SPORANKİ CANLI YAYININDA ANKARAGÜCÜ - BAŞAKŞEHİR MAÇI DEĞERLENDİRİLDİ. İŞTE O YAYINIMIZI İZLEYEBİLECEĞİNİZ LİNKİMİZ... https://www.youtube.com/watch?v=JgMgeBAoURE
Tam anlamıyla takımın ligdeki kaderini belirleyebilecek bir maçtı.
Her şeyi bitirebilecek, ligdeki tüm umutları yok edecek bir maçtı.
Ve rakip Başakşehir’di! Yani 13 senedir içeride dışarıda yenemediğin, Ankara’da son 5 sezondur ama öyle, ama böyle yenildiğin bir takımdı. Üstelik bu maçta da kaybedilse Türkiye liglerinin rekoru da kırılacak, kendi evinde üst üste bir takıma en çok yenilen takım Ankaragücü olacaktı.
Başakşehir formdaydı, son 3 maçı kazanarak gelmişti. Kadro kalitesi bizden çok üstteydi. Ankaragücü’nün belalıları Deniz, Figeredo kadrodaydı.
Ankaragücü’nde ise bir sürü sakat oyuncu vardı, hatta kaleci Bahadır bile sakat sakat oynuyordu, takım formsuzdu.
Ve en kötüsü de taraftarın modu düşmüştü. Ankaragücü’nün en büyük itici gücü olan taraftar, moral motivasyon olarak çökmüştü.
Fenerbahçe kupa maçına metroyla gittim kazandık, yine arabamla değil metroyla gideyim diyerek totem yaptım ve Eryaman Stadı’nda metroyla geldim.
Eskiden metro maç günleri cıvıl cıvıl olurdu. Maça tezahüratlarla giderdik. Ancak metroda başlar öndeydi. O ateşli taraftardan eser yoktu. Herkes sus pus stada geldi. Neyse ki metrodan inince Metromal AVM’nin dev üzerinde “Ankara’nın Gücü” yazılı pankartı, sonra da Enver Demirel’in astırdığı dev Ankaragücü pankartlarını görünce biraz havaya girdim. İçeri de Etimesgut Belediye Başkan adayı Behzat Amiri, Aylin Nazlıaka ile birlikte görünce biraz keyfim yerine geldi. Maç havasına girmeye başladım.
Öte yandan yolda takım kadrolarını görmek de beni hayli umutlandırdı. Tabii ki bizim kadro değil, Çağdaş Atan’ın çıkardığı kadroya bayıldım. Yani Çağdaş Hoca’ya hemencecik içimden bir teşekkür ettim. Bize karşı çıkarabilecek en avantajlı kadroyla sahaya çıkmıştı.
Seromoniden sonra takımın klasik toplanıp kenetlendikleri sahne vardı. Orada Mujakiç kenara geldi ve yedekler de dahil tüm takımı da çağırarak güzel bir kenetlenme tablosu oluşturuldu. İşte o anı görünce dedim ki evet bu maçta galiba bir şeyler değişecek.
Maçta zaten öyle başladı. Emre Belözoğlu bu kez Morutan’ı da 10 numarada kullanmaya başlayarak müthiş bir önde baskı uyguladı. Rakip bir türlü çıkamaz oldu. Topları kullanamadılar. Kapılan toplarla da rakip ceza sahası bölgesinde maç oynandı. Ancak burada kalite sorunu ortaya çıktı. Ceza sahası içine ve çevresine gelen toplarda final pasları ve son vuruşlar bir türlü iyi yapılamadı. Topla ceza sahasına giren her oyuncu eveledi geveledi. Özellikle Bassagog ve Tasos final paslarını bir türlü değerlendiremediler. Bunu yapsalar maç erken kopabilirdi.
Ancak gol gelmese de maç istenen tempoda gidiyordu. Başakşehir bir türlü organize olamıyordu, bunun karşısında Ankaragücü maçın kontrolünü elinde bulunduruyordu. İlk yarıda Bassagog’un ortasında Ali Sowe’un direkte patlayan kafa şutu talihsizlikti. Ancak başta haftalardır çok kötü bir performans sergileyen Ali Sowe olmak üzere herkes savaşıyordu. Tüm takım olayın ciddiyetini anlamışlardı.
Özellikle defansa bloguna Alper Uludağ’ın girmesi çok etkili oldu. Haftalardır sol bek sıkıntısı yaşayan takıma Alper iyi gelmişti. Atakan çalışkanlığı ile göze batarken, Mujakiç’de ilk kez hatasız oynuyordu. Kitsiou sezonun en iyi maçlarından birini çıkarıyordu.
Ancak ilk yarıda en iyi isimler Pedrinho ile birlikte Tolga’ydı diyebiliriz.
Devre golsüz bitti. İkinci yarıya Belözoğlu değişiklik yapmadan başladı. Bir ara sistem de değiştirerek 4-4-2’ye döndü Morutan’ı sağ kenara atarak, Ali Sowe ve Bassagog’u çift santrforda da denedi. Bütün bu çabalar golü getirdi. Kazanılan penaltıyı “penaltı ustası” Tolga Ciğerci gole çevirince biraz rahatladık.
İkinci golün ayrı bir hikayesi var. Gol öncesi sakat sakat oynayan ve büyük bir özveri gösteren Bahadır Han Güngördü müthiş bir top çıkardı. O pozisyon maçın kırılma anıydı. Daha sonra top Bahadır’a geldi. Bahadır’da adeta Ali Sowe’a asist yaparak 2.golü attırdı. Ali Sowe’un golü müthişti. Topu alıp, rakiplerini çalımlayıp, son vuruşu müthiş yapmasıyla 2.gol geldi.
Ancak 80’de yenen kötü bir gol yine rahat bir maç izleyememize neden oldu. Hele ki uzatma bölümü son derece zor geçti. Neyse ki bu bölümde taraftar da devreye girince maç kazasız atlatıldı ve 3 puan geldi.
Kazanmak güzeldi ama daha 8 final maçı var.
Maç sonu Emre Belözoğlu ile basın toplantısında girdik ve hocayı dinledik. Emre Hoca’ya Morutan konusunu sordum. Bildiğiniz gibi İstanbulspor maçından sonraki basın toplantısında bir daha ilk 11’de oynatamayacaklarını söylemişti. Ama oyuncu Başakşehir maçında ilk 11 başlamıştı. Bunun nedenini sordum. Hoca biraz geçiştirdi konuyu. Uzatmadı. Bilgi verildi, daha maçı varmış filan dedi. İkinci sorum kaleci konusundaydı. “Bahadır sakat oynadı, Ertaç zaten sakat. 3.kaleci Fatih genç ve bu ligin ağırlığını kaldıramaz. Rafal ile Doğukan’ı da gönderdiniz. Kaleci kararınızda hata yaptığınız düşünüyor musunuz?” diye sordum. Hata yaptığını düşünmediğini söyledi. Kendi fikri diyeceğim bir şey yok. Üstelik Rafal’ın mali yükünden de kurtulduklarını belirtti. Ama aslında Rafal, bu sezon ki alacakları da Ankaragücü’nden zaten alacak. Yani maddi bir yükten kulübün kurtulduğu da yok. Neyse hocanın düşüncesi bu şekilde, katılmasam bile saygı duymaktan başka yapacak bir şeyim yok.
Murat Gürgen’in hocaya sorduğu Atakan’ın son bölümde ön libero da oynatılması da önemli aslında. Takımın orta sahada, bu sezon bir çok maçta direnci düştü. Bu bölümde sağlam ve savaşçı bir Atakan’ın burada oynatılması bana göre çok faydalı olacaktır.
Hakemler konusu da can sıkmaya devam ediyor. Kayserispor maçında Atakan’a yaptığı hareketten dolayı Arif’e kırmızı çıkmalıydı, Samsunspor maçında Mert Çetin’e dirsek vuruldu, kırmızı çıkabilirdi, Başakşehir maçında Tolga Ciğerci’ye Hamza’nın tekmesi kırmızı karttı. Bunu TRİO’da onayladılar. Konyaspor maçında penaltı verilmedi. Bunlar sadece son 4 maçta yaşananlar. Geçmişi zaten biliyorsunuz. Bir takımın bu kadar hakkı gasp edilemez. Yazıktır! Bunlar yapılsa şu an güle oynaya ligi götürüyorduk. Ama maalesef krize çekiliyoruz. VAR hakemleri çok büyük sıkıntı. Ankaragücü Kulübü bu VAR sorununu çözmeli. Yoksa ilerleyen haftalarda çok büyük sıkıntı yaşanacak. Bu hakemlerle ligin son haftalarında potada girmememiz lazım. Yoksa bunlar bizi yer! Ancak bu maç özelinde Cihan Aydın’ı kutluyorum. Diğerlerini görünce bana iyi geldi. Hamza’ya kırmızı kart çıkarmamak haricinde güzel maç yönettiğini düşünüyorum. En azından bir çoğu gibi kötü niyetli değildi.
Gelelim Arda Ünyay’a. Ankaragücü’nün Milli genç oyuncusu. Mecburiyetten de olsa sahaya sürülmesi sevindiriciydi. Süre aldı, takıma katkı sağladı. Kendisi adına çok sevindim. Maç sonu sahadan çıkarken baktım adeta gözlerinin içi gülüyordu. Bazı durumlar, bazı oyuncular için şans olabilir. İnşallah Arda Ünyay için de bu büyük bir şans olur ve formayı kapar.
Belözoğlu takıma “minimum 4 gün” izin vereceklerini belirtti. Ligler 2 hafta yok. Bu 2 hafta şans olabilir. İyi bir dönem geçirilirse fiziksel olarak kötü durumdaki bazı oyuncular kendine gelebilir. Bu dönemde öğrendiğim kadarıyla Bahadır başta olmak üzere tüm sakatlar da düzelecek, kadro genişleyecek.
Eleştireceğimiz zaman eleştiririz. Ama Başakşehir maçı için de tüm takımı kutluyoruz. Psikolojisini kaldırmak zor bir maçtı. Ne diyelim Antalyaspor maçı belki de sezonun en değerli maçı olacak. Sorunlardan arınmış bir Ankaragücü bu maçı alır gelirse çifte bayram yaşarız.
ORHAN SAL