Polyanna sahaya çıkmış, 1 puan yeter demiş...

Geçen sene, ondan önceki sene, ondan daha önceki sene İstanbul deplasmanlarına 1 puan için çıkıyoruz diye maç öncesi açıklama yapan, maç sonu 1 puan aldığında neredeyse kutlama yapacak Ankaragücü ruhunu anlayamayanları çoğu zaman görmek zorunda bırakıldık. 

İstanbul deplasmanından 1 puan aldığımızda şahsen ben mutlu olmuyorum. O devirler geçti, artık zihniyet değişti, her takım güçlü... Ben hep bu nasıl 110 yıllık İmalat-ı Harbiye takımı da şu takımlardan 1 puan aldığında kendi evinde galip gelemediği halde seviniyor diye hayıflanıyorum, utanıyorum. 

1 gole 1 beraberliğe sevinenler bize pek belli etmesinler. Mutlu olmuyoruz, mutlu değiliz her hafta sonunu moralimiz bozuk geçirip geri kalan hafta içi günlerini de öyle geçiriyoruz. Psikolojimiz bozuk. 

Artık bize hedefimiz ligde kalmak diye açıklama yapan Teknik Direktör getirmeyin. 

Bize ilk geldiğinde '' Şu oyuncu hakkında ne düşünüyorsunuz? '' dediğimizde '' O kim? '' diyen değil en azından videolarını izledim, analizini yaptım, ilgileneceğim diyen Teknik Direktörler getirin. 

Bu takım şut atamıyor... 

Her maç takım 10 şut atıyorsa başarılı şut sayısı her maç 2-3. 

Alper sahada piknik yapar gibi geziyor, Saba neredeyse hızını alamayıp direkt stadyumdan çıkıp koşa koşa Gürcistan Milli takım kampına gidecek bunlar görülmüyor mu? 

Geçen maç takımın orta sahada tek pas yapan adamı, söke söke penaltıyı aldıran adamı penaltı kaçırdı diye kadro dışı mı bırakılır? 

Peki ya çoğu haftayı boş geçmeyen aldığı kısıtlı sürelerde kaleyi bulan sağlam şutları olan veya gol atan, her maç bir ofansif aksiyonu olan Emre Güral'ın ilk 11 oynaması için ne yapması lazım? Double rövaşata golü mü atması lazım? 

Hatunlar ile İnstagram'a sarmaş dolaş foto atan, maç bitmeden tweet atan, berabere kaldığımızda İnstagram'da story kutlaması yapan yeni transferlerimizin displinsizliği nasıl olacak? 

Kanatlarımız efektif oynadı diye maç sonu yorumları duyuyorum...

Kafa golleri ile Norveç gol kralı olan santarforumuzun kafasına doğru orta yapılamadığından, orta yapmaya çalışanların topu göğüs hizasından yukarı kaldırmadığından, ceza sahasında onu top ile buluşturamadıklarından haberi de mi yok ? Bu yorumu yapanların... 

Geçen yıl, bu yıl, her hafta haftanın ilk 11'ine seçilen Stellios Kitsiou kaptanlık pazubandını sizce de haketmedi mi ?

Pazdan, Kitsiou, Pinto her takım fotoğrafında neden mutsuz ? 

Ankaragücü'nde prim sistemi var mı ? 

Ankaragücü' nde laylaylom oyuncular için ceza sistemi var mı ? 

Daha takıma geleli bir kaç ay olan yeni transfer Alper'e kaptanlık verilmesi takım içinde yeterince ayrışmaya neden olmadı mı? Alper'e hakeme itiraz etmesi için kaptanlık verildiyse biz hakeme itiraz ettiğini, diyaloga girdiğini, takım arkadaşlarını saha içinde motive ettiğini neden göremiyoruz ? 

Daha böyle bir çok sıkıntı var. Çok fazla istatistiğe gerek yok, istatistik verecek halimiz de yok ama size çarpıcı bir örnek vereyim.. 

Trabzonspor maçında sol kanatımız olarak oynayan Saba'nın yaptığı orta sayısı 0 yani başarılı orta sayısı 0. Sağ kanadımız Orkan'ın yaptığı orta sayısı 6, Başarılı orta sayısı ise yine 0. Fazla söze gerek var mı?

Taraftarın gördüğünü lütfen yetkililerde görsün artık...

Görsün ki bizi 1 puana 1 gole sevinmeye alıştırmaya çalışmasınlar.

Moralimiz bozuluyor, canımız sıkılıyor, gururumuz zedeleniyor... Anlayın hazmedemiyoruz, çünkü biz 110 Yıllık İmalat-ı Harbiye'nin gururlu evlatlarıyız.