TARİHİ, ANKARAGÜCÜ-BEŞİKTAŞ MAÇI SPORANKİ CANLI YAYININDA DEĞERLENDİRİLDİ...
İŞTE O YAYINIMIZIN LİNKİ
https://www.youtube.com/watch?v=AXoUsDAarKA&t=2623s
BAŞSAĞLIĞI
Maçtan önce insani görevimizi yapalım. Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ve Ankaragücü Basın sözcüsü Hüseyin Aytekin, ardı ardına baba acısı yaşadılar. Faruk Koca ve Hüseyin Aytekin babalarını kaybettiler. Başkan’ın babasını defnetmesinden 1 gün sonra, Ankaragücü-Beşiktaş ile oynadı. Basın toplantısında Ömer Erdoğan, bu maçı başkanımız için oynayın demiş. Oyuncular gereğini yaptı. Maçın ardından Sporanki canlı yayınımızda bu kez başka bir acı haber aldık. Hüseyin Aytekin babasını kaybetmişti. Yayında şok geçirdik. Ama maalesef yapacak çok bir şey de olmuyor. Takdiri ilahi böyleymiş. Her 2 merhuma da Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
BEŞİKTAŞ ŞANSSIZLIĞI BİTTİ!
Ankaragücü’nün tarih boyunca Beşiktaş’a karşı oynadığı maçlarda inanılmaz derecede bir şanssızlığı vardı. Ankaragücü’nün en iyi dönemi, Beşiktaş’in en kötü dönemine bile maç rast gelse, sonuç hep hüsran oluyordu.
Ankaragücü, Beşiktaş’a karşı olan bu kötü kaderini nihayet yenmeyi başardı ve kupada çeyrek finale çıktı.
Bunun nasıl başardı? Hem zaman zaman çok iyi futbol oynayarak, hem çok iyi savaşarak, hem iyi direnerek, hem hakemlere ve VAR’a karşı mücadele ederek yaptı.
Ve elbette stadyumu tamamen dolduran, 22 bin vefakar taraftarının muhteşem desteğiyle yaptı.
Taraftardan devam edelim. Sosyal medyadaki Beşiktaşlıların ve sahaya çıkan Beşiktaşlı futbolcuların tüm germe ve tahrik etme çabalarına rağmen, sarı – lacivertli taraftar bu maçta asla tahriklere kapılmadılar. Hiç rakiple oynamadılar. Ya da sadece her maçta yaşandığı kadar rakiple muhatap oldular. Sadece ama sadece takıma destek verdiler. Hafta içi bu kadar, erken saatte oynanan bir maçta, ful dolu tribünler ve muhteşem destek alkışı her türlü hak ediyor.
Yalnız o sahaya atılan yabancı maddeye anlam veremiyorum. Bu kadar güzel, bu kadar muhteşem ambiansa bu yakışmadı. Kesinlikle kabul edilecek bir şey değil. Bu hareketler imajı bozuyor. Bakın bugün bazıları Ankaragücü’nun muhteşem taraftarı yerine, yine bu yabancı maddeyi konuşuyor. Çünkü onlara fırsat veriliyor. Bu fırsatı vermemek lazım.
Maça baktığımızda Ankaragücü’nün maça o kadar rahat ve özgvenli başladığını gördük ki, ben de bu görüntüden sonra çok rahatladım. 3 maçtır Diack – Tolga bağlantısı yine iyi işledi. Açıkcası Diack hem Tolga’yı, hem takımı çok rahatlattı. Açıklara iyi kapatıyor. Ankaragücü’nün oyun planı yine kontrollü oyun ve Malcuit’in kanadından getirilecek toplarda gol bulmaktı. Bu ilk yarıda çok iyi işledi. Sarı – lacivertliler golü erken buldular. Golle birlikte, destek arttı, takımda gazı arkasına alınca inanılmaz keyifli bir maç izledik. Taraftar başka şeyle uğraşmadı, sadece takıma endekslendi. Mujakiç ve Taylan gibi 2 kritik silahı olmayan Ankaragücü, bu açığı Atakan ve Zahid ile kapattı. Zahid baskı altında iyi top tutmayı başaran bir isim. Ancak bitiricilik anlamında zayıf kalması verimini düşürüyor. Atakan’da Mujakiç’in yokluğunu aratmadı. Maç boyunca çok iyi savaştı. Marlon’un sanki biraz kulağı çekilmiş. Daha az kademe hatası yaparak maçı tamamladı. Zaten Yasin Güreler’in girmesiyle alarm veren sol tarafın güvence altına alınmasıyla, daha çok sol açık gibi oynamaya başladı.
İlk yarıda Ali Sowe Ve Tasos’un kaçırıdığı goller var. Ömer Erdoğan’ın ikinci yarıyı “çıkan defans yapın!” diye bir şey dediğine inanmıyorum. Ama takım otomatikmen geri çekti kendini, skoru korumak düşüncesi baskın oldu. Tabii Beşiktaş gibi silahları olan takım, şartlar ne olursa olsun golü atabilecek takımlar. Nitekim buldular da.
Burada işte Ankaragücü’nün kulübe sorunu ortaya çıktı. Ömer Hoca, bu takımla şapkadan tavşan çıkarıyor gerçekten. Bakın kulübede takımın yükünü, ağırlığını kaldırabilecek bir isim yoktu. Ama Ömer hoca; eldeki isimleri en iyi bir şekilde kullanıp, sonuca gitmeye çalışıyor.
Tabii dokunuşlarda yapıyor. Emre Kılınç her ne kadar Galatasaray ve Adana Demirspor maçlarında skor üretemese de oyunun yıldızlarındandı. Kıvama gelmeye başladı ve çok formda. Başka isim Ali Sowe. İnanılmaz şavaşıyor. Beşiktaş maçında 2 kişilik oynadı. Tolga’yı yukarıda söyledik. Evet bazen takımı yavaşlatıyor. Ama büyük tecrübe. Sahada duruşuyla, arkadaşlarını yönlendirmesiyle ön planda.
Ve Gökhan Akkan’a bir parantez açalım. Nihayet beklenen, özlenen Gökhan Akkan karşımızdaydı. Harika bir 120 dakika çıkardı. Hatasız oynadı. Ve penaltılara kurtarışlarıyla damga vurdu. Hakemlerin daha önce nadir görülen bir uygulama ile penaltıyı tekrar ettirmesi büyük garabettir. Hakemler takımların kaderiyle oynamaya devam ediyorlar. Ama Gökhan böyle oynasın, her maçta 1 puan yazarsınız. Gökhan Akkan’ın kaleci hocası Nihat Yüksel’i de kutluyorum. Bana daha sonra söylediklerine göre penaltı atan oyunculara göre ne tarafa uçması gerektiğini söylemiş.
Gelelim yayıncı kuruluş A Spor’a. Maçın ardından eve koştum ve Sporanki canlı yayınımıza katıldım. Ama Allah’ın yüzlerce yorum geliyor. Maçı tvden izleyenler adeta çıldırmış. Yayıncı, yorumcu olarak Beşiktaşlı Gökhan’ı oturtmuş. O da yorum yapmak yerine Beşiktaş amigoluğu yapmış.
Ayıptır!
Bu kadar da olmaz. Beşiktaş bu ülkenin takımı da Ankaragücü Suriye’den mi geldi? Bu ayrımcılığı neden yapıyorsunuz. Ki bu haddinize düşmez. Ankaragücü 113 yıllık bir kulüp, bir büyük camia. Sizler bu camiayı, bu şekilde yok sayamazsınız. Ankaragücü’ne Ataryemezspor muamelesi çekemezsiniz. Bu yaptığınızla, yayıncılık adına vahim bir durumdur.
KONYASPOR YENİ RAKİP
Evet rakip Konyaspor…
Biz sevinelim ama takım yönünü Konya’ya doğru dönsün. Çünkü çok önemli bir maça çıkılıyor. Rakip güçlü Ankaragücü yorgun! Rotasyon yapacak kadro derinliği de yok.
Unutmadan Ömer Erdoğan’ın birkaç transfer açıklamasını da yazayım ve bu uzun yazıyı bitirelim.
Erdoğan’a göre; gündemde Mesut Özil diye biri isim yok. Hasan Ali ve Assonbalonda’ya ilgi var, Konya maçına kadar transfer yapılacak. Bugüne kadar adı hiç sızmayan biri isim de transfer edilebilir.
Maç sonu yaşanan kenetlenme de Ömer Erdoğan’ın basın toplantısında söylediklerini teyit ediyordu. Benim sorduğum kulübün mali ve idari yapısı hakkındaki soruma Ömer Erdoğan; kulüpte profosyonel bir yapının hakim olduğunu söyledi. Mali açıdan sorunlarının olmadığını belirtti.
Bir takım da huzur varsa, başarı er geç gelir.
ORHAN SAL
Yorum Yazın