ERZURUMSPOR FK - GENÇLERBİRLİĞİ MAÇI SPORANKİ CANLI YAYININDA DEĞERLENDİRİLDİ...
İŞTE O YAYINIMIZI İZLEYEBİLECEĞİNİZ LİNK: https://www.youtube.com/watch?v=NsdpGF5fFJE&t=2860s
Daha önce yazmıştım, futbolumuzda bir “Hoca gitsin sendromu” vardır. İç sahada beraberliğe, dış sahada yenilgiye katlanabilmek mümkün değildir. Hemen başlarlar “Yav bu hoca da bu işi bilmiyi ha…” demeye. “Hiç profesyonel bir maça çıktın mı?”, “Çıkmadım ama bu hocayla olmaz.” “Futbol ile ilgili bir eğitim aldın mı?” “Almadım ama hoca gitsin”. “İyi de niye?” “İşte ele”.
Ne yapmış bu işi bilmeyen Sinan Hoca? Mohammad’ın yerine Mehemmed’i oynatmış. Başka ne yapmış? Hamle yapmakta geç kalmış. Messi vardı da oynatmadı sanki… Başka? Üç beş iki sistemi iyi değilmiş de iki üç beş daha iyiymiş. Sarı kaşlının yerine kara kaşlıyı oynatmış. Sonra? Takım top oynamıyormuş. O zaman puanları nasıl toplamış? Şansa işte…
Geçen sene dediler ki “Bu takım düştü. Gelecek yılın planlamasını yapalım. Deli misiniz de kulübün son barutunu heba ediyorsunuz?” İyi ki yönetim buna inanmadı. Sonra da transferlerin hepsinin çöp olduğu iddia edildi. Sezonun ilk yarısında sadece yedi puan toplayan altyapı oyuncularımızın her biri dünya yıldızıydı. Ne hikmetse bu dünya yıldızları iki alt ligde bile oynayamıyor... O çöp transferler ligin ikinci yarısında 31 puan toplayıp mucizevi bir şekilde ligde kaldı. Bütün bu öngörüleri yapanlar futbolu çok iyi biliyor.
Sinan Hoca ve ekibi önce transfer yasağı olan Altay’ı ligde bıraktı. Sonra geldi son 7 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik, bir yenilgi alarak Gençlerbirliği’ni kurtardı. Bu sezon son iki maçta uzatma dakikalarındaki penaltı ve penaltıdan net pozisyon kaçmasa ligde üçüncü sırada olacaktık. Değil üçüncü, onüçüncü olsa geçen sezonun hatırına Hoca omuzlarda taşınmalı. Ama bir kusuru var, futbolu bilmiyi işte… He canım he…
Sezon başında “Vay efendim bu nasıl Gençlerbirliği, oyuncuların hepsi yaşlı. Adı Emekli Sandığı olsun. Bir zamanlar rahmetli 19 Mayıs Stadyumunun dış sahalarında vardı ya öyle bir takım… Bu ihtiyarlarla kesin ligden düşeriz” diyenler bugün niye ilk üçte değiliz diyor. Demek ki insanoğlu unutkan bir varlık. Yaşadıklarını ve söylediklerini çabuk unutuyor. Hatırlatan olursa inkâr ediyor. İkincisi rahata çok çabuk alışıyor. Sezon başında ligde kalmaya razı iken, kendini ligin tepesinde bulunca “Aslında bizim takım çok iyiymiş de hoca oynatamıyor” demeye başlıyor.
Bu ülkede İspanya’yı Dünya Şampiyonu yapan Vicente Del Bosque mahallenin kasabına benzediği için, Almanya’ya Dünya Şampiyonu yapan Joachim Löw “Lig ikinciliği başarıdır.” dediği için takımdan kovuldu. Yaşı genç olanlar ironi yaptığımı düşünmesin, bunlar gerçekten oldu. Ciddi söylüyorum. İşte “Hoca Gitsin Sendromu” böyle bir hastalıktır. Akılla mantıkla açıklanamaz. Tedavisi yoktur. Bizim camiaya da hoca değiştirmek için parmağını şıklatması yeterli olan İlhan Başkan’dan bulaşmıştır.
Sinan Hoca ve ekibi sezon sonunda takımı Süper Lige çıkarabilir. Futbolculuk kariyeriyle, duruşuyla, centilmenliği ile Gençlerbirliği kültürüne yakışabilir. Ancak “Hoca Gitsin” sendromuna yakalanan sevgili renktaşlarımızın gözünde bunların bir önemi yoktur. Sonuç ne olursa olsun ağızlarından dökülecek son cümle şu olacaktır: “Sinan Hoca bu işi bilmiyi…”
Sonuç olarak eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesersen kimi uzun der, kimi kısa… Fazla da kulak asmamak lazım.
Kulüp Dallas olmuş. Eskiler böyle bir dizi vardı bilirler. Şu ortamda geçen sezon kümede kalmak, bu sezon zirve yarışı başarıdır. Rahat bırakın dostlar hocayı.
DALLAS
07-12-2023 14:05