Ankaragücü Başkanı Fatih Mert ve Futbol Şube Sorumlusu Faruk Koca ile yaptığımız yayınla ilgili aslında bir yazı yazmıştım. Ancak bu yayınla ilgili halen gelen olumlu tepkileri görünce bir şeyler daha yazma gereği duydum.
Üstelik bu olumlu tepkilerin sadece Ankara’dan değil, başka şehirlerdeki basın mensubu ve taraftar dostlarımızdan gelmesi beni daha da şaşırttı.
Öncelikle şunu net olarak söyleyeyim.
Ülke futbolunda şeffaflığı acayip şekilde özlemişiz.
Bu sorun sadece Ankaragücü Kulübünün sorunu değil, gördüğüm kadarıyla tüm ülke futbolunun da sorunuymuş.
Örneğin Bursa’dan bana ulaşanlar Bursaspor’daki mali tablo hakkında bilgilerinin olmadığını belirttiler. Bursaspor’un bir dönem çok yüksek paralara oyuncu satmasına rağmen kulübün borcunun nasıl bu kadar arttığı bilinmiyor.
Örneğin Adana Demirspor’daki yüksek maliyetli transferlerin kulübün mali yapısına nasıl etki ettiği hakkında bilgi yokmuş.
Bir zamanların müthiş takımı Gaziantepspor’dan bir kez bile bu tür bilgilendirme yapılmadığını ve göz göre göre battıklarını söylüyorlar.
Yanıbaşımızdaki Gençlerbirliği’nin durumu da ortada. Kulüp mali yapısının giderek bozulması, ancak camiaya rakamlar konusunda bilgi verilmemesi büyük sıkıntı. Ankaragücü’ndeki olumlu toplantıyı gören Gençlerbirliği sevdalıları da Murat Cavcav’dan aynı türde bir toplantının beklentisi içindeler. Ama asla yapılamayacağından söz ediyorlar.
Bunu gibi çok örnekler verilebilir. Çünkü çok çeşitli şehirlerden arkadaşlar bu tür konuları ilettiler.
Burada Ankaragücü yönetiminin çok doğru bir iş yaparak camiayı net rakamlarla bilgilendirmesi son derece yerinde bir hamleydi.
Üzerlerinden çok büyük bir yükü atarak şeffaflığı sağladılar.
Şeffaflık açısından caminın tatmin olduğunu görmek güzel.
CAMİANIN 3 ELEŞTİRİSİ VE TATMİN OLUNMAYAN KONULAR
Burada Ankaragücü taraftarının eleşirisi ve tatmin olmadığı 3 konu var.
1) Kulübe giren kaynakların tam randumanlı olarak kullanılamaması.
2) Teknik direktör tercihlerindeki hatalar.
3) Transfer yanlışlıkları.
Bu eleştirileri de zaten Mert ve Koca kabul ediyor. Ama onlarda kendi açılarından olayları değerlendirince haklı olduklarını iddia ettikleri konular var.
Burada bizim cesurca, net ve açık sorular sormamız, Mert ve Koca’nın da aynı şekilde net ve açık cevalar vermesi en azından iletişim anlamında tüm sorunu çözmüş görünüyor.
ARTIK HEDEFE KİLİTLENİLMELİ
Olayın bu kısmı anlaşıldığına göre artık bu saatten sonra Ankaragücü’nün kümede kalabilmesi için neler yapıldı ve yapılmalı bunlara bakmak gerekli.
Ankaragücü yönetiminin toplantıdaki teknik direktör eleştirilerinden sonra takımın Hikmet Karaman gibi mesleğinde duayen, Ankaragücü Kulübüne de son derece hakim bir teknik adama emanet etmeleri de yine bana göre toplantının önemli kazançlarından birisi olarak tarihe yazılacaktır.
O Karaman ki, daha önce 3 kez takımın başına getirilmiş, üçünde de takımı kümede tutmayı başarmış bir teknik adamdır.
Karaman’ın geldiği şartlar elbette bellidir.
Rakiplerin gücü, takımın yetersizliği, kadronun kalite sorunu, maçların taraftarsız oynanması büyük sorundur. Bu şartlarda Mourinho’yu da getirseniz “bu takım küme de kalır!” deme şansımız da yoktur.
Ancak burada önemli olan doğru tercihe yönelinmesi gerçeğidir.
Bu saatten sonra yönetimin primleri arttırarak oyuncuları gazlaması, Karaman’ın tecrübesi ve motivasyon gücüyle ligde kalabiliriz gibi görünüyor.
İlk hedef Çaykur Rizespor...
Hakem sıkıntısı yaşamadan inşallah kayıpsız biten bir maç oynanır.
ORHAN SAL
Yorum Yazın