Anadolu’da ülkenin en zor deplasmanlarından birisinin Kocaeli deplasmanı olduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum ama biz yine de yazalım. Çünkü bunu Kocaeli’nin o yeni, güzel stadına gidip, maçı canlı izleyince bir kez daha şahit oluyorsunuz. Taraftarlar maça etki edebiliyorlar, hakemin kararına bile tesir ediyolar. Bu da Kocaelispor taraftarının başarısı. Kutlamak lazım.
Ama elbette karşılarında bu ligin en tecrübeli, deneyimli kadrosu vardı ve Ankaragücü takımı o atmosferden fazla etkilenmedi. Çünkü sarı – lacivertlilerdeki hemen her oyuncu Kocaelispor – Ankaragücü gibi özel onlarca maç oynamış oyunculardı.
Stada doğru giderken Ümraniyespor’un İstanbulspor maçını da takip ettim. Karşılaşmayı Ümraniyespor’un kaybetmesiyle de maçın havası Ankaragücü adına çok daha farklı oldu. Kocaeli’nden gelecek 3 puan Ümraniye ile puanları eşitleyecekti. Maç tam da istediğimiz sonuçla bitti.
Mustafa Dalcı, karşılaşmayı elinde buluna en ideal kadroyla çıktı. Pinto’nun ve Owusu’nun yokluğunda mecburen Yasin Güreler ve geçen haftanın başarılı ismi Aatıf kadrodaydı. Defans bozulmadı. Maç öncesi tahmin ettiğim gibi Ali Kaan/Şahverdi değişimi vardı. İshak, Zahid, Murat ve Eren beklenen isimlerdi.
Kocaelispor’un kafadan Akın Alkan’ın kurtardığı bir pozisyonu vardı ki, maçın zor geçeceği hemen belli olmuştu. Ama Ankaragücü daha sonra sazı eline aldı ve kendi çaldı, kendi oynadı. Yani maça yön veren taraf Ankaragücü’ydü.
Peki bu periyotta nasıl oynadı Ankaragücü. Zorlu bir deplasmanda nasıl oynaması gerektiyse öyle oynadı. Çok öyle uçan/kaçan bir takım izlemiyorduk. Ama deplasmanda futbolun gerektiği şekilde oynuyorlardı. Topa daha fazla sahip oldular. Top sürekli Ankaragücü’nde kaldı. Rakipte topu genelde kendi sahasında kabul etmesi, kendi kalesinde fazla tehlike yaşamamasını sağladı. Ancak rakibin çok çıkmaması ve özellikle deplasmanların büyük silahı Murat Uçar’a ayrı önlem almasıyla doğal olarak Ankaragücü’de pozisyon üretemedi. Çok ortaya sıkışan az pozisyonlu bir maç gidiyordu. Ama bu daha çok Ankaragücü’nün avantajınaydı. Çünkü Ankaragücü golü koklayan, yakalayınca da yapıştıran tehlikeli ve tecrübeli silahlara sahipti.
Nitekin son haftalarda yükseliş trendine giren Şahverdi’den şansın da yardımıyla güzel bir gol geldi. Topun rakibe çarpması şanstı. Ama Şahverdi’nin de bu tip denemeler yapması da mutlaka hocasının ona verdiği bir görevdi.
Şahverdi gereğini yaptıktan sonra 2 dakika sonra bu kez başka bir önemli ayak Aatıf topla yaptığı driplinglerinin meyvesini aldı ve onu durduramayan rakibin kırmızı kart almasını sağladı.
Bu kadar zorlu bir deplasmanda lehimize olabilecek her şey oluyordu.
Ankaragücü için işler oldukça iyi gidiyordu. Ama korkum hakemdi. Evinde bir takımı 10 kişi bırakırsan, bundan sonraki kritik kararlarda ev sahibi lehine karar vermesi muhtemeldi. Nitekim bir çok pozisyonda öyle oldu. Yusuf’a faul kokan pozisyonda Kocaelispor’un golü geldi.
İkinci yarıda Manjek’in Akın Alkan’a yaptığı harekette bana göre net kırmızı karttı.
İkinci yarıda orta sahadan 2 değişiklik yapıldı Abdullah/Ali Kaan girdi. Şahverdi/İshak kenara geldi. Bu yarıda da top ve oyunun kontrolü Ankaragücü’nde kalmaya devam etti. Kocaelispor hep bekledi. Kontratak aradı. Ama onlarda organiasyondan uzaktılar ve pozisyon üretemediler. Bu tempoda giden bir maçta Ankaragücü’nün her an golü bulup fişi çekmesi muhtemeldi.
Erdem Özgenç’in 75.dakikada kenara gelmesiyle işin rengi biraz değişti. Ki maç sonu mola yerinde takımla karşılaştığımızda Erdem’e neden çıktığını da sorduk. Erdem’in sakatlığı varmış ve mecburi olarak kenara gelmiş. Erdem’in çıkmasıyla Murat Uçar sağ beke, Geraldo sağ öne monte oldu. Beklenen gol ise 86.dakikada geldi. Murat kendi getirdiği ve kendi bitirdiği pozisyonda topu filelerle buluşturdu ve bu maça noktayı koyuyorum dedi.
Ben net kazanılan Boluspor maçında takımı eleştirmiştim. Çünkü 8 günde 3 maç oynayan Boluspor’u Ankaragücü’nün daha kolay yenmesi gerekiyordu. Ama Kocaelispor maçını ayrı anlamlandırmak lazım. Çünkü rakip yaralı aslan ve diri bir takım. Puan cetvelindeki yeri burası asla değil. Ankaragücü böylesine zorlu bir deplasmandan galibiyetle döndü.
Maçın ardından mola verdiğimi yerde yöneticiler de vardı. Keyifler yerindeydi. Daha sonra takımda aynı yerde molaya geldi. Yöneticiler ve kafile takımı alkışladılar. Mutluluk ve gurur gözlerden okunuyordu.
Bu arada transfer yasağının kaldırılması için oyuncularla yoğun görüşmeler devam ediyormuş.
Bolu’ya kadar iyi giden yolculuğumuz Bolu’daki müthiş kar yağışı ile sıkıntılı bir hale dönüştü. Bir çok trafik kazası vardı. Ve maalesef Karayolları ekiplerini Ankara istikhametinde göremedik. Hatta Karayolları ihbar hattını arayarak uyarımı da yaptım. Yolun bir noktasında kamyon devrilmesi nedeniyle trafik durdu. Burada Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’da yolda kalmıştı. Onunla da bir hatıra fotoğrafı çektim. Her başarının elbette bir hikayesi vardı. Elbette bu fotografta sezon sonu gelecek şampiyonlukta bir anı olarak tarihe not düşecektir.
Bana göre Kocaelispor galibiyeti kırılma maçlarından birisidir. Bu galibiyet Ankaragücü’nün önünü açmıştır. Bu saatten sonra yapılacak tek şey Ankaragücü’nde taraftar/Mustafa Dalcı barışını sağlayıp, bugüne kadar gelmeyen taraftar desteğini geri getirmenin çaresi aranmalıdır. Burada da yönetime ve taraftara büyük görev düşüyor.
Anladığım kadarıyla bu saatten sonra şartlar ne olursa olsun Ankaragücü sezonu Mustafa Hoca ile bitirecektir. Bunu son birkaç yayınımızda da söyledim. Buna taraftarın inandırılması ve sezon sonuna kadar destek istenmesi gerekli. Zaten dünyanın neresinde olursa olsun. Zirvede yer alan bir takımın ne hocası istifa eder, ne de yönetim hocayı gönderir. Mustafa Dalcı’nın takımı oyun olarak camiayı tatmin etmiyor. Ama şu an bulunduğu konuma bakarsanız evet takım ve Mustafa Dalcı başarılıdır. Elbette kabul ediyorum ki; takımın 4-5 puan fazlası da olabilirdi. Ama futbol tarihinde ve bu kadar zor bir ligde güle oynaya şampiyon olan bir takım bu güne kadar çıkmadı. O yüzden şunun şurasında hedefe fazla bir şey kalmadı. Kişisel meseleleri bir tarafa bırakıp Ankaragücü menfaatleri için kenetlenmek gereklidir.
ORHAN SAL
Ersin, takımın taraftara ihtiyacı var, 3 aşı olmayan da maça alınmıyor, toplumsal bağışıklık kazanıldı, maske de devam ediyor, korkma-korkutma sen de evden çık maça gel, Kocaeli taraftarının hakemi nasıl şaşırttığını görmüşsündür, bu evden olmaz. Başkaları Ankaragücü taraftarını izlemeye geliyor sen evden izleyelim diyorsun.
mercan
17-01-2022 11:07