Bu yazıyı yazmayacaktım ama, Sokakta gördüğüm 19 yaşındaki Yaşar kardeşim, “Orhan Abi, korkmaya başladım, yine mi düşeceğiz!” dedi.
“1 maç kötüydük, ama o kadar da değil. Rahat ol!” dedim.
Dedim ama, içime de şöyle bir tedirginlik düşmedi değil.
Ki ben bu takım 2.Ligde düşme hattındayken, “Korkmayın, bu takım yeniden ait olduğu Süper Lige dönecek!” diyen ve insanlara umut aşılayan biri olarak tedirgin olduysam, gençlerin tedirgin olması da gayet doğal.
Peki biz buraya nereden geldik?
İyi futbol oynanan, ama beceriksizlik yüzünden kazanılamayan Konyaspor maçının ardından herkes mutluyken, nasıl keyifler kaçtı?
Şöyle ki; camiada herkes Hatay’da oynanan Gaziantep FK maçının adından bu endişeleri hissetmeye başladı.
Oysa ki, Eryaman’daki Konya maçından nasıl da keyif almıştık.
Ancak Gaziantep FK maçındaki görüntü taraftarı tedirgin etti.
Aslında 112 yıl dev çınar Ankaragücü, Hatay’daki maçta ne ilk yenilgisini aldı, ne de son yenilgisini alacak!
Takım var oldukça bunlar olacak.
Bir yenilgiyi bu kadar dramatize etmek de doğru değil.
Ancak insanlarda haklı!
Çünkü bir beklenti oluşturuldu. Hedef büyütüldü. Flaş isimler alındı. Bunları gören/duyan taraftarın da beklentisi yükseldi.
Bunda başkan Faruk Koca’nın söylemleri de etkili oldu. Taraftar “Bu sezon düşmeyelim yeter!” dedikçe, başkan Koca; “Neden küçük düşünüyorsunuz, Ankaragücü şampiyonluğa oynamalı!” dedi.
Ve gelinen noktada 1 maçta camiada umutsuzluk hakim oldu.
ZEHİRLENME OLMUŞ !
Öte yandan öğreniyoruz ki; Ankaragücü, Hatay’da zehirlenmiş. Aldığım bilgiye göre başta Zahid olmak üzere 6 oyuncu Hatay’da zehirlenmiş ve geceyi kötü geçirmiş. Tabii kötü oyunda bunun da etkisi olabilir. Ama bu tür önemli bir bilgiyi neden kulüp açıklamamış bunu da bilmiyorum.
İÇERİDE VE DIŞARIDA AYRI SİSTEM, AYRI KADRO!
Peki sadede gelelim.
Aslında Gaziantep FK maçı normal kaybedilse bu kadar umutsuzluk hakim olmazdı. Ama oyunun savunma anlamındaki görüntüsü moralleri bozdu. Çok fazla pozisyon verilmesi, orta sahanın çok çabuk geçilmesi, takım yumuşak kalması, darbeli ve sert futbol oynanmaması; hücum anlamında da pozisyon üretilememesi, organize ataklar geliştirilememesi, kanatların çalışmaması nedeniyle ortaya kötü bir görüntü çıktı.
Bir hafta önce Konyaspor maçında mükemmele yakın oynayan takım, bir hafta sonra vasat bir görüntü çizdi.
Burada kısaca şunu gördük! Ankaragücü takımı iç saha ve dış sahada “aynı kadro ve aynı sistemle” asla oynamamalı.
Bunu nereden çıkardım.
Eryaman’da 4-1-4-1 gibi başlanan bir oyun vardı. Abdullah; 2 stoper Atakan ve Mujakiç’in arasına girdi. Abdullah o gün süper oynadı. Konyaspor’da yorgun ve gününde olmadığı için savunmada, hava topları hariç sıkıntı yaşanmadı. O sıkıntı da ikinci yarıda, 2 pozisyonda yaşandı. İlk yarı pozisyon bile verilmedi.
Bundan şunu çıkarabiliriz; Ankaragücü takımı Eryaman’da savunma anlamında veya sistem anlamında çok sıkıntı yaşamaz!
Eryaman’da 4-1-4-1, 4-2-3-1, 4-4-2 veya 4-3-3 ne oynarsan bu takım o ambiyansta, taraftar önünde ve kaliteli ayaklarıyla rakibe karşı kora kora oynar. Yener veya kaybeder. Ama hedefe bir şekilde ulaşır.
DEPLASMAN FARKLI!
Ancak deplasmanda durum farklı gibi görünüyor. Gaziantep’te takım rakibe çok alan bıraktı, rakip çok rahat geldi, temaslı futbol yoktu, topa sertli yoktu,
Özellikle orta bölgeyi o kadar rahat ve boş geçtiler ki, adeta elini kolunu sallayan ceza sahasına indi ve Bahadır’la baş başa kaldı. Konya maçının yıldızı Abdullah yalnız kaldı. O yüzden mücadele edemeyecek duruma geldi. Lamine Diack’ın da bazı pozisyonlarda rakibe baskı yapmadığını, tam aksine eşlik ettiğini gördüm. Stoperlerde, rakip boş gelince varlık gösteremediler.
Demek ki, burada deplasmanlarda takım kadrosunu ve sistemi farklı kurgulamak lazım. Defansın önünü kalabalık tutmak. Savunma yönü güçlü 2 oyuncuyla alanları kapatmak lazım. Dörtlü defans ve sert iki ön liberoyla savunma güvenliğini alınırsa, Hücumcularda da daha rahat edilecektir. Burada son transfer Pepe devreye girecektir. Pepe’nin savunma yönü Pedrinho’ya göre de, Zahid’e göre de daha kuvvetli. Pepe’nin takıma katılmasını merakla bekliyoruz.
Her şeye rağmen enseyi karartmamak lazım. Ankaragücü’nde bireysel yetenekleri çok güçlü, kaliteli ayaklar transfer edildi. Uyum süreci ve takım olma süreci devam edecek. Fakat bu sürecin daha fazla gecikmemesi lazım. Karagümrük maçında daha arzulu, daha güçlü, daha sert ve göze hoş gelen bir futbol oynayan Ankaragücü takımı görmek istiyoruz.
Başarılar İmalat-ı Harbiye…
ORHAN SAL
bizim süper lig zorlu bir süreç. fizik üstünlüğü ve kondisyon ön planda. rakibe göre kadro iç saha dış saha kadroları çok önemli ör, ali sove hızlı ve fuleli bir oyuncu bundan deplasmanda faydalanılr geriden uzun toplar atarak . deplasmanda kondisyonda çok önemli zahid belki 45 dk anca oynar deplasmanda . kendi sahamızda topçu daha az yorulur gibi şeyler hocamızın bunlasrı düşündüğünü tahmin ediyorum inşallah hayırlı güzel galibiyetler alırız
irfan
23-08-2022 11:15