Malatya ve özellikle de Arguvan ilçesini, güzel türküleri ezgileri ve tanınmış halk müziği sanatçılarıyla ismini duyurmuş güzel bir ilçemiz olarak biliyoruz. Futbolda daha önce ön plana çıkmayan da bir takımları var. Geçen haftaki Gümüşhane yenilgisinin ardından hoca değişimine gitmişler. Yeni hocayla bizim maça çıktılar. Takıma dokunuşu belli oluyor.
Ben alt lig maçlarını düzenli ve sürekli biri şekilde takip eden birisiyim. Orada takımların bir çoğu kötü niyetlidir. Ne anlamda söylüyorum. Maçlarda bir tek sahaya yatak serip yatmadıkları kalır. Hele maç dünkü gibi 64 dakika 0-0 gittiyse eyvah! Ne yatarlar, ne yatarlar bir bilseniz…
Ama Arguvanspor takımı birkaç pozisyon dışında bunu sistematik bir hale sokmadı. Geldiler, futbol oynamaya çalıştılar. Bana göre de bir 3.Lig takımından beklenmedik oranda iyi futbol oynadılar. Fiziki yönden de fena değildiler. Başta teknik direktörleri olmak üzere tüm takımı kutlarım. Bundan sonraki dönemdeki maçlarında başarılar dilerim.
Başkent ekibi, 2.yarıda Morutan ve Macheda’nın ayaklarından bulduğu golle rakibini 2-0 yenerek 4.tura yükseldi. Kazanma alışkanlığını elde etmek için güzel bir fırsattı. Aynı zamanda yeterli süreyi bulamayan yedek oyuncular içinde bu maç fırsat oldu.
Emre Belözoğlu beklediğime yakın biri 11’le maça başladı. Zaten maç öncesi Sporanki’de muhtemel 11’i de vermiştik. Ancak Morutan ile Cephas sürpriz oldu. İkisini de ilk 11 beklemiyordum. İkisinden devam edelim. Morutan kilidi açtı. Ama çok güçsüz göründü. İkili mücadeleleri kaybeden taraftı. Cephas’ı ise hem yayınlarda, hem köşe yazılarında hem de Twitter’da çok öven biriyim. Bana heyecan veren bir futbol yapısı var. Dikine oynuyor ve hep golü düşünüyor. Ama bu maçta, bu kadar zorlaması hiç olmadı. Bayağı abarttı. Maçta sürekli aynı şekilde hücuma çıktı ve çok top ezdi. Pas konusunda da yine çok cimriydi. Final paslarında obsyonları varken, sürekli kaleyi denedi. Bu konuda kendisi uyarılmalı diye düşünüyorum.
İlk 11’e baktığımızda Ali Kaan, Atakan, Mert, Alper defans bloğu vardı. Birbiriyle ilk kez oynayan bu dörtlüyü bir zorlayacak bir rakip yoktu karşıda. Hatasız bir maç çıkardılar. Uzun süredir izlemediğimiz Alper Uludağ özellikle ilk yarıda oldukça hareketliydi. Hem hücumda, hem de savunmada sürekli gidip geldi. Maç eksiği var. Daha fazla süreyle, takıma katkı verebilir diye düşünüyorum. Yerli rotasyonunda Alper iyi bir obsyon olur. Mert Çetin ve Atakan Çankaya’da hatasız maçı bitirdiler.
Kaleci Rafal Gikiewicz’in Bundesliga’dan gelip, kupa 3.turunda sahaya çıkması biraz garip bir durumdu. Ancak bu şartları oluşturan da kendisi oldu. Galiba bu dönemde biraz kenarda beklemek zorunda kalacak.
Defansın önünde Cem Türkmen ve Djokanoviç’i yerleştirmişti. Djokanoviç karşılayan, Cem Türkmen daha çok topla oynayan, daha üretken taraftaydı. Benim gelmeden önce Cem Türkmen’den beklentilerim daha yüksekti. Ama şu var ki, kendisini Milli takımdan tanıyorum, orada da aynı futbolu oynuyor. Zamanla seviyesini yukarılara çekmesi gerek diye düşünüyorum Çünkü belli bir potansiyeli var ve kendisini zorlamalı. Sağda başlayan Morutan; Pedrinho/Tasos değişimi ile içeriye girdi ve golünü de o bölgeden attı.
Maç öncesi tahmin ettiğim gibi Macheda/Bajiç çift santrfor başladı. Macheda daha ön plana çıkan isimdi. 90 dakika sahada kaldı, golünü de yazdı. Gol Tasos’tan Macheda’ya güzel bir hediyeydi. Bajiç’in ise boş geçtiği bir maç oldu. Macheda ilk 3 dakikada 2 net poziyonda kaleciyi geçemedi. Eskiye göre daha istekli bir Macheda gördüm. Devre arasına kadar onu parlatıp, bir kulüp bulup göndermek lazım diye düşünüyorum.
Belözoğlu’nun sanki Tasos/Pedrinho ikilisini ilk 11’e monte edecek gibi bir izlenimim oldu. İkisini de bu maçta başlatmadı. Sonradan giren Tasos kilidi açan oyuncu oldu. Son derece istekliydi ve iyi çıkışları vardı. 2 asist Tasos’dan geldi. Başakşehir maçına yine bu ikili mi ilk 11 başlayacak bunu göreceğiz.
Maç sonu Emre Belözoğlu’nu bekledik ve görüşlerini aldık. Keyfi yerindeydi. Gülüyordu ve espri yapıyordu. Son yazımda da belirttim. Belözoğlu imajının tam tersi bir insan gibi geldi bana. Tabii içerideki son 3 maçı gol yemeden kazanması çok özel bir durum. Bu konu başlı başına alkışlanacak bir konu. Ama sürekliliği sağlamamız lazım. Son 2 maçı kazanan bir Ankaragücü için gider Başakşehir’i devirir gelir diyemiyorum. Çünkü henüz beklediğim kadar olumlu futbol oynanmıyor. Ama geçiş sürecinde kazanarak yürümek çok değerli. İşte Belözoğlu bunu şu an başarmış durumda. Ama ah o İstanbulspor maçı olmasaydı ne vardı?
Belözoğlu iyi bir tercih! Bunu bir kez daha belirtmek isterim. Uzun vadede sabır gösterip, büyük hedeflere gidebilecek en uygun isimlerden.
Maçta üzüldüğüm tek konu çevremde bu maça bahis oynayan arkadaşlarım oldu. Hemen hepsi üst ve handikap oynamışlardı. Maç boyunca vat saptan yazıp durdular. Ama günün kaybedeni maalesef onlar oldu.
Pazar günü Başakşehir maçında o takıma olan şanssızlığın kırılması dileğiyle. Bastır Ankaragücü!
ORHAN SAL
Top kapan ,sürpriz çıkışlarda gol arayan dinamik bir orta saha oluşturulmadıkca işimiz zor.
Atilla
02-11-2023 18:58