Keşkeleri sevmediğimi bir kaç kez yazdım. Ama yazıya 1 “keşke” ile başlayacağım ve devam edeceğim…
Aslında geriye dönüp baktığımızda; keşke şu olmasaydı, keşke bu olmasaydı diyebileceğimiz onlarca olay var. Mesela Faruk Koca’nın yumruğu, kulüp için en başlı başına sorun yaratan olay oldu. Ama sıcak gündemle başlayalım bu yazıya…
SONUN BAŞLANGICI KAYSERİSPOR MAÇI VE YUSUF TANIK’IN EMRE BELÖZOĞLU’NU BIRAKMAMASI
Ankaragücü, Kayseri deplasmanında Kayserispor ile oyuyor. Rakibin de kontrollü oyunu nedeniyle rahat tempoda bir maç oynanıyor. Ve bir anda, bulunan 2 pozisyon ile skor süpriz bir şekilde 2-0 Ankaragücü lehine değişiyor. Devrede Kayseri tarafı öyle hamleler yapıyor ki 2-0’lık skoru kendi lehlerine 3-2’ye getiriveriyorlar. “Ankaragücü’nü bir tecrübe kapısı” olarak gören Emre Belözoğlu ve yanında gezdirdiği bilmem kaç tane yardımcısı uyuyor! Ve ne oluyor? Elindeki maçı Kayseri’ye veriyorsun.
O gün maç sonu Belözoğlu istifa ediyor. Ama Futbol Şube Sorumlusu Yusuf Tanık’ın dilden dile yayılan bir Emre Belözoğlu sevgisi var. Yusuf Tanık izin vermiyor, “Seni göndermem!” diyor ve Belözoğlu ile devam ediliyor. İşte o gün bir teknik direkör değişimi olsaydı, bugün takım güle oynaya ligde kalmış olurdu.
BAŞKAN FIRAT SESSİZ !
Bu karara Başkan İsmail Mert Fırat karışmıyor. Sorumluluğu Yusuf Tanık’a atıyor. Zaten başkan, başkanlığı döneminde hiç bir konuda topa girmiyor veya topa girdiği hiç bir konuda başarılı olamıyor.
Takımın içi çorba olmuş, kulüp Belözoğlu’nun kaprisleri, kibiri, acemilikleri nedeniyle adım adım 1.Lig batağına çekiliyor. Belözoğlu hem başkanlık yapıyor, hem hocalık. Ama başkan Fırat’ın hiç sesi soluğu çıkmıyor. Müdahil değil.
Velhasıl işte o gün kaybediyor Ankaragücü! Emre Belözoğlu’nun takımda tutulması, gönderilmemesi sonun başlangıcı oluyor.
Oysa liderlik sorunu görüp, hemen aksiyon almaktan geçer.
SÖZ VERENLER NEREDE?
Sözde o maçtan sonra Belözoğlu’na bazı futbolcular “takımı toparlayacağız!” diye söz veriyor. Bu topçulardan birisi Ricardo Saponara. Bakın bu oyuncunun maliyetinin yarım sezon için 500 bin Euro, gelecek sezon için ise 1 milyon Euro civarı olduğu söyleniyor. Böyle deli paralara transferler yapılıyor. Ama bunlar zerre kadar faydası olmayan transferler oluyor.
Ama o maçtan sonra ne oluyor, bazı futbolcular söz vermelerine ragmen İstanbulspor faciası yaşanıyor.
İSTANBULSPOR FACİASI!
Bu seferde yine Belözoğlu’nun transferlerinden Ertaç Özbir’in basit hatası takımı yakıyor.
O Ertaç Özbir astronomik bir rakama transfer ediliyor. Yine yaklaşik rakam yazıyorum. Çünkü hiç bir şey şeffaf değil. 500 bin Euro bonservis, 500 bin Euro kendisine veriliyor. Bir de yeni sezon maliyeti var. Onu da siz hesap edin.
Bitmedi eldeki hazır kaleci Rafal Gikiewciz’in bütün parası veriliyor ve gönderiliyor. Rafal, Belözoğlu sayesinde hayatının en mutlu günlerini yaşıyor. Resmen “Dolce Vita” ya kavuşuyor.
SAMSUN’DA BERBAT FUTBOL!
Derken Samsun’da Samsunspor yenilgisi gelip çatıyor. Maç 2-1 kaybediliyor. Ama maçı kaybetmek kahretmiyor taraftarı. Oyuncuların isteksizliği, durgunluğu, savaşmaması kahrediyor taraftarı.
Maç sonu Ankara dönüşü Belözoğlu bunu futbolculara yansıtıyor. “Beni göndermeye mi çalışıyorsunuz? İstiyorsanız bırakayım!” diye soruyor. Oyunculardan çıt çıkmıyor. Yani oyuncular aslında “Bırak Emre Hoca diye haykıracaklar!” ama sessiz kalarak aslında “Git!” demeye getiriyorlar.
HUZURSUZLUK HAD SAFHADA!
Takıma maçlarda bakıyorsun. Yüzler gülmüyor. Moraller bozuk, suratlar asık, isteksizlik had safhada.
Yani ortada bir sorun olduğu gerçek.
Bu sorunun 2 nedeni var.
1- Yönetim paraları vermiyor.
2- Emre Belözoğlu takım içinde hiç sevilmiyor.
Belözoğlu’nu futbolcular sevmiyor, Futbolculara kötü davranıyor ve iddiaya göre de ağır sözler sarf ediyor. Küfür olayları da olduğu dillendiriliyor. Ama bunu duymadığımız için ıspat edemeyiz. Futbolcu da sonuçta bir insan bunu kaldıramıyor, kendine yediremiyor. Bu sorunu Ismail Mert Fırat ve Yusuf Tanık’ın çözemeyeceğini anlayan oyuncular dolaylı yönden konuyu Faruk Koca’ya iletiyorlar.
Faruk Koca devreye giriyor. Başakşehir maçı kazanılmış. Ama Faruk Koca gerçeği görüyor. Bu hocayla yürümeyeceğini, bu hocayla Ankaragücü’nün küme düşeceğini çok çok iyi biliyor. Ve iddiaya göre Emre Belözoğlu’nun yüzüne karşı istifa etmesi gerektiği söylüyor. Belözoğlu, yine başkan Fırat’a ve Yusuf Tanık’a sığınıyor. İstifa etmiyor.
Oyuncular uyanık. Her şeyi görüyor. Belözoğlu’nun oyuncular arasında inandırıcılığının kalmamasının yanında, kötü kadro tercihleri ve oyunu asla okuyamaması oyuncular arasında tartışma konusu oluyor. Rahatsızlık yaratıyor. Mesela son Trabzonspor maçı bitti bitecek. Ama takımın direnci düşmüş. Saha içinden ve kenardan bazı oyuncular Mert Çetin’i alması için istekte bulunuyorlar. Belözoğlu tınlamıyor bile. İş işten geçiyor.
BASIN TOPLANTILARINDA OLACAKLARIN SİNYALİ GELİYOR!
Bu arada maç sonu basin toplantıları olacakların sinyalini veriyor. Felaket geliyor diyor! Belözoğlu defalarca “Burası benim için de mükemmel bir tecrübe oluyor!” mesajını veriyor. Belözoğlu için Ankaragücü düşmüş kalkmış hiç önemli değil. O kazanacağı tecrübeyi ve paraları düşünüyor.
Bir gün abuk subuk bir ilk 11 çıkarıyor, Bir gün gidiyor Beşiktaş kupa maçına Bajiç’le başlıyor, bir gün gidiyor saçma sapan bir oyuncu değişimi yapıp takımın puan kaybetmesine neden oluyor.
HATAYSPOR MAÇINDA OYUNCULAR BİR KEZ DAHA İSYAN EDİYOR!
Gele gele Hatayspor maçına geliniyor. Maçı her şeye ragmen 1-1’e getiriyolar. Ama yine takımı çorbaya çeviriyor. Maçın sonlarına doğru hangi oyuncunun hangi mevkii de oynadığı belli değil. Belözoğlu maçı uyutsa 1-1 bitirse takım küme de kalacak. Ama maçı uzatmalarda kaybediyor ve sonra kenarda ağlıyor.
Yav bir lider veya bir Teknik direktör kenarda neden ağlasın?
Maç sonu oyuncular bir kez daha isyan ediyorlar. Belözoğlu ile olmayacağını dillendiriyorlar. Ama Fırat ve Tanık yine göndermiyor.
PENDİKSPOR MAÇI TAKIMI DÜŞÜRÜYOR
37.Hafta da oynanan ve 0-0 sona eren Pendikspor maçı Ankaragücü’nü düşürüyor. Bunu Emre Belözoğlu’da kabul ediyor ve maç sonu basin toplantısında star hoca olmadan önce takım düşüren Xabi Alonso örneğini veriyor ve Xabi Alonso’nun da bu seviyeye gelmeden önce takım düşürdüğünü gündeme getiriyor, örnek veriyor.
İşte o gün ben içimden diyorum ki. Bu adam karar vermis. Ankaragücü’nü düşürecek ve ayrılacak!
Tabii bu arada maç önü yapılan prim muhabbetleri de var. Fazla prim almak için yönetime baskılar yapanlar var.
GARRY RODRİGUES VE TRABZONSPOR MAÇI
Yüzüp yüzüp kuyruğuna geliyoruz. Hayati Trabzonspor maçı var. Dananın kuyruğu kopacak Bütün camia heyecanla bu maçı bekliyor. Ama o da ne? Maç gecesi takımın en kariyerli oyuncusu olan Garry Rodrigues bu kadar kritik ve tarihi önemi olan bir maçta kadroya alınmıyor. Camia isyan ediyor. Taraftar kaygılı. Futbolcular olaya bir kez daha tepki gösteriyorlar. Olayın yanlış olduğu Trabzon uçağında ve otelde konuşuluyor. Garry’nin açıklama yapmasıyla futbol kamuoyu olayı öğreniyor ve geniş yankı uyandırıyor. Ama iş işten geçiyor. Olay aynı gece Faruk Koca’ya bir kez daha iletiliyor. Faruk Koca’da büyük tepki koyuyor. Ama nafile! Takımda motivasyon bir kez daha sıfırlanıyor. Garry Rodrigues’le Fenerbahçe’den kalan hesabını Ankaragücü’nde kesiyor. Ama fatura da Ankaragücü’ne kesliyor.
FİNAL VE HÜSRAN!
Final maçı Trabzonspor maçı. Gün boyunca Trabzon’dayız. Kiminle konuşsak “bizi yenin, küme de kalın diyor!”. Hatta maç içinde yanımda fotograf çeken Trabzonlu duayen foto muhabiri Nurgül Günaydın, “hayatımda ilk kez Trabzonspor’un gol atmamasını istiyorum!” diyor. Camia o kadar yanımızda. Ama bu kez de futbolcular beceremiyorlar. Yine saçma bir kadro çıkıyor sahaya, Ama Teknik direktor yine Hatay maçı gibi ders almıyor. Defansa takviye alıp, alan daraltmıyor, maçı kiliteyemiyor ve tarihi hüsran yaşanıyor.
Oysa maceraya girmese, 2-1’den sonra defansa Mert Çetin’i alarak beşlese, 5-4-1’e dönse, oyunu uyutsa, 1 tane tacı 1 dakikada attırsa iş bitecek.
Ve küme düşüyoruz!
O kadar çok hata yapıyor ki say say bitmez!
Ve Emre Belözoğlu maç sonu açıklama yapıp, ekibiyle birlikte ortadan kayboluyor. Yangından mal kaçırır gibi kayboluyorlar.
Geride yıkık dökük bir hikaye bırakıyorlar. Ve halen “üzgünüm” filan diye demogoji yapıyor. Bir çılgın acemi Ankaragücü’nü küme düşürüyor.
FUTBOLCULAR İSTEKSİZ
Evet bunca olayda geldiğinden bu yana Belözoğlu yetersizliği var ortada. 3 kez öne geçtiği Başakşehir’i yenemiyor, İstanbulspor’u 2 maçta da da yenemiyor, Alanyaspor’a son saniyede maç hediye ediyor, Trabzonspor’u en kötü döneminde yenemiyor, Beşiktaş’ı yenmeyeni döverlerken 4 maçta da yenemiyor…
Hocalık vasfı zayıf bunu biliyoruz.
Ama ya futbolculara ne demeli. Tamam Belözoğlu’ndan rahatsızlar. Bunu Fırat ve Tanık’a hissettiriyorlar. Defalarca konuşuluyor. Ama biraz da onlar savaşıp, mücadele edip, arma için, camia için, taraftar için oynasalardı ne olurdu? Bir çok maçta hiç savaşmadılar. Mücadele etmediler. Reaksiyon göstermediler. Bir çok maçta ruhsuz oynadılar. Arma için oynamadılar. İçlerinde zerre kadar aidiyet yoktu. Ankaragücü’nü sahiplenmediler. Takım içinde liderlik yapacak bir oyuncu olmadı.
Parasal konuları çok takıntı yaptılar. Oysa burası Ankaragücü, buradan kimsenin parası kalmazdı. Bunu onlara abilik yapıp anlatan biri olmadı sanırım.
YILMAZ BAL ETKİSİZ KALDI
Ve göreve geldiğinde ne kadar mutlu olduğumuz Yılmaz Bal.
Çok sevdiğim, onun da beni sevdiğine inandığım Yılmaz Bal.
Maalesef bu işlere köprü olamadı. Takım içinde bu kadar sivri sorunlar varken, bunları ben dahil bilirken Yılmaz Bal hiç etkin olmadı. Köprü olmadı. Kulüp lehine davranıp “Belözoğlu ile yürümüyor” diyemedi. Bu konuda sürekli raporlar hazırlayıp net ortaya koyamadı. Ankaragücü taraftarına küfür eden Mert Hakan Yandaş ile yan yana sahadan içeri girdi. Oysa ilk geldiği gün, güvendiğimiz için biz kendisine Ankaragücü’nü emanet etmiştik. İçimiz rahatlamıştı. Transferlerde Ankaragücü’nün paraları havaya uçarken müdahil olmadı. Bu kadar pahalı transfer yapılmamalı diyemedi.
DÜŞMEK KOLAY, ÇIKMAK ZOR!
Evet takım artık 1.Lig çukuruna düştü. İsmail Mert Fırat ve Yusuf Tanık takımı kümede tutmayı başaramadılar.
Takım küme düştüyse bugün 2 nedeni var. Yukarıda yazdım. Parasal sorunların çözülememesi birinci nedendir. Faruk Koca görevlendirdi, sorumluluk aldılar. Sonra hoşlarına da gitti. Ama sorumluluklarını yerine getirmediler. Oyunculara aylarca para vermediler. 4-5 aylık içeride oyuncuların alacakları var. Faruk Koca gittikten sonra aylarca para verilmedi. Bu takım içinde huzuru bozdu. Koca’dan’dan yardım istendi 1 aylık yine o verdi. Faruk Koca’nın ödemesinden sonra daha yeni 2 hafta önce birer, ikişer ödeme yapıldı. O da oynayanlara verildi. Oynamayanlara verilmedi. Para yerine ev teklif edildi. Pazarlıklar yapıldı. Oyuncuların bu tür işlerle kafaları karıştırıldı. Maçlardaki motivasyonları bozuldu.
Ben yönetimdeki iş adamlarına soruyorum: Kendi şirketlerinizde maaş ödeme sıkıntısı yaşasanız, personel işi aksatır mı aksatmaz mı? Aksatır değil mi? O zaman neden Ankaragücü’nde ödeme yapmadınız?
Emre Belözoğlu bastırdı diye devre arası transfer yasağı açıldı. 6 tane oyuncu alındı. Bu oyuncularda menajer Ahmet Bulut başroldeydi. Ankaragücü tarihinde olmadığı kadar maliyetli adamlar aldılar. Bassagog, Ertaç, Saponara ve Flips’i sırf Belözoğlu istiyor diye büyük paralara transfer ettiler. Beraber aldıkları hiç bir transfer tutmadı. Oysa yasağı açmayıp, içeriye paralar verilseydi Rafal ve Hanusek ile devam edilseydi, Belözoğlu zamanında gönderilseydi bu takım asla düşmezdi.
Bunların çoğu yeni bilgi. Ama açık konuşayım. Ankaragücü menfaatleri için bazen sustuğumuz zaman oldu. Ama bundan sonra öğrendiğim şeyleri yazarım. Çünkü sizler Ankaragücü’ne zarar verdiniz!
Çok büyük iş adamısız. Büyük kurumlarınız var, binlerce çalışanınız var. Ama başarısız futbol yöneticisiniz.
Bu futbol cehaleti ligden düşmesi mucize olan Ankaragücü’nü küme düşürdü.
Bu arada Hüseyin Aytekin yeni dönemde görev almayacağını söyledi. Bu da önemli bir kayıp olacaktır. Diğer yazılarda bu konuyu ve diğer konuları işlemeye devam edeceğiz.
ORHAN SAL
orhan bey sen para diyorsun ama paradan önemli olan şeref haysiyet onur var takımı siyaset düşürmüştür bu çöpler takımı düşürmek için para almıştır.orhan bey önümüzde bir örnek var hatayspor takımın tesisi yok sahasında maç yapamıyor paraları yok erce kardeşler ağlıyordu kaşar ekmek yiyerek maçlara gidiyoruz diyordu ağlıyordu ne oldu adamlar onurca mücadele ettiler kümede kaldılar .son rize maçını saymıyorum rizespor hataya yatmıştır
melih
29-05-2024 00:52