Maç öncesi yaşanan stadyum sıkıntısından başlayalım. Zeminin gecikmesi Ankaragücü için gerçekten büyük sıkıntı oluşturdu. Adana Demirspor maçının İstanbul’a kaydırılmasının ardından bu kez de Fenerbahçe böyle bir beklenti içine girmişti.
TFF’nin Salı günü yaptığı incelemede aslında onay çıkmıştı. Ama baskılar nedeniyle TFF yetkilileri Eryaman Stadı zeminini Çarşamba günü bir kez daha inceleme gereğini duydu.
Peki Salı zemin için onay veren TFF, Çarşamba günü neden yeniden zemini inceledi?
Elbette acaba Fenerbahçe lehine buradan ne çıkarırız diye bir düşünce hakimdi.
Ama sonuçta bilim kazandı.
Adana Demirspor maçı öncesi zemin hazır değildi maç oynanmadı. Ama Fenerbahçe maçı öncesi zemin normale dönmüştü ve maç oynanacak seviyeye gelmişti.
MAÇ SAATİ!
Maç saati konusuna gelince. Dünyada bilimden bu kadar uzak bir futbol federasyonu daha var mıdır bilmiyorum. Maçın gününde ve saatinde havanın yaklaşık 10 derece serinleyeceği ve yağışın olacağı 1 ay önceden belliydi. Yani artık o efsane sıcaklar yoktu. Peki o zaman neden maçı Pazar gecesi, ertesi gün mesai varken, saat 21.45’e aldınız? İnsanlar 23.40’dan sonra evine nasıl gidecek, kaçta varacak, ertesi gün işe nasıl gidecekler? Bunları düşündünüz mü?
Kardeşim maçın saatini yapsana 20.00. Neden bu kadar geç başlatıyorsun? Biz bu yanlışları yazmaktan/söylemekten bıktık. Ama sizler bıkmadınız!..
STADA GİRİŞ / ÇIKIŞ REZALETİ
Gelelim stadyuma giriş çıkış rezaletine. Bu sorun aslında geçen sezon filizlendi. Stadın çevresi adeta demir bariyer rezaletine dönüştü. Bakın bu demir bariyerleri ben Adana’da, Samsun’da, Konya’da da gördüm. Ama o şehirlerde giriş çıkışı engelleyecek, insanların stada giriş çıkışını zorlaştıracak bir şekilde yapılmamış. Tribünleri birbirinden bölmek için yapılmış. Ama Ankara’da durum farklı. Fenerbahçe maçının ardından yaşanan rezaleti sosyal medyada görmüşsünüzdür. Buna bir de emniyet güçlerinin orantısız güç kullanmasını da ekleyin stada giriş / çıkış rezil bir hale gelmiş durumda. Daha önce böyle sıkıntılar yaşamıyorduk.
Eski 19 Mayıs Stadı’nın Maraton’un arkasında Rüzgarlı tarafına çıkışı vardı. Bir tek orada bir yığılma oluyordu. Hadi orası geçmişte kaldı diye unutmuştuk. Ama geçen sezondan bu yana bı sorunlar artmaya başladı. Fenerbahçe maçında da PİK yaptı.
Peki soruyorum. O izdihamda bir arbede yaşansa, çoluk çocuk altta kalsa, Heysel Faciası gibi faciayla karşılaşsak bunun sorumlusu kim olacak? Valilik mi, Emniyet mi, kulüp yönetimi mi?
Bakın insanlara çile çektirmeyin. Ankaragücü taraftarının bir tek aşkı var. O aşkı için, renkler için, arma için, en zor koşullarda stada koşuyor. Bu insanlara köle muamelesi yapmaya hakkınız yok. Bu şehri veya bu kulübü yöneten kim varsa, herkes bir gün çeker gider. Ama bu taraftar ilelebet bu stada gelip gidecek. Sizler yolcusunuz, bizler hancıyız. Bu camiaya, kadınlara, çocuklara, yaşlılara bu çileyi yaşatmaya hakkınız yok!
Başka sorun metroya gitmek isteyen taraftarlar stadın çevresinde dolanıyor, dolanıyor, dolanıyor… Hangi görevliye sorarsan sor “Yasak!” cevabını alıyorsunuz.
HAKEM REZALETİ
Ankaragücü takımı bir maçta daha hakem tarafından doğrandı. 0-1 giden maçın son dakikasında Hanusek’e Osayi’nin yaptığı net penaltıyı ne Arda Kardeşler çalabildi, ne de VAR’daki Alper Ulusoy!
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş camialarının klasik huyudur maç öncesi hakem üzerinden algı yapmak. Bu kez hem Arda Kardeşler, hem de Alper Ulusoy üzerinden yaptılar. Yine başarılı oldular. Net penaltı verilmedi.
Peki bu konuda harekete geçmek için Başkan Faruk Koca daha neyi bekliyor anlamıyorum. Türkiye’de bu işlerin nasıl döndüğünü halen anlayamadılar mı? Başkan Koca’nın centilmen tavır ve söylemlerini takdir ediyorum. Ama bu ülkede, bu futbol düzeninde centilmenliğin para etmediğini artık çoktan anlamış olmalısınız…
PEMBE FORMA!
Gelelim forma olayına. Dünya üzerindeki bütün büyük kulüpler, pazarlama tekniği olarak, orijinal renkleri hariç bir de ilgi çekebilecek bir forma rengiyle bazen maçlara çıktıkları oluyor. Bu son derece doğal. Bunu bu sezon Ankaragücü’de Fenerbahçe maçında denedi. Başkan Faruk Koca’nın TRT’de zaten bunu açıklamıştı ve Fuşya renkle, yani pembe renkli bir formayla takım sahaya çıktı.
Ancak ben nedense Ankaragücü sahaya çıkınca ilk kez içimde bir kıpırdanma olmadı. Bir de formaya “Enerjik” ismini vermişler. Tribünlerde kimsenin bu formadan enerji filan aldığına inanmıyorum. Tribünler sarı ağırlıklı, rakip sarı ağırlıklı forma giymiş, ama ev sahibi Ankaragücü pembe formalı. Bu olacak bir şey değil.
Yukarıda dediğim gibi dünya üzerinde her büyük kulüp farklı renklerle forma tasarlıyor. Ankaragücü’de tasarlasın kabul. Ama bunu bir daha lütfen storeda satın. Maçlara bu formayla çıkmayın. Ankaragücü camiası bu işleri kabul edemez. Camianın değerlerinin farkında değilseniz, bir bilene danışın. Bunda kimse sizi ayıplamaz. Mesela başkan Faruk Koca’nın da çok değer verdiği isimlerden olan eski yönetici Müslüm Benli’nin 50 yılı bu kulüpte geçmiş. Kulübün değerlerini çok iyi bilir. Bu tür işlerde kendisine usulen danışılsa, o her şeyi uygun dille anlatabilecek yeterlilikte bir insan. Yani ulusal basında 2-3 entel/dantel pembe formadan bahsedecek diye bu değişik renk forma işlerine girmek doğru değil. Çıkarsın çubukluyla, düz sarıyla veya daltonla olur biter. İnanın ki 44 yıldır Ankaragücü maçlarına giden biri olarak, Ankaragücü’nü sahada ilk kez bu kadar yabancı bir takım gibi hissettim.
TOLUNAY KAFKAS YANLIŞLARA DEVAM EDİYOR
Geldik maça. Tolunay Kafkas, deneme yanılma yöntemiyle bazı şeyleri düzeltmeye çalışıyor. Ama bu işleri hazırlık kampında yapmalıydı. Hazırlık kampında ne deneyeceksen denersin, şablonu oturtursun ondan sonra da ufak değişikliklerle işi götürüsün. Üstelik geçen sezondan kalma bir Teknik direktörsün. Lige daha hazır girmen gerekliydi. Şimdi hem Hanusek’i, hem Alper’i aldırıyorsun, 3 maçtır sol bekte Mujakiç’i kullanıyorsun. Sonra da diğer maça normale döneceğim diyorsun. Mujakiç gibi sağlam stoperi, sol bekte verimsizleştirmek hem o bölgeyi, hem de stoperi zayıflatıyor. Yenen golde Mujakiç adama doğru değil, içe doğru katediyor. Çünkü genel alışkanlığı var. Adama kızamıyorum.
Bu Radakoviç’e daha ne kadar sabredilecek bilmiyorum. Mevcut kadroda stoper tandemi Mert/Mujakiç olur. Ama bana göre illaki stopere takviye lazım. Mert Çetin sağlam stoper. Ama adam bir yandan Radakoviç, diğer yandan Kitsiou, öbür yandan da Mujakiç’in açıklarını kapatmakla uğraşıyor. Bir de rakiplerle boğuşuyor.
Ben maç sonu basın toplantısına katılamadım. Ancak videodan gördüğüm kadarıyla transfer soran gazeteciye, kadrodaki yabancı oyuncuyu boşaltmadan transfer yapamayız deniyor. İyi de Beridze’yi Kocaelispor tam 1 ay istedi. Verip de kadroyu boşaltsaydınız ya o zaman!
Gerçekten bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorum. İstanbul medyasında bazıları Ankaragücü’nü beğenmiş. Ama ben bir türlü beğenemiyorum. Maçta önde baskı yapılmış. Ben başka maç mı izledim. Bakıyorsunuz ilk 20 dakika ile, ikinci yarının ilk 20 dakikası Ankaragücü sahada yok. Fenerbahçe kaliteli ayakları ile bastırıyor. Topa sahip olmanız lazım ki baskıyı kırasınız. Ama alınan her top yine şişiriliyor ve kaybediliyor. Oysa her top o kadar değerli ki. Adeta basket tabiriyle el yakıyor. Adamlar topu müthiş kullanıyor. Topu onlara bırakmamak lazım. Ama biz direkt rakibe veriyoruz. İstatistiklerde topa sahip olma oranı Ankaragücü lehine 51-49 ancak bu yanıltıcı bir rakam. Burada topla ne yaptığın önemli. Ankaragücü top kullanamıyor. Üretimsiz bir topla oynama oranı var. Ama Fenerbahçe topu ayağına her aldığında, özellikle kenarlardan Ankaragücü ceza sahasına rahatça indi. Kitsiou ve Mujakiç adeta çaresiz kaldılar. Daha da vahimi 2.yarının başında gol “Geliyorum!” diye adeta bas bas bağırıyor. Ama önlem alınmıyor. Gol yendi, dinamik adam Cem Türkmen maça alındı. 4 maçtır takım yenik duruma düşüyor. Gery Rodrigues geç alındı, ne yapacağı rakipler tarafından çözülen Cephas sahada çok tutuldu. Ali Sowe, Becao’unun inanılmaz markajıyla sahadan silindi, ama buna da çare üretilemedi. Morutan kendi insiyatifiyle çok içeriye kaçarak oynasa da, maç toplantısında belli ki sağ kenarda oynama görevi verilmiş ve orada üretimsiz. Rakip fizik olarak da onu eziyor. Kitsiou, Tadiç karşısında çaresiz kaldı. Tolga yine gereksiz bir şekilde hep sahada kaldı. Ankaragücü’nün ilk yarıda Cephas ve Ali Sowe ile 2 şutu var. Bunun dışında sadece iyi direnç göstermiş, tribün gücüyle de kora kora oynuyor. Ama kazanma anlamında çok bir efektiflik gösteremiyor.
Tolunay Hoca maç sonu ön libero lazım demiş. Madem ön libero eksikliği var o zaman Lamine Diack neden satıldı. Oysa bu takıma net bir stoper, sağ bek ve sol bek lazım.
Kaleci Gikiewicz’de beni çok şaşırttı. Ben bu kaleciyi Almanya’dan tanıyorum. Başarılıydı ve geldiğine de sevindim. Ama hiç güven vermiyor. Golde de kollarıyla biraz büyüse topu çıkarabilirdi.
Fenerbahçe 10 kişi kalıyor ve yaklaşık 10 dakika eksik oynuyor. Ama bu bölümde rakibi rahatsız edecek bir tehlike yaratamıyorsun.
Bütün bunları bir araya getirdiniz mi kazanma hatta berabere kalma şansınız yok. Bakın geçen hafta da yazmıştım. İlk 3 hafta inanılmaz bir fikstür avantajı kaçtı. Bu sezon flaş takımı Fenerbahçe’de Ankara’ya yorgun ve 7 eksikle gelmişti. O avantaj da kullanılamadı.
O kadar çok şey yazdım ki, son söze gerek yok.
O kadar üzülüyoruz ki tarifi yok. Dün maç çıkışı bir baba, Ankaragücü formalı uyuyan küçüçük evladını sırtına almış yürüyerek gidiyordu.
Sadece bu cefayı çeken gerçek Ankaragüçlülere yazık oluyor, ona üzülüyorum.
4 maçta sadece 2 puan kazanılmış, 10 puan kayıp! Anlaşılan yine düşmemeye oynayan bir takım izleyeceğiz. Oysa bu kadro çok daha fazlasını yapabilir…
Son söz pembe formayla başlayan akşam, tüm olumsuzlukların ardından kara tabloyla sona erdi…
ORHAN SAL
Çok doğru özetlemişsiniz Orhan Bey takımın durumunu. Sadece forma ile ilgili birşey söyleyeyim. O nedir ya öyle, ya kardeşim bütün dünyada kulüpler çeşitli nedenlerle ana renklerinden ayrı forma kullanıyorlar zaman zaman ama, herşeyden önce ya deplasmanlarda ya da özel maçlarda kullanıyorlar. İkincisi FB lacivert forma ile çıkmış sen ev sahibisin zaten ya çubuklu giy ya da sarı forma ile çık. Üçüncüsü hadi farklı renk giyelim dediniz o ne renk öyle Fuşya mıdır pembe midir? Yakışıyor mu asırlık bu kulübe yapmayın yazıktır.
Bahadır
05-09-2023 17:38