Ankaragücü teknik direktörü Mustafa Dalcı, göreve geldikten sonra ilk kez medyayla toplu olarak bir araya geldi. Aslında aylardır yapılmasını beklediğimiz, istediğimiz bir buluşmaydı. Çünkü Mustafa Hoca 2.kez takımın başına geldikten sonra medyayla toplu olarak hiç bir araya gelmemişti. Herkesin bildiği gibi PRO sorunu nedeniyle maç sonu basın toplantılarına da katılamıyordu. Mustafa Dalcı ile göreve başladığından bu yana ilk kez bir Ankaragücü sohbetinde bir arada olacaktık.
Tabii aslında bu toplantı yemekli sohbet ve tanışma toplantısı olarak düşünülmüştü. Soru cevap düşünülmemişti. Ama işin içinde biz olunca elbette sorusuz geçmek olmazdı. Sorduk da. Hoca da cevapladı.
Toplantıya Mali İşlerden sorumlu Başkan yardımcısı Hakan Bilgin ve yeni basın sorumlusu Hüseyin Aytekin’de katıldı.
GERGİN GEÇTİ
Açıkca yazayım. 42 yıldır Ankaragücü’nün peşindeyim. Yaklaşık 21 yıldır da medya içindeyim. Defalarca teknik direktör toplantılarına katıldım. Bu kadar gergin geçen çok az toplantı gördüm. Ümit Özat zamanında bazı gergin toplantılar oluyordu.
Yani hep biz Mustafa Hoca'yı eleştiriyorduk, bugün de o bizi eleştirdi.
Burada şöyle bir tespit yapıp sorulara Mustafa Hoca’nın verdiği cevaplara geçeceğim.
Ben Mustafa Hocayı uzun yıllardır tanırım. Çok naif bir isimdir. Zaten o kadar taraftar tepkisine karşı, taraftara yönelik 1 kelime bile etmemesinden bunu rahatlıkla görebiliriz. Ancak Mustafa Hoca’yı bu kez çok gergin gördüm. Çok dolu ve bilenmiş bir şekilde geldi. İsteyen yazabilir, ama ben isim yazmayacağım. Bazılarımıza çok tepkiliydi. Mustafa Hoca yazdığımız yazıların ve maç sonu yayınlarda söylediklerimizin taraftarı olumsuz yönde etkilediğini düşünüyor.
Artı taraftarın olumsuz eleştirilerine bakarak yorumlar yaptığımızı düşünüyor.
Ancak bu konuda yanıldığını düşünüyorum. Bizim yazmamız ve söylememizle taraftarın fikri çok değişmez. Çünkü Ankaragücü taraftarı futboldan anlar. Takımı iyi tanır.
Artı şahsen ben bazı eleştirilere bakarak asla yorum yapmam. Mesela toplantıda da söylediğim Adanaspor maçına çıkan yanlış kadroyu, ben o kadroyu Adana’da gördüğüm anda eleştirmiştim. Yani gördüğümüz şeyi yanlışsa yanlış, doğruysa doğru demeyi biliriz Allah’a şükür.
ÖVEN YAZILARIMIZ OLDU
Ki hocam bana katılmıyor ama, sezon başında defalarca hocayı öven yazılarım oldu. Yayınlarda destek verdim. Hep olumlu eleştiriler yaptım. Bu yüzden tepki bile aldım. Ama bu tepkileri bile umursamadım. Çünkü Ankaragücü benim için farklıdır. Değer verdiğim şeyin başarılı olmasını istediğimden yazar çizer söylerim.
Ancak Mustafa Hoca’nın çok haklı olduğu bir şey de var. Hoca asla ne medyadan ne de taraftardan destek görmedi. Bu arada basın olarak daha yapıcı olunabilirdi. Daha ılımlı olunup yol gösterilebilirdi. Taraftar da ilk günden bu yana bu kadar ağır eleştiri yapmayabilirdi. Sonuçta takım ikinci. Futbola çok odaklanmadan maç sonuna kadar destek verilebilirdi. Ama bu yapılmadı. Özellikle maç içinde istifa sesleri geldi. Bu da takıma zarar verdi. Camianın bu konuda hatalarının olduğunu düşünüyorum.
MUSTAFA DALCI NELER DEDİ?
Mustafa Hoca’nın söylediklerini alıntılayarak neler konuşulduğuna bakalım.
>Takımda yasak var. Transfer olmasını isterim. Ama yasak açılmazsa da bu kadroyla devam ederiz.
>Nadir zor durumdaydı. Kalsaydı hem kendisine, hem de kulübe zararı olurdu. Takımdan ayrıldı.
>Mert Topuz genç bir kaleci. Önünde kaleci abileri var. Şampiyonluk yolundayız. Daha tecrübeli kalecilere yöneldim.
>Owusu yeni test olacak. Bu test sonucuna göre Türkiye’ye dönecek. Owusu gelmedi. Ama cenazesi vardı. Bir insan olarak ona inanmak zorundayız.
>Tiago Pinto bu hafta da takımdaki yerini alamayacak. Yerine Yasin oynayacak. Başka alternatifimiz yok.
>Taraftardan kopuk değiliz. Biz zaten haftalardır taraftarla beraberiz. Taraftarlarımız aslında Süper Lig’deykende ilk başta beni kabullenmediler. 5-6 maç sonra kabul etmeye başladılar. Ben sezonun ilk yarısının en iyi teknik direktörü oldum. Bu ligin bir futbolu var. Biz bu ligin futbolunu oynamaya çalışıyoruz. Puan cetvelinde buradaysak bu tesadüf değil. Eksiklerimiz yok mu ? Var. Bunu bende biliyorum. Eleştirileri anlayabiliyorum. Ben de ona göre dersler çıkarıyorum. Hepimiz insanız. Hepimiz hata yapabiliriz. Bizim de formsuz zamanımız oluyor. O yüzden taraftarların eleştirisini haklı buluyorum.
>Son maçta Alperen’in oyuna girip, Sinan’ın ileri sürülmesi taktikseldir. Maçtan önce düşündüğüm bir durumdur.
>Sinan istikrarlı bir oyuncudur. Az hata yapar, hataları olsa bile 1 maç haricinde golle sonuçlanmaz. Sinan’ı alt yapıdan beri tanırım. 50-60 kere santrfor oynadı.
>Necati Hoca’nın biz diplomasını kullandık. Daha sonra gönderildi. Bundan kime ne?
>Yasin Gürerer’in performansından memnunum. Son maçta dediğimi yaptı. Savunmada başarılıydı. Maçtan önce konuştum, ileri fazla çıkma dedim. Ama o pozisyon gereği çıktı. Maçtan sonra kendisiyle konuştum. O da çok üzgündü. Yasin kötü oynayabilir. Ama asla kötü mücadele etmez. “Ben profosyonelim çıkıp formamın hakkını vermeye devam edeceğim” dedi. Pinto yoksa Yasin oynar. Dediğim şeyi sahada yapıyor.
>Ben alt yapıcıyım. Yıllarca alt yapılarda görev yaptım. Alt yapıdan yetişen oyuncuları zamanı gelmeden oynatmam. Alt yapıdan 4 oyuncu aldım. Onlara güzel imkanlar sundum. Maaşlarını, primlerini alıyorlar. Alt yapıdan çıkan hiçbir oyuncumuzu diğerlerinden ayırmam. Mesela bizde kaptan Erdem’de birdir. 16 yaşındaki Sıraç’ta birdir. Onlara değerli olduklarını hissettirmek lazım.
>Berke 4 sene A takımda idman çıkmış. Ama ısınma hareketleri yapıp kenarda beklemiş. Böyle oyuncu yetişmez.
>Yönetimimiz alt yapıya ciddi yatırımlar yaptı. Meyvesini ileride mutlaka alacağız. Bu da yaklaşık 7 seneye tekavül eder.
>1.Lig’deki çoğu takıma göre daha az bütçeyle kurulduk. Zirveye oynayan takımlar içinde en az bütçeyle kurulan takımlardan biriyiz.
>Adanaspor maçında çıkan kadro basına veya taraftara göre yanlış olabilir. Ama bana göre yanlış kadro değildi. Bir hafta biz bu oyuncularla birlikteyiz. Onların ne yaptıklarını, ne yaşadıklarını, fiziksel ve mental olarak durumlarını en iyi biz biliyoruz.
SONUÇ
Sonuç olarak bu sezonun özelinde şunu söyleyelim. Mustafa Hoca başarılı olduğunu söylüyor. Puan cetveline ve tüm takım performans istatistiklerine bakarsanız da kesinlikle haklı. Bugün lig bitse Ankaragücü Süper Lige çıkmış olacak. Ama bizde eleştirmek zorundayız. Bakın Süper Ligde Ankaragücü’nün yasaklı dönemiydi teknik direktör Metin Diyadin’di. Kulüp dar kadroyla yokluklarla savaşıyordu. Yardımcı hocasıyla, Metin hocanın cezalı olup giremediği bir toplantıda biraz atışmıştık. Çünkü biz eleştriyorduk. Bir antremanda da Metin hoca kendine has tatlı Karadeniz şivesiyle “Ya ne yazıp duruyorsunuz. Elde topçu mu var! ” diyerek sitem de etmişti. Ama biz eleştiriye devam etmiştik. Fakat aynı Metin Diyadin’i bugün alkışlıyoruz. Yani biz her dönem eleştirdik. Eleştireceğiz de. Fakat destek de olacağız. Olmak zorundayız. Çünkü takım bizim. Kişiler gelip geçicidir, ama takım ölümsüzdür.
Bu toplantının ardından Mustafa Hoca’nın da biraz rahatladığını söyleyebilirim. O da içine dökmüştür ve kendini ifade etmiştir diye düşünüyorum.
Hoca yeter ki başarılı olsun. Bu basın da, taraftar da ona mutlaka bir gün destek olacaktır. Çünkü herkesin tek dileği Ankaragücü’nün başarılı olmasıdır.
2 gün sonra zorlu Kocaelispor maçı var.
Bu takım oradan galibiyetle dönerse eminim ki yolu yarılayacaktır.
TRANSFER YASAĞI
Bilindiği gibi transfer yasağı var.Yasağa neden olan 7 oyuncu varmış. Bunlar İdris Voca, Michal Pazdan, Hector Canteros, Conrad Michalak, Joseph Paintsill, Ante Kulusiç ve Saba Lobjanidze.
Bu 7 oyuncunun alacağı 1.7 Milyon Euro.
Ricardo Friedrich’le anlaşılmış. Borç 4’e bölünmüş. 2 taksidi ödenmiş. Sorun yok. Nduka’ya ev verilmiş. Kendisinden resmi yazı bekleniyor.
Kalan 7 dosyanın rahatlıkla çözüleceğini düşünüyorum. Çünkü illaki 1.7 Milyon Euro verilip yasak açılacak diye bir kaide yok. Yani bu 7 oyuncuyla anlaşılıp yapılandırma yapılırsa verilecek ilk peşinatla, alınacak muvakkatname ile yasak 100 bin Euro ödenerek bile açılabilir. Önemli olan görüşmeler olumlu geçsin.
Hakan Bilgin’in bu işleri rahatlıkla çözeceğini düşünüyorum. Çünkü mali işlerde uzmandır ve bu yönetimin içinde olması büyük şanstır.
Yeni basım sorumlusu Hüseyin Aytekin’de gerçekten çok iyi bir Ankaragüçlü. Hatta MKE kökenli. Kırıkkale’deki MKE fabrikalarının arazilerini ailesi kuruma vermiş. Göreve de oldukça hızla girdi. Bundan sonra sosyal medyayı çok iyi kullanacağını ifade etti. Bu da çok olumlu bir gelişme. Kurumsallık adına olumlu işlerin olacağını düşünüyorum.
Bilgin ve Aytekin’in açıklamalarını başka haberde yayınlayacağız.
ORHAN SAL
Yorum Yazın