Sporanki canlı yayınında Erzurumspor - MKE Ankaragücü maçı değerlendirildi. İşte o yayınımızı izleyebileceğiniz linkimiz.
https://www.youtube.com/watch?v=JQX5QN6M-uU&t=2330s
Ankaragücü, ligin ilk haftasında Şanlıurfaspor’u güle oynaya yendi. Bütün futbol kamuoyu takımın rahat bir galibiyet aldığından, ligi güçlü bir şekilde götüreceğinden bahsedecek, camianın morali biraz olsun yükselecek ve umutlar yeşerecekti.
Ama biz ve futbol kamuoyu Renaldo Cephas nerede? Chiristian Bassagog neden isteksiz oynadı? Stelios Kitsiou sakat mı? gibi konuları tartışmaya başladık.
İstanbul medyası Cephas üzerinden adeta kafa yaptı! Bizim taraftar da bu ikiliye özellikle de Cephas’a odaklandı.
Cihat Arslan bu işin en masumuydu. Ama en mağduru da o oldu! Hem yönetim, söylediklerini “oyuncu kayıp değil” diye yalanladı. Hem takım içinde otoritesi sarsıldı, hem de kadrosu eksildiği için sahada zor durumda kaldı.
Camia Tolga / Efkan ikilisine kızyordu. Ama şimdi Bassagog/Cephas sorunu var. Biri isteksiz oynuyor, diğeri gitmek için bir anı kolluyor…
Peki ne yapmalı?
Bu iş tat vermeyecek gibi görünüyor. Kulüp oyuncuları elinde tutmak istiyor. Ama adamlar gönülsüz. Şahsen bende kalmalarını istiyorum. Ama bu saatten sonra bu adamlar nasıl tat verecek? O zaman bu adamları göndermek de makul bir yol olabilir. Çünkü zorla güzellik olmuyor.
Tabii bunu yapacaksan 2 şeyi de yapacaksın. 1-Babalar gibi boservis parasını alacaksın 2-Yerlerini hemen dolduracaksın.
Ben olsam sağlam bonservis isterim ve iyi paraya satarım.
Ayrıca şunu da söylemek gerekli. Cihat Arslan hafta içinde medya mensuplarına altrenatiflerimiz var diyerek, B planı olduğunu ifade etti.
Gelelim Erzurumspor maçına. Zor geçeceği belliydi. Klasik olduğu üzere Ankaragücü ile oynayan her takımın artı motivasyon yüklendiği gibi bir maç oldu. 3 yıldır yasağı kapalı olan Erzurumspor takımı yasağı açtı, oyuncu aldı ve iddiaya göre yine yasak kapandı. Transfer ettikleri oyuncu da asist yaptı.
Ankaragücü’nde ise ciddi eksikler göze çarpıyordu. Tolga, Cephas, Kitsiou ve Yusuf Emre yoktu. Ama olsalar da çok bir şey değişmezdi. Görüntü öyleydi. Cihat Arslan, Tolga’nın yokluğunda Cem Türkmen’le maça başladı. Cem’in eline bir şans daha geçmişti. Ama o yine değerlendiremedi.
Erzurumspor ve Hakan Kutlu maça 3 yıldır oynadıkları sistemle başladılar. Bu sistemle Erzurumspor takımını evinde yenmek öyle kolay değildi. İyi kapanıp, iyi atağa çıkıyorlardı. Yine öyle yaptılar. Ankaragücü ise bal yapmaz arı gibiydi. Tüm takım al ver yapıyordu. 35’de auta giden topu Bahadır, kornere çeldi. Gelen orta klasik bir Mustafa Yumlu golüne döndü. Golde Yumlu’ya o kafayı vurdurmak affedilmez bir hataydı. Erzurumspor’un gol atmak için tek alternatifi Yumlu’nun hava hakimiyetiyken, Cihat Arslan ve takım buna önlem alamadı.
Cihat Arslan, Dadashov yerine neden Bajiç’i tercih ediyor bunu bilemiyorum. Ama ikinci yarıya Dadashov’la başladı ve forveti çiftledi. Cesaretli bir hamleydi. Ama ortada bu ikiliye top getirecek adam yoktu. Garry ve Bassagog sürekli top ezdiler. Çizgiye inip orta yapma özellikleri olmayınca sürekli geriye ve yana oynadılar. İçeride topla buluşması gereken Dadashov sürekli ceza sahası dışında topla buluştu. Hareketliydi. Ama kaleden de uzaktı. Bajiç’in kaleye daha yakın oynaması, en güvenilen oyuncu olan Dadashov’un etkinliğini kırdı. Hakan Kutlu, Ankaragücü'nü iyi tanıyordu ve Bassagog ile Garry'ye aldığı önlemin meyvesini yedi.
Böyle kapanan bir takıma isabetli şutla gol bulabilirdin. Şutlarda tribünlere gitti.
Ankaragücü maçta doğru düzgün ne pozisyon üretebildi, ne şut çekilebilirdi, ne de organize bir atak yapılabilirdi. Tempo düşüktü. Yürüyüş temposunda oynanan, jübile maçı gibiydi. Yani garip bir maçtı. Başladı ve kötü bitti. Galiba bu tür oyunlara ve maçlara yavaştan alışmamız gerekecek. Cihat Arslan içeride ve dışarıda bu tür maçlarda yaşayacağı senaryoyu bu maçta gördü. Şimdiden önlem alması ve alternatif oyun planı geliştirmesi lazım.
90 dakika dolduğunda çabalar sonuç vermemişti. İlk deplasmandan yenilgiyle dönüldü.
ORHAN SAL
Günümüz futbolu artık defansın arkasına yada arasına geriden uzun top atan topçular ve buna hareketli ofsayta devamlı yalalanmayan hareketli uyanık topçular olması gerekiyor bunu en iyi çağdaş Altan ve İlhan palut gibi hocalar uyguluyor çünkü iki pasla gol atıyorsun özelliklede deplasmanda bizde tam aksi kanatlardan klasik top oynana bu hdm takımı yorar hemde anı top kaptırdığım geri gelemezsin onun için bizim takımdan yönetim hoca topçular bir şey olmaz pendik kocaeli maci 2.golu bir izleyin
Altay
19-08-2024 12:31