Ankaragücü olağan genel kurulu ile aynı gün gerçekleşen Gençlerbirliği olağanüstü genel kurulunda, katılımcı 300 delegenin 197'sinin oyunu alan Mehmet Niyazi Akdaş, Gençlerbirliği kulübünün yeni başkanı oldu.
Böylece, son derece sıkıntılı ve başarısız geçen yaklaşık 4 yıllık Murat Cavcav döneminin ardından, Niyazi Akdaş ve yeni yönetim kurulu ile yepyeni bir heyecana yelken açtı Gençlerbirliği camiası.
Niyazi Akdaş liderliğindeki yeni yönetim kurulu, gerçekten çok zor ve çetrefilli bir tablo devraldı. Geçmiş senelerde takımda mücadele eden futbolculara ve diğer kişi ve kurumlara olan borçlar dağları aşmış vaziyette. Kur farkından kaynaklı her gün değişen 130 milyon TL. civarında bir borç, az bir borç değildir
Yaklaşık 40 milyon TL futbolculara, yaklaşık 45 milyon TL vergi borcu ve kalan miktar muhtelif kişi ve kurumlara olan borç.
Önceki başkan Murat Cavcav'a da ödenmesi gereken, (gerek nakdi, gerekse kefalet) 20 milyon liralık bir borç var olduğu söyleniyor ama, karşılıklı iyi niyet çerçevesi içinde yapılacak görüşmelerle bu konunun halledileceğine inanıyorum. Halledilmek zorunda! Yoksa, başka hesaplaşmalar girer işin içine, ki bundan da Murat Cavcav pek karlı çıkmaz sanırım.
Murat Cavcav ile yaşanan sorun halledilir halledilmesine ama önemli olan diğer kişi ve kurumlara olan borçların nasıl yapılandırılacağı.
Yazılanlara, konuşulanlara ve değerli dostum-ağabeyim Atilla Türker'in dile getirdiği hususlara baktığımız zaman, Murat Cavcav döneminde kulüpte cirit atan ve kulübün kanını emen bir menajer grubu var. Umarım bu menajerlere sümen altından bir borç çıkmaz.
Tüm bu zorluklara rağmen, Gençlerbirliği camiasının dinamiklerini çok iyi bilen ve bu camiaya kendini adayan kişilerden oluşan bir yönetim kurulu oluşturulması beni umutlandırıyor.
Başkan Niyazi Akdaş'ı burada anlatmaya gücüm yetmez. Başarılı bir eğitim ve iş hayatı, temiz ve şaibesiz bir geçmiş.... Böyle insanların spor kulüplerinde yönetici olması, ülke sporuna öyle katkılar sunar ki, sağlayacakları faydalar anlatmakla bitmez.
Başkan vekili Arif Ölmez, taraftardan sorumlu asbaşkan Mehmet Soylu, İstanbul bölgesinden sorumlu asbaşkan Kubilay Güvenç ve basından sorumlu asbaşkan Muammer Akyüz, 24 saat Gençlerbirliği sevdasıyla yanıp tutuşan yönetim kurulu üyelerinden sadece bazıları.
Gerçekten hepsi ayrı bir değer.
Niyazi başkan ve tüm yönetim kurulu üyeleri, göreve geldikleri günden bu yana neredeyse hergün kulüpte yatıp kalkıyorlar ve Gençlerbirliği'ni nasıl düzlüğe çıkaracaklarının formüllerini arıyorlar.
Taraftarların da, kendilerine her platformda sınırsız destek vermeleri gerektiğine inanıyorum. Bu insanlar küstürülmemeli, "Nereden girdik bu işe!" deme noktasına getirilmemelidirler.
Yeni yönetim kurulu, futbol takımının yapılanmasını da Gençlerbirliği camiasını tanıyan ve camianın dinamiklerini iyi bilen isimlere emanet etti.
Sportif direktörlük görevine Baki Mercimek, teknik direktörlük görevine ise Metin Diyadin getirildi.
Sportif direktörlük görevine getirilen Baki Mercimek, Gençlerbirliği formasını başarıyla terletmiş bir oyuncu. Yabancı dil bilmesi de büyük bir avantaj. Ancak, deneyimsizliği dezavantaj. Böylesine zor bir dönemde, sportif direktörlük görevine daha tecrübeli bir ismin getirilmesinin uygun olacağı düşüncesindeydim.
Zira içinde bulunduğumuz dönem, İlhan Cavcav'ın kulübü teslim aldığı dönemden bu yana, belki de Gençlerbirliği tarihinin en zor ve sıkıntılı dönemi. Hal böyle iken, teknik ekip ve oyuncu grubu ile yönetim kurulu arasındaki köprünün, büyük bir titizlikle kurulması gerekiyor. Tecrübesiz bir Baki Mercimek, böylesine zor bir köprüyü ne derece başarılı kurabilecek? Bekleyip göreceğiz. Başarılı olması en büyük temennimiz.
Teknik direktörlük koltuğuna getirilen Metin Diyadin ise, Gençlerbirliği camiasının havasını çok iyi bilen bir teknik direktör.
Son yıllarda, teknik direktörlük kariyerinde gözle görülür bir istikrarsızlık yaşasa da, 2006-2007 yılında Gençlerbirliği'nin ikinci takımı Gençlerbirliği Oftaş'ı (şimdiki adıyla Hacettepe) Süper Lig'e çıkararak (her ne kadar sezonun son haftalarında görevden alınsa da bana göre şampiyonluk Metin Diyadin'in başarı hanesine yazılmıştır) camianın gönlünde yer bulmuş bir hocadır Metin Diyadin.
Ayrıca, o takımdan birçok oyuncunun gelişimine katkı sunarak, büyük takımlara transfer olmalarında etkili olmuştur.
Metin Diyadin'in en büyük özelliği, her kesimle barışık, mücadeleyi seven-kavgayı sevmeyen, efendi bir kişiliğe sahip olmasıdır.
Sonuç olarak, gerek saha içinde gerekse yönetimsel anlamda tepeden tırnağa bir yeniden yapılanma sürecine girdi Gençlerbirliği yönetimi.
Saha sonuçları ne olursa olsun, bu oluşuma sabır gösterilmesi gerekiyor. Başarı mutlaka gelir. Bu sene olmazsa, gelecek sene. Ama mutlaka gelir.
Unutulmasın ki, sabır gösterilmeden, mücadelesiz gerçekleşen bir devrim yoktur.
Arif Ölmez mi?yıllardır yönetimde ve neyi başardığını gören ve bilen olmadı.siz biliyor musunuz?
Okan
28-06-2021 22:55