Zaman o kadar hızlı akıyor ki! Daha dün gibi. İstanbul’a Beşiktaş maçına büyük umutlarla gitmişiz. İnönü’de destan yazacağız(!). Sonra kupayı alacağız. Avrupa’ya gideceğiz…
Tabii kupa yerine havamızı aldık!
Ve kısa süre sonra yaşamak ve ölmek arasında gittiğimiz Trabzon deplasmanında yaşanan büyük şok!
Hayatımızın o dönemine isyanlar, kızgınlıklar, hayal kırıklıkları, üzüntü bıraktı Trabzonspor maçı…
Ve döndük lige.
Şimdi ortada bir "gerçekler" var, bir de "hisler"
Gerçekler; Ankaragücü için umut verici. Kadrodan öyle aman aman diyeceğimiz bir veda yok, takım iskeleti korunmuş, takım kampı ve hazırlık maçlarını iyi geçirmiş, transferler genelde olumlu, beklenen santrfor transferi imzalamış, kongrede bir yönetim kurulmuş, başkan İsmail Mert Fırat bazı şeylerden ders almış, futbol şube sorumlusu Feridun Geçgel ile ilgili kulüp menfaatlerine güzel işler yaptığına dair bilgiler geliyor, yönetim hedefi mutlak şampiyonluk olarak belirlemiş, teknik direktör Cihat Arslan takımı iyi bir çizgiye çekmiş, tüm otoritelerin en büyük favorisi Ankaragücü. Lig öncesi kamuoyu “Ankaragücü yeniden çıkar” diyor… Bunlar sevindirici gelişmeler ve gerçekler…
Ama ya yaşadığımız hisler…
Üzgünüz, kırgınız, halen şoktayız. TFF’ye, onun kurullarına ve hakemlere öfkeliyiz. Yönetime, Emre Belözoğlu’na ve futbolculara isyanımız bir türlü bitmek tükenmek bilmiyor. Bir türlü motive olamıyoruz, havaya giremiyoruz.
Bir ayağımız Eryaman’a gidiyor, diğer ayağımız geriye…
“Maçlara gelecek misin?” diye sorduklarımız “…..spor’u izlemeye mi geleceğim!”deyip kestirip atıyor.
Herkes sonuna kadar haklı.
Bu kadar imkanlarla, bu kadar başarısız olmuş bir takımı takip etmek insanların artık zoruna gidiyor…
Ve şu an hiçbir taraftara neden stada gelip takıma destek vermiyorsunuz diyecek durumumuz yok.
Çünkü bu taraftar takımına tutkuyla bağlandı ve sahip çıktı. Ama yıllardır asla karşılığını göremedi.
Hep üzülen, kahrolan taraftar oldu.
Şimdi artık yaşadığımız o büyük acıyı geride bırakıp, bugün yeniden başlıyoruz.
Ama bir tarafımız eksik. Pisi pisine küme düşürüldük.
Bunu kimse kabul edemiyor.
O yüzden eksik başlayacağız.
Bu sezon Eryaman’da az olacağız. O arkadaki itici gücü yeterince göremeyeceğiz. Tribünde azalacağız.
Ama yapacak bir şey yok!
Sabırla bekleyeceğiz…
Kalan oyuncularla yol yürüyeceğiz.
Gelebilen arma sevdalılarıyla yol yürüyeceğiz.
Ve yine bu kulübü hak ettiği yere inşallah çıkaracağız.
Bugün rakip Şanlıurfaspor.
İyi başlayalım, iyi bitirelim.
Haydi hayrola!
ORHAN SAL
Yahu külliye müllüyeetçi diye sallayıp durmayın be, yen kendini kal ligde Allah Allaaaah...
Kazım
12-08-2024 11:48