Üzülmemek elde değil. Bakıyorsunuz maç içinde Ankaragücü takımı kazanmak için her şeyi yapmış. Ama bir türlü top kale çizgisini geçmemiş. Yenen 2 kötü golde cabası. Evet Menemenspor ile 2-2 berabere kalındı. Zorlu fikstür öncesi belki de kağıt üzerinde en kolay maç gibi görünen bir maçtı. Ama rakibin silahları da vardı. Özellikle maç öncesi yayınımızda söylediğimiz gibi rakibin en tehlikeli silahı olan Rasheed Akambi, 1 gol atarken, 1.golünde gerçek sahibiydi. Rasheed’i maç boyunca bir türlü kitleyemedik.
Kadrodan gidersek son haftaların 2 başarılı ismi İshak Çakmak ve Murat Uçar’ın ilk 11’de başlamaması sorgulanmalı. Bunun nedenini bilmiyorum. Belki Mustafa Dalcı peş peşe gelen 3 maçı kaldıramayacak gibi gördü ve oynatmadı. Ama oynamamaları yanlış tercih oldu. İshak dinamik bir oyuncu. Murat’ta çok çabuk. İlk yarı alan bırakan Menemen’e belki de Murat’la gol bulabilirdi Ankaragücü. Yalnız şu da var; Geraldo’da topu çok iyi getirdi. Ama bu adamın bitiricilik özelliğinin olmaması her şeyi berbat ediyor.
Maça şok bir golle başlanması “Evet uzun süre sonra rahat bir galibiyet alacağız” beklentisine yol açtı. İlk yarıda gerçekten maçı koparacak kıvama da getirdi Ankaragücü. Ama bir türlü golleri bulamadı. Son vuruşlardaki etkisizlik, biraz da kalecinin şanslı gününde olması gollerin gelmesini engelledi.
İkinci yarının ilk 20 dakikası kötüydü. Zaten o bölümde gol yendi. Yenen golden önce Yusuf Abdioğlu’nun attığı bir gol var. Nizami bir gol. Bu Türk hakemlerinde garip ve saçma sapan bir huy var. Oyuncu kendini abartılı attıysa, olayı süzmeden hemen düdüğü çalıyorlar. Yusuf’un verilmeyen golünde de öyle oldu. Kaleciye temas yok. Kaleci yere düşerken sırtını Sinan’ın dizine vuruyor. Sinan’ın ayağı da öyle abartılı açık değil. Ama hakem faul çalıyor ve maçın seyrini değiştiriyor. Dönen topta da savunmanın ortak hatası ve gol yeniyor. Tabii Zahid’in topu alıp kendi kalesine dönerek pas vermesi ve kaptırması gol getirdi. Zahid’in aşırı özgüveni takıma zarar verdi. Oysa orada yapılması gereken, taç çizgisine doğru dönüp, topu uzaklaştırmak olmalıydı.
Ancak golden sonra çok etkili bir Ankaragücü izlediğimizi söylemeliyiz. Maçın bitiş düdüğüne kadar maçı bırakmayan, pes etmeyen, skoru kabul etmeyen bir takım vardı. Girenlerle birlikte takım topyekün yüklendi. Yusuf Abdioğlu ile gol de bulundu. Ama dahası gelmedi.
Hem ilk yarıda, hem de son dakikada 2 top direkten döndü, çizgiden kalecinin çıkardığı toplar var. Ama maalesef futbolda bazen böyle maçlar oynanıyor. Çok istesen de, sonuca ulaşamıyorsun.
Erdem ve Yusuf yine mükemmel oynadılar. Sinan ve Eren Derdiyok’ta büyük düzelme var. Zahid ilk kez ilk 11’de başladı. Ankaragücü lehine sonucu etkileyecek bir şey yapmadı, ama rakibin 2.golüne katkı verdi. Ama iyi kumaş, faydalı olacaktır. Aatıf maça kötü başladı. Ama son bölümde katkı verdi. Cem ve Murat maça ısınamadan maç sona erdi.
Kayıp 2 puan var. Ama takımın kazanma arzusu, hırsı ve savaşı olumluydu.
Şu an için en büyük sorun bitiricilik gibi görünüyor. Bir çok pozisyonda son vuruş iyi yapılmadığı için gol gelmedi. Tabii bu maçın özelinde topun sürekli rakip kalecinin üzerine gitmesi de büyük şanssızlıktı. Farka gidilecek maç, berabere bitti.
Bu maçı unutup, Bursaspor maçına konsantre olmak lazım.
ORHAN SAL
Yorum Yazın