Geçtiğimiz pazartesi gününden bu yana Ankaragücü camiası olarak, çok sıkıntılı bir dönem geçirdik. Faruk Koca’nın maç sonu Halil Umut Meler’e vurmasıyla başlayan süreçte inanılmaz gelişmeler yaşandı. Bunları zaten herkes takip etti.
Tabii olaya biraz farklı açıdan bakmak istiyorum.
Acaba Faruk Koca kimdir ve bu yaptığı davranışı neden yapmıştır?
Faruk Koca’yı Başkent’in İş, Siyaset, Bürokrasi ve Spor camiaları içinde tanımayan çok az kişi vardır.
Öncelikle başarılı bir iş adamı olarak kendisini biliyoruz. Yaptığı büyük inşaat projeleri ile Ankara’nın sayılı inşaatçılarındandır. Tabii inşaatın bir çok kolunda da iş yerleri olduğunu biliyoruz. Yani bugün biz 1 evimiz var diye mutlu olurken, Faruk Koca’nın yüzlerce evi var. Bunu neden yazdım. Alanında başarılı bir iş adamı olduğunu için, parasal hiçbir sorununun olmadığını ifade etmek için yazdım.
Siyasete gelince; ülkemizi yaklaşık 22 yıldır yöneten Ak Parti’nin kurucular kurulunda bir isim. 2 dönem Ankara Milletvekilliği yapmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınında olmuş birisi. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık 10 yıl Koca’nın Subay Evleri semtindeki evinde yaşamını sürdürmüş.
Bürokrasiye geldiğimizde; bu kadar iş ve siyasete girersen bürokratik çevrelere de doğal olarak çok yakın bir isim haline geliyorsun. Bakın bugün Faruk Koca’nın bürokrasi içinde çözemeyeceği bir şey olduğunu sanmıyorum. Geldiği dönemden itibaren MKE Kurumu’ndan kulübe ne kadar para girişi yapıldığını bilmiyorum. Ama çok fazla olduğunu biliyorum. Bu paraları eski başkanlar bir türlü alamamıştı. Faruk Koca’nın kulübe kazandırdığı sponsorluklara bakınca siyasi ve bürokratik gücünü rahatlıkla anlayabilirsiniz. Sezonun Ankara’da oynanan ilk maçının ardından basın toplantısı odasındaki dev led ekrana Murat Gürgen ile birlikte uzun süre bakakalmıştık. Sayamayacağımız kadar sponsor ismi vardı.
Gelelim işin spor kısmına. Faruk Koca aslında spora son derece uzak bir isimdi. Ancak Mehmet Yiğiner sonrasında oluşan Fatih Mert başkanlığındaki yönetime hasbelkader girdi ve Ankaragücü ile tanıştı. İlk 2 yıl yöneticilik yaptıktan sonra başkalık koltuğuna oturdu ve kulübü yönetti. Sportif açıdan başarıyı sağlayamadı. Ama Ankaragücü’ndeki kurumsal yapıyı sağlıklı bir hale getirdi. Eksikleri elbette vardı. Ama kulübün çarkını çok kolay bir şekilde döndürmeyi başarıyordu. Bu dönemde hem Türk futbolunda, hem de Ankara’da ismi duyuldu.
İnsani yönden de zaten onun ne kadar yardımsever bir insan olduğunu herkes bilir.
Buradan nereye geleceğim… Şimdi bu kadar tanınmış, hali vakti yerinde, maddi olarak iyi durumda olan bir insan, acaba neden fiziksel şiddette kullanarak, böyle bir eyleme girişti, ismini bu şekilde gündeme getirdi ve isminin karalanmasına yol verdi.
Bu soruyu medya da açık yüreklilikle kimse sorabildi mi?
Bu dönemde sinirlerimin bozulacağını bildiğim için çok medyayı takip etmedim. Ama yukarıda sorduğum soruyu medyada açık açık sorabilecek, dayatacak, savunacak bir yiğidin olabileceğini sanmıyorum.
Evet peki neden Faruk Koca gibi üst düzey bir isim, futbol yüzünden bu noktaya geldi?
Çünkü başında bulunduğu Ankaragücü Kulübüne yapılan haksızlıklara artık dayanamadı.
Yıllardır TFF, MHK, PFDK ve İstanbul medyası kanalıyla Ankaragücü’ne yapılan haksızlıklara artık kayıtsız kalamadı.
Yıllardır Ankaragücü ötelendi, iteklendi, kenara itildi…
Hakkı yendi, puanları gasp edildi…
Nizami golleri verilmedi, penaltıları verilmedi, haksız goller yedirildi…
VAR’dan hep sıkıntı yaşadı…
Haksız yere küme düşürüldü, geçen sezon bir kez daha düşürmek üzereydiler ki, son anda hayata tutundu…
Göz göre göre kulübü harcadılar…
Maçtan bir gün önce şehir ve stadyum değiştirdiler, olmadık cezalar verdiler, para cezaları ile yıldırdılar, taraftarını tahrik ettiler, ezdiler, dışladılar ve sonunda Faruk Koca’yı bu hale getirdiler…
En sonunda da Faruk Koca; son derece ciddiyetsiz bir maç yöneten, maçın sonucuna direkt tesir eden hakem Halil Umut Meler’e patladı.
Biz Faruk Koca’nın bu hareketini asla tasvip etmiyoruz. Yapılması gereken bu değildi.
Ama belli ki artık Faruk Koca dolmuştu, taşmıştı ve sonunda patlama noktasına gelmişti.
Olayın ardından ülke olarak hem savunmasız bir konumda cezaevine giden Faruk Koca, hem de Ankaragücü linçlendi.
Bu linç öyle ağır bir hal aldı ki, ülkede sorunlar unutuldu.
Öyle ki, aynı gün şehit vermemize rağmen, şehidimizin adını anmayanlar Halil Umut Meler’e geçmiş olsun yarışına girdiler.
Bu arada şunu söyleyelim Halil Umut Meler’e gerçekten geçmiş olsun.
İşte o geçmiş olsunculardan ikisi de İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ve Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz’dı. Bu 2 kulüpte olaydan dolayı Faruk Koca’yı kınadı, İki başkanda şova kayıtsız kalmadılar ve Halil Umut Meler’i ziyaret edip, birilerinin dümen suyuna girdiler.
Bakın Faruk Koca’yı aslında anladıkları halde “anlamamış” gibi açıklama yapan İstanbulspor ve Sivasspor Kulüp Başkanları dünkü maçların ardından; birisi takımı sahadan çekti, diğeri de “Kap kara gece!” diye resmi açıklama yaptı.
Daha dün hastane önünde Faruk Koca’ya sallayan Mete Kalkavan için Mecnun Başkan neler söyledi…
Oysa kulüplerin aksine, bütün taraftar grupları Ankaragücü’ne destek olan açıklamalarda bulunmuşlardı. Bakın bu açıklamalarda doğal olarak kimse, Faruk Koca iyi yapmış diyemedi. Diyemez de. Dememeleri de lazım. Ama bütün taraftar grupları bu hakemlere karşı bir şeyler yapılması gerektiğini biliyordu.
O gece “Yeteeeeer” diye haykıran TFF Başkanı 2 gün sonra “Faruk Başkanımız” demeye başladı.
O gece tepki gösteren Trabzonspor Kulübü’nün Başkanı dün gece; “Faruk ağabey böyle bir insan değildir. Hepimiz onu tanıyoruz, Kulüpler Birliği’nden de biliyoruz. Faruk Koca’yı bu duruma getiren süreç de irdelenmeli…” dedi.
REZALET RÖPORTAJ
Öte yandan Halil Umut Meler’in bugün Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda kendisini nasıl ele verdiği de ortaya çıktı. Bilinç altındaki Emre Belözoğlu düşmanlığını dışa vurdu.
Belözoğlu’nu azmettirici yerine koydu.
Ama gerçeklerin er geç ortaya çıkma gibi bir huyu var.
Bakın maç sonu Belözoğlu’nun basın toplantısında açıklaması 20 saniye sürdü. Çünkü üzgündü. Konuşacak bir şey yoktu.
Artı iftira atılan Belözoğlu ile Halil Umut Meler maç sonu sarıldılar. Belözoğlu, Meler’e geçmiş olsun dedi. Eğer bu işi Emre Belözoğlu yaptırdıysa, insan bunu yaptıran bir insana sarılabilir mi?
Kulübün yayınladığı video ortada.
Meler, Belözoğlu’na o zaman neden sarıldı?
Mağdursun, ama maalesef iyi niyetli birisi değilsin sayın Meler!
TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ!
Evet beyler; Takke düştü kel göründü. Faruk Koca’nın eylemi, Türk futbolundaki kirli çamaşırları ortaya dökmeye başlayacak…
En başta da yönetemeyen TFF Başkanı, fazla devam edemeyecek ve gidecek
Ama sanmayın bu işler burada kalacak.
Bakın Faruk Koca kısa zaman içinde Sincan’dan tahliye olacak.
Siz onun boş duracağını mı sanıyorsunuz, Ankaragücü’nü terk edeceğini mi sanıyorsunuz.
Eğer ki hakemler Ankaragücü üzerine oynamaya devam ederlerse, o zaman iş başka bir evreye girer.
Belki de o zaman Faruk Koca kendini başka bir şeye adar.
Belki de bu sefer, hakem piyasasında dönen bahis pisliklerini ortaya dökmek, ifşa etmek için çaba gösterir.
Mutlaka derinlerde bir yerde, bu işleri kovalayan birileri de vardır…
İşte o zaman çok kişi yanar.
Siz bir makam aracının camını bir balyoz darbesiyle kırarak Recep Tayyip Erdoğan’ın canını kurtaran Faruk Koca’nın isminin öyle kolayca çizilebileceğini mi sanıyorsunuz?
Bu hikaye burada bitmez…
ORHAN SAL
SkySpor kanalında "Futbol Federasyonu Başkanı olayım, Ankaragücü'nü küme düşürürüm." diyen, Başkan Faruk Koca'ya "bu hayvanı içeri atın çıkamasız birdaha" diyen, çıktığı her programda Ankaragücü'nün kenan evren tarafından 1.lige çıkartılmasını sürekli tekrar ederek gündemde tutmaya çalışan birisinden hala ve hala medet uman Ankaragüçlüler görüyorum. Erman Toroğlu'nu unutun beyler adam 3 büyütülmüşlerin lobilerine yaranmak için, like toplayabilmek için bizi bir kadavra gibi kullanıyor.
alper çağlar
21-12-2023 18:10