5.Turunda çekilebilecek en zor kuraya çekme başarısını(!) gösteren Ankaragücü beklendiği gibi zor geçen maçta Çaykur Rizespor’u 3-1 yenerek adını son 16’ya yazdırdı.
Son 32’de o kadar 2 ve 3.Lig takımı varken Süper Ligin en formda takımlarından olan Çaykur Rizespor’u çekmek de gerçekten büyük talihsizlikti. Ama neyse ki sonuçta 3-1’lik skorla tur Ankaragücü’nün oldu.
3 maçtır taraftarsız oynayan Ankaragücü, bu hafta taraftarıyla sahadaydı. Her ne kadar taraftarın senkronize olamadığı, birbirine uyum sağlayamadığı ve her tribünün ayrı ayrı tezahürat yaptığı bir maç olsa da, yine tribünde taraftar ambiansının olması maça ayrı bir keyif verdi. Ki son bölümdeki yoğun tezahürat ve baskı belki de hakemin verdiği 2 penaltıda etken olmuştur diyebiliriz.
Her şey bir tarafa Eryaman’da taraftarsız maç tatsız ve tuzsuz oluyor. Bu iş oldu artık ceremesi çekilecek. Ama bundan sonraki süreçte artık bu ceza olaylarına dikkat edilmeli. Keskin sirke bazen küpüne zarar verir. Kendi kendimize zarar vermemeliyiz. Küfürsüz, sahaya yabancı atılmadan maçlar bitmeli. Ki o zaman bir sonraki maçta eksik kalınmaz.
Maç öncesi kadrolar açıklanınca aslında önemli bir şansı Belözoğlu’nun öğencileri yakalamıştı. Başta Olowojin olmak üzere rakipte bir çok as oyuncu yedek kalmıştı.
Anlaşılan maç öncesi sosyal medya hesabından bir balık espirisi patlatan Rizespor teknik direktör İlhan Palut yedek kadroyla da Ankaragücü’nü yeneceğini sanmıştı.
Ankaragücü maça iyi başladı, ilk yarı boyunca da iyi götürdü. Eğer ki, takımda son vuruş becerisi biraz iyi olsa ilk yarıda maç kopardı. Ama kronikleşen bu sorun, Rize maçında sürdü. Son vuruş ve bitiricilik sorunu bu maçta da takıma olumsuz olarak yansıdı.
Neyse ki ilk gol Ali Kaan’dan geldi. Golün ardından Palut elinde ne varsa sahaya sürdü. Kaymağını da yedi. Belözoğlu’da karşı hamle yararak Atakan ve Radakoviç’i sahaya atarak savunmayı hem yükseltti, hem güçlendirdi. Belözoğlu’nun korkusu askında Gaich’in de oyuna girmesiyle hava toplarıydı. Gaich girince son ana kadar ısıtmadığı Radakoviç’i hemen ısınmaya gönderdi ve sahaya attı. Atakan/Mert ve Mujakiç ile birlikte yüksek bir savunma bloğu oluşmuştu. Ama gol havadan değil, uzaktan şutla geldi. Bahadır sert gelen şutu çıkaramadı.
Maçın hakemi Sarper Barış Saka bu sezon katagori düşürüldü. Aslında kötü bir hakemlik performansı gösteren bir isim değildi. Ama belli ki arkasında adamı olmadığı için katagori düşürdüler. Benim sıcak baktığım, tuttuğum bir hakemdi.
Fakat 90’da Macheda’ya yapılan net penaltıyı es geçti. 4 dakika sonra bu kez Morutan’a yapılan penaltıyı verdi.
Bu kez Tolga olduğu için kafamız rahattı. Tolga yine bir kaleci soluna, plase vuruşla penaltıyı gole çevirdi. Burada Tolga’ya uyarımızı yapalım. Hep aynı köşeye atıyor!
2.penaltı Mujakiç’in hırsı sayesinde kazanıldı. Bu kez taraftar Morutan’ı isteyince gol ondan geldi. Tolga, Morutan’a ikram etti. Ve sonuçta kazanan Ankaragücü oldu.
Maç sonu İlhan Palut’a basın toplantısında “Boşta olduğunuz dönemde Ankaragücü’nden teklif aldınız mı?” diye sordum. “Resmi olarak almadığını belirti. Ama toplantı bitip, çıkışa yöneldiğinde bana doğru bakarak, sessizce dolaylı yönden aldığını söyledi. Bu da ilginçti.
Belözoğlu’na sorulan sorular transfer ağırlıklıydı. “Mert Hakan'la ilgili kulüpler arası istişareler oldu. Henüz net bir şey yok. Lincoln, değerli bir oyuncu ama uzun süreli sakatlığı vardı. Biraz daha forma giymiş bir oyuncu tercihim olur. Yine de değerlendirilmesi gereken bir isim.” Dedi. Gaziantep medyasında ismi geçen Ertuğrul için de, düşündükleri bir oyuncu olmadığını belirtti. Ama o işin de sıcak olduğunu biliyoruz.
Ben Djokanoviç’i sordum. Kadroda düşünmediğini ve göndereceğini ima etti. “Temsilcisiyle görüştük!” dedi. Bu görüşme ne anlama geliyor. Tabii ki kulüp bulun demiştir.
Emre Hoca, transfer yasağının Perşembe akşamı kalkabileceğini söyledi. Ama bu konuda sıcak ve endişe verici haberler de gelmeye devam ediyor. Bakalım ne olacak?
Son olarak Emre Belözoğlu’nun elinin değdiği oyunculara bakalım. Ali Kaan Güneren. Haftalardır müthiş oynuyor. Eskiden standart bir hali vardı. Çabuk yorulurdu, ikili mücadelelerde zayıftı. Top tekniği vasattı. Hepsini geliştirdi. İyi bir seviyeye getirdi. Özellikle top kullanma özelliğini inanılmaz arttırdı. Özgüveni yerine geldi. Antremanda Belözoğlu ona ne yapıyor bilmiyorum. Ama seviye atlattığı bir gerçek.
Pedinho kıvama geldi. Takım yönlendiren, yöneten bir beyin görevi görmeye başladı. Fiziksel olarak da güçlendi. Aslında en iyi oynadığı maç olaylı Rizespor lig maçıydı. Ama o maçtaki olay, onun o maçta oynadığı güzel futbolu unutturmuştu.
Atakan Çankaya, zaten her şeyini veren bir isimdi. Ama artık daha poziif oynuyor. Bir yazımda taraftar ona sahip çıkarsa daha verimi artar demiştim. Kafa olarak da rahat olunca, verimli oynamaya başladı. Hataları en aza indirdi.
Radakoviç/Mujakiç ikilisi daha az hata yapmaya başladılar. Radakoviç sahiplenmesi, Mujakiç’de hırsıyla daha ön plana çıktı. Aslında Alper Uludağ’da tam kıvama gelmişi. Ama maalesef talihsiz bir sakatlık geçirdi. Bu isimlere Bahadır’ı da ekleyebiliriz. Ama son haftalarda biraz salladığını da belirtelim. Peki devam edilmeli mi? Evet Bahadır’la da sonuna kadar devam edilmeli. Korkmadan cesurca formayı vermeli.
Yine Morutan her geçen hafta performansını yükseltiyor. Taraftarın isteği, Tolga’nın da jestiyle penaltıdan golünü de buldu.
Son olarak Efkan Bekiroğlu ile bitirelim. Artık kendisine çeki düzen verme zamanı geldi de geçiyor bile!
ORHAN SAL
evet efkan bekiroğlu ligin ilk dört haftası çok iyiydi ondan sonra yok adam bizde oynadığı için mutsuz onun gönderilmesi lazım takımın düzenini bozuyor kupa maçında yaptığı hareket bardağı taşıran damla oldu artık onu takımda görmek istemiyoruz
melih
17-01-2024 23:59