MKE Ankaragücü'nün Kasımpaşa ile oynadığı ligin ilk maçı Sporanki canlı yayınında tartışıldı.
İşte o yayınımızı izleyebileceğiniz linkimiz:
https://www.youtube.com/watch?v=CjlCvtpZKzQ&t=108s
Lig öncesi oynanan ve kazanılan Pendikspor ve Karagümrük maçları biraz teknik heyeti aldatmış olabilir. Ki Karagümrük maçında özellikle savunmada gerçekten iyi de oynanmıştı, pozisyon verilmemişti. Ama rakibin zayıf ve eksik olması belli ki o maç için yanıltıcı oldu.
Ancak tesislerde oynanan Konyaspor maçında takımın aslında makyajı döküldü, foyaları ortaya çıktı. Konyaspor maçı geçen sezonki rahatsızlıkların aynen devam ettiğini gösteren bir maç oldu. Zaten bende bunu son yazımda üzerine basa basa dile getirmiştim.
Aslında bir yönden o maçın kaybedilmesi çok da iyi olmuştu.
Bir hazırlık maçında yenilgi ve kötü oyun erken uyarı vermişti.
Zaten hazırlık maçları bunun için yapılıyordu.
Ama gel gör ki, Konyaspor maçından kim ders almış? Tolunay Hoca asla almamış. Umursamamış bile. Çünkü Kasımpaşa maçında da aynı sistem, aynı diziliş, aynı taktik ve aynı kadroyla başladı..
İyi de bunları görmeyecekseniz, eksikleri gidermeyecekseniz, sorunlara çare üretmeyecekseniz neden orada duruyorsunuz?
Yine yanlış sistem, yine yanlış taktiksel diziliş, yine kaleci hataları, yine savunma hataları, yine üretimsiz orta saha, yine çalışmayan bekler, yine vasat kanat organizasyonları vardı…
Tolunay Kafkas’ın maç sonu açıklamaları da fena halde garip!
İlk dikkatimi çeken, “Maç berabere bitiyor derken mağlup olduk. Kazanabilecek pozisyonlarımız da vardı. Canımı sıkan şey topun iki kalede gidip gelmesi. Benim antrenörlüğümde bu pek yok. Hem baskı hem de seti iyi oynatabilen teknik direktörlerden bir tanesiyim ama bu benim canımı sıktı.” bölümü.
Bu açıklamaya ne denebilir ki?
Tolunay hocam takımın lideri sensin. Ama yaptıklarında söylediklerin çelişkili. Djokanoviç’I çıkarıp, Pedrinho’yu oyuna aldığın bir ortamda orta sahanın dirençli kalmasını nasıl beklersin?
Maçı tesadüf 2-2’ye getirmişsin. Tamam, güzel! O dakikadan sonra oyunu tutmaya baksana.
Nerede kontrollü oyun…
Oysa bakıyorsun, o bölümlümdeki kadroda; Cem, Tasos, Cephas, Pedrinho, Efkan, Ali Sowe sahada. Bu altılıdan maç akarken bir tek Cem Türkmen savunmaya yardıma gelebilir. O da kısıtlı oranda. Diğerlerinden sadece Ali Sowe duran toplarda savunmaya yardıma gelir. Gerisi yardım etmez.
E doğal olarak tabii ki orta sahan rahat geçilir. Oyunu tutmazsan gol yersin. Ankaragücü sakar bir takım. 2-2’den sonra hemen buna önlem almak gerekliydi. Zaten savunman elek gibi gelen geçiyor. Bu bölümde defansın önünde oynayan ve açıklara kapatan Djokanoviç neden çıktı? Anlayabilen var mı?
Gol yeneceği belliydi. Yenildi de! Atakan hatalar yapıyor, Kitsio olmazsa Radakoviç hata yapıyor, o yapmazsa Mujakiç yapıyor, o da yapmazsa işte Alper Uludağ yaptı. Rakibin sol ayaklı en tehlikeli adamı Ben Ounes’e en kötü yerde topu ikram etti.
Aylardır yazılıyor, söyleniyor takımda sistemsel sorun var. 3-4-3 (veya 3-4-2-1) oynanıyor. Bu sistem güzel bir sistem olabilir. Ama bu sisteme uygun oyuncun elinde yok. Dün 70.dakikada 3 değişiklik yapıldı. 4-2-3-1’e dönüldü maç 2-2’ye geldi.
Ha sistem değişti, takım uçtu filan da demiyorum. Ama bir hareket getirdi takıma. Buda bir gerçek.
Ama şunu da söylemeli. Bu defans hattıyla hangi sistemi oynarsan oyna kaybetmeye mahkumsun. Üçlü değil, dörtlü de oynasan sorunu çözemezsin. Çünkü oyuncular yetersiz kalıyor.
Geçen sezonun son maçı Adana Demirspor maçının ardından basın toplantısında Tolunay Hoca’ya şu soruyu sordum. “Hocam sezonun genelinde savunmada büyük sıkıntı yaşanndı. Altı pasa düşen her top yarı gol. Bu sorunu yeni sezonda nasıl çözeceksiniz?”dedim. Kendisi bu soruyu sorduğum için nazikçe teşekkür etti ve “Doğru! Bu sorunu çözemedik. Başakşehir ve Galatasaray maçlarında böyle goller yedik. Ama yeni sezonda çözeceğiz” dedi. Ama gel gör ki, Konya maçı erken uyarı da vermesine ragmen yine sorun çözülmemiş.
Her an hataya müsait 3 stoper Radakoviç, Atakan ve Mujakiç’le maça başlıyorsun. Ters taraftan gelen ortalardan yine Kitsiou’nun bölgesinde sıkıntılar yaşıyorsun. Yine değişen bir şey yok!
Peki İtalya’dan gelen Mert Çetin nerede? Geçen sezon 35 maç oynayıp gelen Alperen Kuyubaşı nerede?
Tecrübesiz mi diyorsunuz? Rakipte 17 yaşında stoper oynadı. Ona neden kimse tecrübesiz filan demiyor.
Mert ve Alperen varken Tolunay Kafkas halen stoper diyor.
Kusura bakmayın da 2 aydır kampta ne yaptınız siz çok merak ediyorum… Maçın ardından Kafkas, “Türkiye'nin en iyi antrenörlerinden biriyim” dedi.
Diyelim öylesiniz, Milli takım kariyeriniz var, en üst düzey futbol oynadınız. Futbolu bizden çok çok iyi bildiğinizi de biliyoruz.
Ama kusura bakma Tolunay Kafkas, Ankaragücü’nü biz sizden çok daha iyi biliyoruz. Ve ben diyorum ki, yanlış kadro ve yanlış sistemle oynuyorsunuz.
Kulübün kadro planlaması yanlış. Yıllardır şu takıma ya Alman, ya İtalyan savunmacılar alın diye kendimizi parçalıyoruz. Ama alınmıyor.
Gelelim işin Faruk Koca ve Emre Yıldız boyutuna.
Evet başarısızlık ilk planda hocaya yazar. Ama Yanlış transferler, yanlış takım planlaması da Faruk Koca ve Emre Yıldız’a yazar. Bu takıma sağlam stoper, sağlam bek, kanat ve Merkez orta saha aylardır getirememek de Koca ve Yıldız’ın ortak hatasıdır. Renaldo Cephas’ı 3 haftada getirebilmek, 1 aydır Gery Rodrigues’e mahkum kalmak çok büyük zaaftır. Tamam kulüpler ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Bunları biliyoruz ve hak veriyoruz. Ama Dünya üzerinde binlerce kanat oyuncusu varken, 2 adam üzerine transferi kurgulamak, her yeri bırakıp, direkt oraya odaklanmak doğru mudur?
Hayır kesinlikle yanlış stratejidir.
Bir de başkanın ilk 5 hedefi filan o kadar hatalı söylemeler ki. Bu takım asla ilk 5 oynamaz. Sadece düşmeme mücadelesi verir.
Yazık gerçekten emeklere yazık! Hem kendi zamanlarını boşa harcadılar, hem de taraftarı yine kahrettiler.
Maalesef yine transfere kaldık. Bu takıma stoper, 2 kanat, 10 numara lazım.
Her transfer maliyet demek, kulübe yük demek. Artan borç demek. Mali durum nasıl onu bile bilmiyoruz.
Yine kaosla bir sezona başladık. Ve yenildiğimiz takım inanın ligin vasat kadrolarından. Sezon sonu düşecek takımlardan birisi. Eğer biz bu takımdan 3 gol yiyorsak, 3 topları direkten dönüyorsa,4 tane de net pozisyon veriliyorsa vah ki vah diyorum.
Maalesef yine kabus dolu bir sezon bizi bekliyor…
Artık radikal kararlar almak lazım. Kwateng, Tasos, Beridze ve Pedrinho’ya takım bulup göndermek gerekli. Hiç olmazsa yatarak para kazanmazlar. Ama her lig başlamış bu saatten sonra bu oyuncuları satmak o kadar zor ki!
Bir de Atakan Çankaya’ya değinmek lazım. Atakan’ı bu oyunculardan ayırmak lazım. Atakan kulübe aidiyeti olan düzgün ve saygılı bir insan. Atakan’da Hoca istediği için kaldı. Ama maalesef olmuyor. Ciddi hatalar yapılıyor. Atakan’a da teşekkür edilip, yolları ayırmak lazım. Çünkü yıkıcı hatalar yapıyor. Taraftarın bu kadar tepkisi varken maça konsantrasyonu kolay değil.
Maç sonu olaylarına gelince. Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ve taraftardan sorumlu yönetim kurulu üyesi Gülsen Hanım’la konuştum. Protokoldeki olaylar Faruk Başkan çıktıktan sonra başlamış. Başlatan küfür eden bir bayan. Hem de ağır küfürler etmiş. Futbol adamı olarak saygı duyduğum bir kişilik olan Serkan Rençber’de durum 2-2 olunca, bunu hazmedememiş ve sağa sola salça olmaya başlamış. Bu Kasımpaşa’da 2-3 sezondur bir Ankaragücü sıkıntısı var. Geçen sezon Mansur Yavaş’ın da olduğu maçtan sonra yaşananlar, Eryaman’daki tavırlar ve dünkü olanlar gerçekten son derece vahim görüntüler. Olaylar raporlanmış. Cezalar alacaklar.
Ankaragücü taraftarı yüksek bilet ücretine ragmen kendisine ayrılan bölümü doldurarak görevini yaptı. Bu taraftarın o deplasmandan eli boş dönmesi de en büyük üzüntülerimden birisi oldu.
ORHAN SAL
Ya kusura bakmasınlar ne hoca ne başkan nede futbolcular nedenmi ankara yı ankaragücünü bıraksınlar gitmesinler maca başkan emre seyretsinler hiç olmazsa karımızdan saç baş yolmayız bari
Yücel
14-08-2023 23:45