İki yönlü bir maç oldu. İlk yarıda Ankaragücü’nün farka gidebileceği, ama ikinci yarıda maçı kaybedebileceği bir görüntü vardı.
Olumsuz veya olumlu yapılan işlere hemen girelim.
Paintsil’den başlayalım. Hayırdır anlamadım. Beyefendinin surat asık, aldığı her topu şut çekmeye zorluyor, Badji’ye pas vermiyor, oyundan çıkarken arkadaşıyle tokalaşmadan sahadan çıkıyor. Yoksa Badji’nin gelişiyle sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla kankası gibi görünen Bolingi ‘nin yedek kalmasına mı bozuk anlamadım.
Bu olmaz! Takım içinde herkes kafasına göre takılamaz. Değerli yönetim, bu işleri çözmeniz lazım. Disiplinsizliğe tölerans gösteremeyiz.
Alper Potuk futboldan geçmemiş ama, futbol Alper Potuk’tan vazgeçmiş. Takıma katkı yok, kaptırılan toplar zarar! Bu kadar ara verdikten sonra, fayda beklemek de anlamsız zaten. Zaten o da artık keyif almıyor gibi!
Emre Güral sakatlanmadan önce muhteşem bir kıvama gelmişti. Sakatlıktan çıkınca çok kötü. Fenerbahçe maçında rakibe asist yapmıştı. Dün yürüyecek hali yoktu. Emre Güral’a ihtiyacımız var.
Saba bal yapmayan arı görüntüsünü sürdürüyor. 50-60 metrelik deparların sonunda bir oyunucu bu kadar mı son vuruşsuz veya final passız olabilir. Kısacası çok çalışkan defansa da yardımcı ama, yetenek çok kötü.
Gelelim olumlu anlamda söyleyebileceklerimize. Aliou Badji ilk maçına çıktı. 2 aydır maç oynamamış. Buna rağmen çok diri ve sağlam görüntü. Ancak Bolingi’nin ayağı iyi olanı gibi. Oysa biz santrfor hakkımızı daha golcü bir oyuncudan yana kullanmamız gerekliydi.
Gol atamayan santrfor mu olur? Dedik. Badji’yle durum aynı mı olacak acaba? Çünkü kaleden uzak oynuyor.
Tabii ilk maçında fazla olumsuz değerlendirme yapmak da doğru değil. Sanki takıma katkı verecekmiş gibi görünüyor. Ama “beklemeliyiz”, artı ceza sahası içinde onu mutlaka “beslemeliyiz.”
İbrahim Akdağ’ın gelişini eleştiren hiç kimse onun futbolunu eleştirmedi. Sadece Ümraniyespor’da oynarken Ankaragücü maçlarında yaptığı agresiflik yüzünden eleştiri aldı. Ama dün Ankaragücü adına sahanın en iyilerinden birisiydi. Ben İbrahim’i Kasımpaşa maçında beğendim. Lukasik’le iyi bir ikili oldular. Bu ikiliyi tamamlayan bir de 10 numara transfer edilirse orta sahanın çok daha işlevli olduğunu göreceğiz. Bir de takım içine böyle hakemle konuşan bir adam lazımdı. Onu da yapar!
Lukasik demişken Korcan’la birlikte takımın en iyilerindendi. Hem savunmada, hem hücumda muhteşem oynadı. Topla bağlantısı beklentilerden daha iyi, savunma yönü çok çok güzel. Bir çok kritik top kesti. Maçın son bölümünde yenen baskıya orta sahada tek başına direnme şansı yoktu. Sahanın en iyi adamıydı diyebilİrim. Takıma liderlik yapması da çok hoş.
Korcan Çelikay’a hoşgeldin diyorum! Ligin ortasına geldiğim şu günlerde Korcan’ı yeni kazandık. Ama bunda biraz da aynaya bakmamız lazım. BB. Erzurumspor maçından sonra Korcan idam edildi, Fuat Çapa’nın hataları Korcan’ın gözden düşmesine neden oldu. Ricardo’nun formsuzluğuyla yeniden formayı kaptı. 90 dakikayı hatasız tamamlayarak alkışı aldı. Kalecidir, yarın hata da yapar yine eleştiririz. Ama ısrar etmeliyiz. Maçın başında çıkardığı topla maçı çevirdi diyebiliriz.
Sarlija-Atakan-Erdi-Pinto hattı müthiş savaştı. Her maçın aksine daha az hata ve sakarlık yaptılar. Pinto ilk 40 dakika sağ kenarda oyayan Yusuf Erdoğan’ı bitirdi. Yusuf sola geçince, Anıl’ın da girmesiyle takımın sağ tarafı aksadı. Kitsiou’nun acilen dönüş yapması gerekli. Çünkü devşirme sağ bek Sarlija ile de orada sıkıntı yaşıyoruz. Sarlija bek değil, stoper. Oyuna sonradan giren Atila Turan’da görevini çok iyi yaptı. Gördüğüm kadarıyla 1 kez bile açık vermedi, karşısındaki oyuncunun çaresiz kalıp, oyundan çıkmasın sağladı. Yine Endri Çekiçi maçın iyilerindendi. Ama tıpkı Saba gibi şu son vuruş ve final paslarındaki arızayı bir giderebilse!
Gelelim bu takımın teknik direktörüne. Mustafa Dalcı için kazanınca iyi, kaybedince kötü diyorlar. Olaya böyle bakmak hatalı bir yaklaşım. Bakım biz teknik direktörlerden çok çektik. 3-5 maçta hoca gönderdik, istikrarı değil, macerayı seçtik. Dalcı hoca, bu takımı iyi tanıyor. Nasıl oynaması gerektiğini iyi biliyor. Hataları/eksikleri elbette var. Ama hangi teknik direktörün eksiği yok ki? O yüzden hocaya destek vermek ve ısrarcı olmak gerekli. Takımın maçların ikinci yarılarında baskı yemesi, direkt hocayla bağlantılı bir şey değil. Oyuncu kalitesinin ve yetersizliğinin bir göstergesi. Buna hoca zor çare bulur. Çare hücumda kaliteli 2 veya 3 transfer. Çare yakaladım mı atacak kalitesi ayakların takıma transfer olması.
Kasımpaşa maçının ilk yarısında pozisyonları hovardaca harcadık. Farkı açsaydık, son bölümde böyle sıkıntı yaşarmıydık? Tabii ki hayır!
Bakın Fenerbahçe maçında bile ilk 30 dakika takım çok iyi oynadı. Ama sağolsun Ricardo maçı aldı Fenerbahçe’ye verdi. Buna teknik direktörün yapabileceği bir şey yok!
O yüzden istikrarı ve gidişatı bozmamamız lazım. Gelecek hoca kim olursa olsun farklı bir şey olmayacaktır. Camianın Mustafa Dalcı’ya şu aşamada sahip çıkması lazım.
Ama tabii ki bu futbol. Yarın gidersin pisi pisine bir yenilgi alırsın. Hoca yine eleştirilir. Bu olacak, normal! Ama gelin bu sezon istikrarı seçelim ve arkasında duralım.
ORHAN SAL
https://www.transfermarkt.com.tr/daniel-de-silva/profil/spieler/259721Yönetime, transfer komitesin ulaştırırmısınız Orhan Bey.
Ankaragücü sevdalısı
24-01-2021 16:03