Gaziantep FK deplasmanından büyük bir psikolojik yıkım ile dönen Gençlerbirliği, Süper Lig'in 29. haftasında, düşme hattındaki en büyük rakiplerinden "son şampiyon" Başakşehir'i Ankara Eryaman Stadında konuk etti.
Baştan sonra tipik bir orta saha mücadelesi şeklinde geçen ve iki takımın da birbirine üstünlük kurmakta zorlandığı mücadelede, 90.dakikada Gençlerbirliği kalecisi Kristoffer Nortfeldt'in büyük hatası sonucunda Demba Ba'nın attığı golle, Başakşehir Gençlerbirliği'ni 1-0 mağlup etti.
Aslına bakarsanız, karşısında son yılların en etkisiz ve güçsüz Başakşehir'ini buldu Gençlerbirliği.
Bu sezon, geçtiğimiz 2 sezona oranla hücum organizasyonları etkili olmayan ve savunmada da belli başlı sıkıntıları olan bir Başakşehir izliyoruz.
Gençlerbirliği maçının ilk yarısında da, bu etkisizliğe paralel bir Başakşehir takımı vardı sahada. Kırmızı Karalar da, bu etkisizliğe aynı etkisizlikle karşılık verince, zevksiz bir ilk yarı sonunda takımlar soyunma odasına 0-0'lık eşitlikle gitti.
Karşılaşmanın ikinci yarısı da, aslında ilk yarının benzeri bir tempoda geçti. Ancak ikinci yarıda, topa biraz hakim olmaya çalışan ve bilinçli hücumlar gerçekleştirmeye gayret eden bir Başakşehir vardı sahada. Gençlerbirliği ise etkili kontrataklarla gol bulmaya çalıştı ama, Başakşehir ceza sahası içinde Sandro Lima ile bulduğu iki cılız pozisyon dışında, bu amacında ne kadar başarılı oldu, tartışılır.
88.dakikada Gençlerbirliği takımının sol beki Polomat, akıllara ziyan bir sorumsuzluk örneği göstererek, son derece gereksiz bir şekilde Rafael'i arkadan çekerek ikinci sarıdan kırmızı kart ile oyun dışında kaldı.
Polomat'ın gördüğü kırmızı kart, iki hafta önce Ayite'nin ikinci sarıdan gördüğü kırmızı kart ile "tıpatıp" benzerlik gösteriyor. Kartların görüldüğü nokta bile neredeyse aynı! Tartışılacak bir tarafı yok. Kesinlikle doğru bir sarı ve sonrasında kırmızı kart...
Burada tartışılması gereken esas nokta, Ayite ve Polomat'ın iki hafta ara ile birbirine benzer şekilde gördüğü iki gereksiz kırmızı kart!
Takımınıza ihanet edercesine, sorumsuzca gördüğünüz bu kartların nedeni nedir? diye sorarlar adama. Sporanki YouTube canlı yayınındaki yorumumda da belirttiğim üzere, temel sorun geciken maaşlarınız ise, FIFA'ya gidince kuruşuna kadar alıyorsunuz zaten. Takımınıza her maç %100 katkı vermeniz beklenmiyor! ama, takımınızı sabote eder gibi sergilediğiniz bu tip sorumsuz davranışlarınızı da asgariye indirin bir zahmet!
Polomat'ın gördüğü gereksiz kırmızı kart sorumsuzluğuna, 90.dakikada Süper Lig'in - bana göre- iyi kalecilerinden biri olan Nortfeldt'in de yediği hatalı gol eklenince, mağlubiyet gelmiş oldu.
Tolga Ciğerci'nin ceza sahasının dışından çektiği sert şutta kaleci Nordfeldt topu sektirince, meşin yuvarlak Demba Ba'nın önünde kaldı. Tecrübeli santrafor da önüne gelen fırsatı iyi değerlendirince, Başakşehir 1-0 öne geçti ve karşılaşma bu skorla sona erdi.
Bu skorla birlikte 21 puanda kalan Gençlerbirliği, Süper Lig'de kalma umutlarını iyiden iyiye azalttı.
Başakşehir maçının ardından, şok bir ayrılık yaşandı Gençlerbirliği'nde. İkinci yarının başında takımın başına geçen teknik direktör Mehmet Altıparmak ile yollar ayrıldı.
Mehmet hoca ile yolların ayrılması, bana göre son derece yanlış bir karar. Çünkü Mehmet hoca, camianın içinden yetişmiş başarılı bir teknik direktör. Kulübün kılcal damarlarını bilmesi dolayısıyla, takımın Spor Toto 1.Lig'e düşmesi durumunda, doğru planlama yapılarak camiayı yeniden Süper Lig'e taşıyacak kapasitede olan bir teknik direktör.
Mehmet hocanın yerine düşünülen İbrahim Üzülmez de hırslı, kaybetmeye tahammülü olmayan bir teknik adam ama, camiayı tanımak da çok önemli bir faktör.
Sürekli olarak, Gençlerbirliği'nde gelecek sezon planlamasının sağlam ve akılcı bir şekilde yapılması gerektiğinden bahsediyorduk ama ilk adım yanlış atıldı. Sonraki adımların iyi atılmasını bütün kalbimle diliyorum.
Yorum Yazın