Yine olmadı, olmuyor… Ankaragücü ile bu hafta sonu da gülemedik. Bu hafta sonumuz daha zehir oldu.
Rize’de beklenmedik skorla biten bir karşılaşma kaybedildi. Tabii uzun yıllar sonra 3-1’den 3-5’e gelen sonuca bakıp birileri “Vay be ne maç olmuş!” diyebilirler, “Efsane maç!” olmuş diyenlerde çıkacaktır. Ama aslında maçı izleyenler gördü ki olay o boyutta değil.
Ankaragücü güzel başladığı güzel götürdüğü karşılaşmada 45.dakikadan son gelişen olaylarla yine büyük bir hayal kırıklığı yaşattı sevenlerine.
Yenilgiyi 3 aşamada değerlendirmek lazım. Hakem faktörü, Oyuncuların bireysel hataları ve teknik ekibin hataları.
Hakemden başlarsak.
Ankaragücü’nün Çaykur Rizespor maçını yöneten hakem Abdülkadir Bitigen ve VAR hakemi Hüseyin Göçek adeta bir maçı bir taraftan alarak, diğer tarafa hediye etti.
Maçın başlamasıyla birlikte Ankaragücü alehine verdiği kararlarla takım üzerinde olumsuz bir etki yaratan hakem Bitigen, 45.dakikada maçın kaderini değiştirdi. Bu dakikada sarı kartı bulunan kaptan Alper Potuk’a rakibinin yüzüne parmağının değmesi sonucu ikinci sarıdan kırmızı kart gösterdi.
Bu kart zaten kırılgan bir yapısı olan Ankaragücü’nün gardını bir anda düşürdü.
İkinci yarının başlaması ile birlikte Kitsiou’nun eli bel hizasındayken top ele çarptı. Bu pozisyonu Bitigen es geçmişken VAR müdehalesi ile penaltı çalan Bitigen, Şahverdi’nin müdehalesinde ise yeniden penaltı noktasını gösterdi.
Remy’nin Erdi’nin yüzüne vurduğu dirsekte sarı kart bile göstermeyen Bitigen’in Ankaragücü’nün attığı 2 nizami golde de VAR sonucu ile golü vermesi dikkati çekti.
Şu bir gerçek ki Bitigen ve VAR’daki Hüseyin Göçek bu maça özel adeta Ankaragücü’nün ipini çekmeye gitmişler maça
Hakemle ilgili ben fazla bir şey yazmayım ve ünlü yorumcuların yorumlarına kısaca bakalım:
Selçuk Dereli
"Abdülkadir Bitigen bugünkü maç yönetimiyle Ankaragücü’nü resmen doğradı. Alper Potuk pozisyonunun ikinci sarı kartla alakası olmadığı gibi faul bile değil. Alper atılmadan önce Rize’de 2-3 öndesin kart sonrasında maçı 5-3 kaybediyorsun. Yazık değil mi Ankaragücü’ne ey TFF, MHK!"
Bünyamin Gezer
"Ben olsam, bu kararları alan VAR hakemini bir daha o odaya sokmam, Rizespor'un 1. Penaltısı doğru değil. Oyuncu güneş yüzünden topu goremiyor. Şu pozisyona penaltı veriliyorsa yazıktır..." dedi. Gezer, kırmızı kart pozisyonuna da tepki gösterdi.
TRT Spor yorumcusu Tümer Metin
Bugün maçın hakemi sadece bir oyuncuyu değil, koskoca bir takımı oyundan attı. Böyle bir şey olamaz.Kırmızı kart falan gösterilmez burada. Neye göre karar verilmiş anlamak mümkün değil.Bunu göreceksin, bu pozisyonun temiz olduğunu görmek zorundasın!
Evet hakem olarak maça gönderdikleri Abdülkadir Bitigen bir maç nasıl katlediler bunu bir kez daha göstermeyi başararak Türk hakemliği konusunda bizleri bir kez daha yanıltmadı.
BİREYSEL HATALAR
Hakemi bir tarafa bırakarak maçta yapılan bireysel hatalara bakalım. Önce kaleci Ricardo. Büyük hayal kırıklığı yaşattı bize. Takım arkadaşlarını ve camiayı adeta isyan ettirdi. 3-1 giden maçta kurdurduğu baraj hatalıydı. Boldrin’in neredeyse orta sahadan çektiği şutu da kurtaramayarak takımın gardını düşürdü. 5 gol yedi, 2 top çizgiden çıkarıldı, 1 penaltı tekrarlandı, 2 yenen gol de sayılmadı. Yani kaleye gelen her top da gol olmuş neredeyse. Çok formsuz Ricardo!
Rizespor’un 1.golünde Stelios Kitsiou adamını kaçırdı. Taraftarın en güvendiği oyuncu olan Kitsiou rakibin ilk penaltısında da abuk subuk bir hareketin ardından topun eline değmesine sebep oldu ve zaten apartta bekleyen Bitigen ve VAR’dakilerin ekmeğine yağ sürdü.
Şahverdi tecrübesiliğinin kurbanı oldu ve 1 penaltı da o yaptı.
GELELİM TEKNİK KONULARA
Ankaragücü malum bu sezon başında Fuat Çapa ile lige başladı. Çapa geçmiş dönemden polemiklerde hiç olmayan, sadece işine kanalize bir teknik direkör profili.
Geçtiğimiz sezon da Kasımpaşa’da göreve başlamasıyla birlikte yaptığı icraat asla küçümsenmemeli. Zaten çok uzun dönemdir ilk kez bir hoca Ankaragücü camiasında tartışılmadı, genel bir mutabakatla göreve başladı. Ortak görüş olumluydu. Bu nedenle Çapa’ya süre de verildi. Beklendi, sabır gösterildi. Halen de gösteriliyor. Hep birlikte sabrediyoruz. Bu Ankaragücü camiasında öyle her hocanın yaşayabileceği bir şans değil. Ama Fuat Çapa’da bunun değerini bilmeli.
Rize’de iyi bir 11’le maça başlandı. Ki takım çok da iyi başladı maça. Önde basan takım Rize’ye kendi sahasında nefes aldırmadı. Paintsil ile golde geldi zaten. 16.dakikada ise durum Paintsil ile 2-0 oldu. Ama skoru korumak konusunda takım çok başarısızdı. Hemen Rize golü geldi ve takım bir türlü rahat oynama şansını bulamadı. Börven’in golüyle 3-1’e gelen maçın ardından yine takımda büyük bir konsantrasyon eksikliği gözlendi ve durum 3-2’ye geldi.
Alper Potuk’un haksız kırmızısıyla Çapa’nın teknik direktörlük meziyetini görecektik.
10 kişi kalan takımda çıkmaması gereken Paintsil oyundan çıktı. Eğer Paintsil sakatlandığı için çıktıysa eyvallah bir şey diyemem. Ama taktiksel bir değişimse çok kötü bir tercih oldu.
Ki yerine Sarlija’nın girmesi de hataydı. Defans dörtlüsünü bozmayarak orta saha bloğunu dörtlemesi ve önce rakibi kaleye yaklaştırmaması gerekliydi. Bunun içinde Sarlija yerine; ya ilk 3 maçta ilk 11 başlattığı Lukasik’i ya da Atakan’ı oyuna almalıydı. Ben olsam çalışkan, savaşçı, her deliği kapataracak Atakan’ı oyuna alır, Börven’i ileride yalnız bırakır, Saba ile de onu destekleyen bir yapıdan mücade ederdim. Daha sonraki hamlelerimle de bu sistemi desteklerdim.
Ama Çapa direk olarak Sarlija’yı oyuna alarak beşli savunma bloğu oluştıurdu. Çünkü topu kendi ceza sahasında kabul etme niyetindeydi ve orta sahayı eksik bırakarak ceza sahası kutusu içini kalabalıklaştırdı.
Bu hamle zerre kadar işe yaramadı.
Fuat Çapa’nın BB.Erzurumspor maçının 62.dakikasında yaptığı değişiklikleri de göz önünde bulunursak bu hamleler konusunda büyük zaaflar yaşadığını gözlemledim.
Sonradan yapılan değişimler ise hiç hesaba katmıyorum. Oyunun çorbaya döndüğü bir dönemde kimin girip çıktığının çok bir anlamı kalmadı.
10 Kişi kalarak rakibe hemen teslim olmak da Ankaragücü ruhuna yakışmadı. Bakın Ankaragücü geçen sezon 10 kişi kaldığı maçta Galatasaray’a karşı hem de İstanbul’da 0-2’den gelip 2-2’yi yakalamıştı, bir sezon önce de Erzurum’da 90 dakika 10 kişi oynayıp 3 puana uzanmıştı. Bu hafta Gaziantep FK 9 kişiyle Antalya’ya gol attı, Karagümrük 10 kişiyle puan çıkardı, geçtiğimiz haftalarda Hatayspor gibi deneyimsiz bir takım Fenerbahçe’den 9 kişiyle puan çıkardı.
Ankaragücü’nün bu durumu neye delalet. Takım fizik olarak çok zayıf. Dirençsiz. Kırılgan. Diğer takımların yakaladığı takım birlikteliği yok. Maalesef bu yapıyla Süper Ligde kazanmak çok güç. Çünkü her takım çok savaşçı. Ama Ankaragücü bize şu haftaya kadar o savaşçı yapıyı gösteremedi. Maçta Alper hariç 2 sarı kartımız var. İkisi de itirazdan. Bu da takımın yeteri kadar sert olmadığını gösteriyor.
Bir de fazla centimen takımız. Tamam Başkan mülayım kaliteli insan, teknik direktör mülayım kaliteli insan ama sahada bu sökmez.
Takımı sahada biraz agresifleştirmek, tabiri caizsa kaşarlaştırmak lazım. Alper kırımızı kart görüyor. Hakemin yanına giden yok, itiraz yok, hakem o kadar rahat hareket ediyor ki. Sahada Sedat Ağçay gibi bir adam yok.
Bunlar profosyonelliğin gerektirdiği şeyler. Böyle olmazsan Süper Ligde av olursun.
Biz de oluyoruz.
Bakın Göztepe-Fenerbahçe maçında Ozan Tufan adeta penaltıyı itirazla kendi aldırdı. Bunlar önemli şeyler. Maçın kaderini etkiliyorsunuz.
Yönetim bu konuda daha aktif olmalı. Defalarca yazdık. Daha sert tepkiler konmalı. Açıklama güzel, içeriği iyi ama yetmez! Çok daha etkili atraksyonlar gerekli. Bu lig böyle maalesef sahada ne kadar efendi olursan bu adamlar seni eziyor.
Peki sonuç.
Ankaragücü aslında ilk yarıdaki futboluyla Rize’de puanı hak etmişti. Hataları yazdık. Ama takımda düzgün giden işler de var. Paintsil’in 2 golü oyuncuyu kendine getirecektir. Özgüveni arttıracaktır. Börven kesinlikle kaliteli bir oyuncu sürekli santrforda oynatılmalı. Kaleye yakın olduğunda neler yapacağını gösterdi. Attığı gol tam bir golcü dokunuşu. Saba geçen sezona göre daha hareketli. Alper Potuk her geçen hafta üzerine koyuyor. Şahverdi ve Atakan’da ısrar edilmeli. Sonuçta birisi Almanya alt yapı Milli takımlarında oynamış, diğeri de hali hazırda bizim Milli Takımda. Erdi’de oynadıkça tecrübesini arttıracaktır. Fuat Hoca bu oyuncuları parlattı ve daha da parlatacak. Bunlar olumlu gelişmeler. Takım 10 kişi kalmasaydı, ilk yarıdaki futbol galibiyet için yeterliydi. Bu olumlu. Ama her şeyi de hakeme mal etmemek lazım.
Öyle bir futbol oynayacaksın ki; hem rakibi, hem de hakemi yeneceksin. Hatta VAR’daki hakemleri de yeneceksin.
Yorum Yazın