Küme düşme potasından uzaklaşmak için seri galibiyetlere ihtiyacı olan Gençlerbirliği, Süper Lig'in 15.haftasında Ankara Eryaman Stadında Kayserispor'u konuk etti.
Takip edenlerin, sıradışı bir ikinci yarıya şahit oldukları karşılaşmada Gençlerbirliği, Kayserispor'u 39.dakikada Candeias, 70.dakikada Berat Özdemir ve 89. dakikada Oğuzhan Çapar'ın kendi kalesine attığı gollerle 3-2 mağlup etti. Kayserispor'un golleri ise 31. dakikada Kanga ve 55. dakikada Gençlerbirliği stoperi Arda Kızıldağ'ın kendi kalesine attığı golle geldi.
Karşılaşmanın ilk yarısı, maçı (televizyondan) takip eden futbolseverler için oldukça sıkıcı bir tempoda geçti. İki ekip de, 45.dakikada Kayserispor'un yakaladığı akıllara ziyan nitelikteki aksiyonel pozisyon dışında, oyunu renklendirecek bir hareketlilik sağlayamadılar.
Karşılaşmanın ikinci yarısında ise ilk yarının aksine; pozisyon, tempo, mücadele, VAR'da iptal edilen goller olmak üzere birçok unsurun bir araya geldiği bir hareketlilik izledik.
VAR'da iptal edilen gollerden başlamak istiyorum.
Kayserispor 2-1 önde iken, 62. dakikada sağ kanattan gelişen Gençlerbirliği akınında, Daniel Candeias'ın yoktan var ederek yaptığı ortada Giovanni Sio etkili bir kafa vuruşu ile topu ağlara gönderdi. Ancak, ikaz üzerine pozisyonu VAR'da inceleyen Cüneyt Çakır, yapılan ortadan önce Daniel Candeias'ın topa elle müdahale ettiğini belirterek golü iptal etti.
Son haftalarda, Süper Lig maçlarında hakemlerimizin verdiği elle oynama kararlarını hayretle izliyorum. Şöyle bir önerim var! Her ihtimale karşı, maçlardan önce futbolcularımızın kollarını cerrahi müdahale ile vücuda yapıştıralım, maçlardan sonra da yine cerrahi müdahale ile vücuttan ayıralım! Tabi ki bu bir ironi...
Demem o ki; ele çarpan her top elle oynama değildir. İptal edilen golde Daniel Candeias'ın pozisyonuna bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. İkili mücadelede, rakibinin nizami müdahalesiyle Candeias yere düşüyor ve düşerken yere koyduğu destek eline top çarpıyor. O pozisyonda, Candeias yere düşerken elini cebine mi sokacak? Kural koyucuların, bu elle oynama pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğine inanıyorum.
65.dakikada, yine Candeias-Sio ortaklığında gerçekleşen bir pozisyonda, Candeias'ın kullandığı serbest vuruşta Sio kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi. Bir kez daha VAR'a davet edilen Cüneyt Çakır, faul gerekçesiyle gölü iptal etti. Bana göre, bu golün iptal edilmesi de çok yanlış bir karardı. Burada, rakibe çok hafif bir müdahale var ama bu müdahale, faul nedeniyle bir golün iptal edilmesini gerektirecek kadar sert bir müdahale değil, mücadele esnasında oluşan bir temastı gördüğüm kadarıyla.
84.dakikada, Gençlerbirliği takımının sol köşeden kullandığı köşe vuruşu sonrası oluşan karambolde Sefa Yılmaz rövaşata ile topu ağlara gönderdi. Hakem Cüneyt Çakır'ın VAR incelemesi sonucunda, gol öncesi bir pozisyonda faul olduğu gerekçesiyle bu gol de iptal edildi. Ama bu golün iptal edilmesi kesinlikle doğru bir karardı. Çünkü, gol öncesi ceza sahasında Kayserisporlu oyuncuya yapılan bariz bir itme hareketi söz konusuydu.
Karşılaşmanın ikinci yarısında, Gençlerbirliği takımının sahaya koyduğu tempoyu, mücadeleyi ve kazanma hırsını çok beğendiğimi özellikle belirtmeliyim.
Ayrıca, Mert Nobre sonrası takımın başına getirilen Mustafa Kaplan'ın Gençlerbirliği takımına bir ruh kazandırdığını gözlemledim.
Nedenini soranlara şöyle izah edeyim…
VAR incelemesi sonucu iptal edilen iki gol var ortada ve üstelik bana göre haksız şekilde iptal edilen iki gol... Buna rağmen, Gençlerbirliği futbolcuları motivasyonlarını bozmadan ve gardlarını hiç düşürmeden, daha da konsantre bir şekilde maça tutundular ve neticesinde maçı kazandılar. Bu durum, bir futbol takımı için çok önemli bir olay. Bu hırslarını, gelecek haftalarda da aynı şekilde devam ettireceklerine inanıyorum.
Maçta, Gençlerbirliği tarafındaki en iyi isim hiç şüphesiz Berat Özdemir idi. Dinamizmi ile takımını ateşledi. Aynen devam Berat! Ancak, Ankaragücü maçı sonrası yaptığın talihsiz hatayı bir daha yapma.
Sonuç olarak Gençlerbirliği’nin, Mustafa Kaplan'ın takımın başına getirilmesiyle iyi bir ritim yakalağı ve yükseliş trendine geçtiği ortada.
Ancak, Gençlerbirliği yönetimi rahat bir ikinci yarı geçirmek istiyorsa, devre arası başlayacak ara transfer döneminde bu takıma, Bogdan Stancu'yu yedekleyecek ya da onun önüne geçecek bir golcü takviyesi yapmak zorundadır.
Stancu'ya güvenilerek yola çıkılmaz. 1-2 maç oynuyor, 4-5 maç ortada yok! Takımın alternatif golcülerinden biri olsa, Stancu'nun yokluğu bir nebze tolöre edilebilir ama, kendisinin yokluğunda bu takım gol atmakta çok zorlanıyor. Bu nedenle, Gençlerbirliği takımına yapılacak golcü transferi "olmazsa olmaz" mahiyettedir.
Yorum Yazın